Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2286 E. 2022/767 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2286
KARAR NO : 2022/767

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2020/230-2021/447 E.K.

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … [
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki uyarınca sipariş edilen mallar karşılığında 10.000,00’er TL bedelli iki adet çekin avans olarak davalıya verildiğini, ancak çeklerin verilme nedeni olan malların müvekkiline teslim edilmediğini, bu haliyle çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek dava konusu çekler uyarınca davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki olduğunu, davacının en son 03.09.2019 tarihinde 30.540,27-TL tutarında mal siparişi verdiğini, müvekkilinin sipariş edilen malları davalıya teslim etmesine karşın davalının haksız yere ifayı kabul etmeyip alacaklının temerrüdüne düştüğünü, müvekkilinin 03.09.2019 tarihli sipariş formuna istinaden sipariş edilen ürünleri teslime hazır olduğunu, davacının cari hesap kayıtları uyarınca halen müvekkiline borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlığın davacı tarafından, davalıdan dava konusu Yapı Kredi Bankası Ortahisar Şubesinden alınmış olan ve davacıya ait 18.04.2020 tarihli …. numaralı ve 9.000,00 TL tutarlı çek ile Yapı Kredi Bankası Ortahisar Şubesinden alınmış olan davacıya ait … numaralı ve 10.000,00 TL tutarlı çeklerin sebebi ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve dava konusu bu çeklerin iptali gerekip gerekmediği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde davacı yanın dava konusu Yapı Kredi Bankası Ortahisar Şubesinden alınmış olan ve davacıya ait 18.04.2020 tarihli …. numaralı ve 9.000 TL tutarlı çeki 10.000,00 tutarlı olduğunu iddia etmiş ise de Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.’nin 07/08/2020 tarih ve 20/OPY-MEBY-293341 sayılı yazısı ile çek tutarının 9.000,00 TL olduğu ve dava konusu çeklerin davalı dışında dava dışı (iyiniyetli üçüncü kişiler) kişiler tarafından takasa verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tanzim ettirilen bilirkişi heyet raporu incelendiğinde, dava tarafları arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu olan 7 takım 84 çift ayakkabının davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin ispat edilmesi durumunda davacının davalıya 1.580,62 TL borçlu olduğu, ispat edilememesi durumunda ise davacının davalıya 1.131,91 TL fazla ödeme yapmış olduğu (cari hesaptan kaynaklı borcun bulunmadığı), ayrıca davalı tarafça dava konusu çekler cari hesabına alacak olarak kaydedilmiş iken sonrasında iade edilmiş gibi cari hesaptan düşülerek çek alacağının sonuçsuz bırakıldığı, bu nedenlerle davacının davalıya dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığı ve dava konusu çeklerin davacıya iadesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi davalı dava konusu çekleri davacıya iade etmiş gibi cari hesabından düşerek çek alacağını sonuçsuz bıraktığı gibi dava konusu çeklerin karşılığı olan 7 takım 84 çift ayakkabıyı da davacıya teslim ettiğini ispat edememiştir. Zira davalı tarafça delil listesi ekinde sunulan dava konusu ayakkabıların davalı tarafından davacıya teslim edilmesine ilişkin kargo belgeleri incelendiğinde gönderinin davacı tarafından teslim alındığına dair alıcı imza kısmının boş olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle dava konusu çeklerin karşılığı olan ayakkabıların davalı tarafından davacıya teslim edilmediği kabul edilerek çeklerin bedelsiz kaldığı değerlendirilmiş ve davacının dava konusu çeklerden ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davasının kabulü gerekmiştir.
Davacı dava dilekçesinde menfi tespit isteminin yanı sıra dava konusu çeklerin iptalini de talep etmiş olup, muhatap bankalara yazılan müzekkere cevaplarından dava konusu çeklerin davalının elinde bulunmayıp, dava dışı üçüncü kişiler tarafından ibraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından çek hamili olan (dava konusu çekleri davalıdan ciro yolu ile devralan) üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıkları gibi bir iddiada bulunulmadığı gibi, bu yönde bir delil de sunulmamış olması karşısında çek hamili olan dava dışı üçüncü kişilerin iyiniyetli hamil olduklarının kabulü gerekmiş ve iyiniyetli üçüncü kişilerin ellerinde bulunan çeklerin iptalinin bu kişilerin haksız mağduriyetine sebebiyet vereceği nedeni ile dava konusu çeklerin iptali talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle;
1-Davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile; Menfi tespit talepli istemin KABULÜ ile davacının davalıya dava konusu çekler nedeni ile borçlu olmadığının TESPİTİNE, dava konusu çeklerin iptali istemli talebin ise söz konusu çeklerin dava dışı iyiniyetli üçüncü kişilerin elinde bulunduğu ve bankaya iyiniyetli üçüncü kişiler tarafından ibraz edildiği anlaşılmakla REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilince dava konusu çeklerin karşılığı olarak davacıya gönderilen malaların haklı neden olmaksızın teslim alınmadığını, bu nedenle müvekkilinin davacıya ihtarname gönderdiğini, davacının kötü niyetle malların teslim edilmediğini iddia ettiğini, somut olayda alacaklının temerrüdü halinin bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava konusu çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca sipariş edilen ürünlere karşılık avans olarak verildiğinin anlaşılmasına, her ne kadar davalı vekilince davalıya gönderilen ürünlerin haklı sebep olmaksızın iade edildiği bu nedenle somut olayda alacaklının temerrüdü halinin mevcut olduğu ileri sürülmüş ise de, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından iade edilen ürünler nedeniyle düzenlenen iade faturalarının davalının ticari defterlerine işlendiğinin belirtilmesi karşısında iade edilen ürünleri kabul edip, buna ilişkin düzenlenen iade faturalarını da ticari defterlerine işleyen davalının, iade sebeplerini kabul etmiş sayılacak olması nedeniyle alacaklının temerrüdü hükümlerinden yararlanamayacak olmasına, dava konusu çeklerin davalının ticari defterlerine davacı lehine alacak kaydı olarak işlenmesine, bu haliyle çekler karşılığında sipariş edilen ürünleri usulünce teslim ettiğini ispat edemeyen, alacaklının temerrüdü hükümlerinde de yararlanamayan davalının almış olduğu çekleri iade etmesinin gerekmesine göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.10.2021 tarih ve 2020/230 Esas-2021/447 Karar Sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 956,34-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansına ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.