Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2252 E. 2022/852 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/2252 – 2022/852
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2252
KARAR NO : 2022/852

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2019/320 – 2021/444 E.K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : İ
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketince sigortalı … plaka sayılı aracın müvekkili davacıya çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını, sol bacağı diz kapağı altından içerde dönerek kırıldığını, yapılan ameliyat sonrası bacağına platin takıldığını, sol el parmaklarının kırıldığını, kalça kemiğinin de aynı şekilde kırıldığını, boynunda ve omuriliğinde zedelenmelerin meydana geldiğini, müvekkilinin üç ay boyunca hastanede kalarak tedavi gördüğünü, müvekkilinde kalıcı hasar ve sürekli işgücü kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin, tazminat talebi için zorunlu arabulucuya başvurduğunu, davalı yan ile anlaşmaya varılamadığını, dava konusu kazada müvekkilinin sürekli iş gücü kaybı nedeniyle uğramış olduğu maddi zarar için 100,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar, Ek 6’da tazminat taleplerinde istenecek belgeler sıralanmış olup zarara uğradığını iddia eden tarafın bu belgeleri sigorta şirketine ulaştırmakla yükümlü olduğunu, davacının bu belgeleri müvekkili şirkete ulaştırmadığını, davacı tarafından talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının geçirdiği kaza sebebiyle 4 aydan uzun bir süre iş göremez durumda olduğunun gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin Poliçe Genel Şartları düzenlemesi gereği bir sorumluluğu olmadığını, davacının usulüne uygun bir başvuruda da bulunmadığını, davacı faiz başlangıç tarihi olarak kaza tarihini belirtmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketine karşı tazminat talebinde bulunabilmek için sigorta şirketinin temerrüde düşürülmesi gerektiğini, faizin kaza tarihinden itibaren değil de temerrüt tarihinden itibaren işlemesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüte düşürülmediği için faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Taraflarca dosyaya sunulan dava, cevap ve beyan dilekçeleri, Akçaabat Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/53 soruşturma sayılı dosyası, getirtilen trafik kayıtları, ZMMS ve Kasko poliçeleri, sosyo ekonomik durum araştırma sonuçları, hastane kayıtları, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 30/12/2019 tarih ve 40968900-101.01.02-2019/129594 sayılı kusur durumu raporu, davacıda meydana gelen yaralanma iyileşme süresinin ve bu kaza sebebi ile davacıda oluşan kalıcı maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince tanzim edilen 21/12/2020 -16502 karar sayılı raporu, aktüerya hesap uzmanı bilirkişi Av. …..’nın tanzim etmiş olduğu 21/06/2021 havale tarihli kök raporu ve 12/08/2021 havale tarihli tanzim ettiği ek raporu, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; 20/02/2019 tarihinde Trabzon İli Söğütlü mevkinde müvekkilinin yaya geçidinden karşıdan karşıya geçerken …… plakalı sürücüsü ihbar olunan …….. olan aracın davacı ……’a çarpması sonucu dava konusu trafik kazısının meydana geldiği, meydana gelen kazanın oluşumunda ……. plakalı araç sürücüsü ihbar olunan …..’nin %100 oranda kusurlu olduğu ve bu kaza sonucunda davacı ……..’ın iyileşme süresinin 18 ay olup kalıcı maluliyet oranının %8 olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle dava konusu trafik kazasına ilişkin kusur durumunun irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir, zira Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin düzenlemiş olduğu kusur raporunda, dava konusu trafik kazasına karışan …… plakalı ihbar olunan araç sürücüsü ‘nin % 100 oranda kusurlu olması nedeni ile davanın kabulü gerekmiştir.
Her ne kadar davacı ……’ın iş göremezlik tazminatı için 100,00 TL’nin tahsiline dair dava açmış iseler de, ıslah dilekçesi ile davacı ….. için açtıkları 100,00 TL belirsiz alacak davasını 62.729,96 TL olacak şekilde arttırdıklarını ve 62.729,96 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Aktüer Bilirkişisi …..’nın 21/06/2021 havale tarihli raporunda dava konusu trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı maddi zarar olan 62.729,96 TL tazminata hükmedilmesi gerekmiş ve davacı vekilinin tazminat miktarını belirleyip harçlandırmış olmaları sebebi ile bu rakamlar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Son olarak faiz talebinin değerlendirilmesi gerekli olup, her ne kadar dava ve bedel artırım dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de bilindiği üzere sigorta şirketleri yönünden temerrüt olgusu, sigorta şirketine yapılan başvurunun üzerinden 8 iş günü geçmekle gerçekleşir. Somut olayımızda davacı taraf davalı sigorta şirketine 02/04/2019 tarihli dilekçe ile başvurmuş, başvuru dilekçesi 11/04/2019 tarihinde sigorta şirketine tebliğ edilmiştir. Tebliğ tarihinin üzerine 8 iş günü ilave edildiğinde temerrüt tarihi 24/04/2019 olarak tespit edilmiş ve bu tarihten başlayarak yasal faize hükmetmek gerekmiştir” gerekçeleriyle davanın ıslah edilmiş hali ile kabulü ile; 62.729,96 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Sürekli iş göremezlik raporu alıncaya kadar zarar görenin çalışma gücündeki kayba bağlı giderler, sağlık gideri olarak kabul edilerek Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna eklendiğini, bu nedenle sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının sorumluluğu sona erdiğini, dava açmanın ön koşulu olan sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğini, sigorta şirketine karşı tazminat davası açabilmek için sigorta şirketinin temerrüte düşürmek üzere sigorta şirketine geçerli başvuru yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 20/02/2019 tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalı …… plakalı aracın davacıya çarpması sonucu yaralanmanın meydana geldiği, mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesinden 30/12/2019 tarihli kusur raporunun alındığı, rapor uyarınca dava dışı sürücü …..’nin %100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, yine ATK 2. İhtisas Dairesinden 21/12/2020 tarih 16502 karar nolu iş göremezlik raporunun alındığı, aktüer bilirkişiden kök ve ek raporların alınarak mahkemesince hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf sebepleri incelendiğinde; “…kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik tazminatının da hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” (Yargıtay 4. HD. 2021/2511 E. 2021/2452 K.) Bu ve benzeri Yargıtay kararlarından da anlaşıldığı üzere sigorta şirketinin geçici iş göremezlik kaybından sorumluluğunun halen devam ettiği, bu sebeple mahkeme kararının yerinde olduğu görülmüş, sigorta şirketine başvurulmadığı iddia edilmiş ise de davacı tarafça usulünce sigorta şirketine bir başvurunun var olduğu anlaşılmış, ayrıca hesaplanan aktüerya raporunun son Yargıtay içtihatlarınca TRH 2010 tablosuna göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması ilkesi çerçevesinde hesaplandığı görülmüş, bu sebeplerle tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2021 tarih, 2019/320 Esas, 2021/444 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 4.285,08 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 1.071,27 TL peşin harcın mahsubu ile 3.213,81 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
5-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince davalıya İADESİNE YER OLMADIĞINA.
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 23/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye- Katip-
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı