Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2279 E. 2022/824 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2279
KARAR NO : 2022/824

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/08/2021
NUMARASI : 2021/331 – 2021/363 E.K.

DAVACI :

VEKİLLERİ : Av. …- UETS
DAVALI : 1 -… – -…-
: 2 –
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ……. Tic. Ltd. Şti. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait olan ve …..’ın sevk ve idaresindeki …… plakalı aracın 03/04/2018 tarihinde seyir halinde iken davalılardan …’in idaresindeki ….. plakalı aracın ön tampon kaput kısmının, davacı şirket aracının arka sol yan kısmına çarptığını, bu kazanın oluşunda …..plakalı aracın sürücüsü davalının tam kusurlu olduğu, davacı tarafın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, kaza neticesinde meydana gelen hasarın sigorta şirketi tarafından 35.826,00. TL bedelle giderildiğini, davacı şirkete ait aracın kazadan dolayı ekspertiz raporunda belirtilen çok sayıda parçasının değiştirildiğini ve yeniden boyandığını, davacının aracının yeni olduğunu ve temiz kullanıldığını, davacının aracının onarılmış olmasına rağmen araçta değer kaybının meydana geldiğini ve aracın kayıtlarda hasarlı olarak gözükeceğini, davalıya ait … plakalı aracın … A.Ş nezdinde 25759598 poliçe numaralı Trafik Sigortası sigorta poliçesi gereğince davacı tarafa ait aracın 174,00 TL’lik değer kaybı tazminatının sigorta şirketince ödendiğini, 30/07/2018 tarihinde ise ….’ne hasar nedeniyle 35.826,00 TL rücu ödemesi yapıldığını, değer kaybına ilişkin yapılan ekspertiz raporunda değer kaybı tutarının 24.705,00 TL olduğunun belirtildiğini, sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödemenin düşürüldüğünde 24.531,00 TL değer kaybı tazminatı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduklarını, ancak Sigorta Tahkim Komisyonunun 2019/5617 esas ve 2019/36343 karar sayılı ilamında kaza tarihinde geçerli olan ve sigorta poliçesinde belirtilen teminat limiti kadar sorumlu olunması sebebiyle 174,00 TL’lik kısmi ödeme ile araç başına sağlanan teminat limitinin doldurulmuş olması sebebiyle başvurunun reddine karar verildiğini, şimdilik 200,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önce Sigorta Tahkim Komisyonunun 2019/5617 esas- 2019/36343 karar sayılı ilamıyla hüküm verilen uyuşmazlığın, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 vd. maddelerince tekrar davaya konu edilemeyeceğinden davanın reddine, Borçlar Kanunu’nda belirlenen sürede dava açılmadığından itirazlarının bulunduğunu, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davacı tarafın iddia ettiği gibi davalı sürücünün tam kusurlu olmadığını, davalı tarafın eylemi neticesinde davacının aracında değer kaybının olmadığını, sigorta şirketleri tarafından dava öncesi değer kaybı dahil davacıya ödeme yapıldığını, davanın reddi ile mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” hükmü uyarınca, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” gerektiği, yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasına cümle ekleyen 23. maddesi ile arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir hükmünü içerdiği, 7155 sayılı yasanın ilgili hükmünün 01/01/2019’dan sonra yürürlüğe girdiği anlaşıldığından arabulucuya başvurulmadan açılan iş bu davanın HMK’nun 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulden red kararı verilip müvekkili davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasını nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; mahkemesince açılan davanın arabuluculuğa başvurulmaması sebebiyle HMK’nun 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, davalı …… Tic. Ltd. Şti.’nin kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği, buna rağmen davalı lehine ücreti vekalete hükmedilmediği ve bu hususun istinaf edildiği görülmüştür. AAÜT’nin 7/2. Maddesinde “davalının dinlenebilmesi için kanunlarda ön görülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde davanın görüldüğü mahkemeye göre bu tarifenin 2. Kısmının 2. Bölümünde yazılan miktarları geçmemek üzere 3. Kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” hükmünü içerdiği bu sebeple davalı vekili lehine ücreti vekalet verilmemesinin yanlış olduğu davalı istinafının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/08/2021 tarih ve 2021/331 Esas, 2021/363 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA.
2-Kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere;
“a- 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk” hükmü uyarınca, ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği” düzenlenmiş olup, açılan davada arabulucuya başvurulmadığı anlaşıldığından, HMK’nun 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE.
b- Alınması gereken toplam 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
c- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
d-Davalı …… Tic. Ltd. Şti. kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 7/2, 13/1 maddeleri gereğince hesaplanan 3.679,65 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu DAVALIYA VERİLMESİNE.
e-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yatırılan karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE.
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı ile 124,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 286,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile DAVALIYA VERİLMESİNE.
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 20/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı