Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2251 E. 2022/818 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2251
KARAR NO : 2022/818

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2019/358 – 2021/404 E.K.

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin destekçisi ……i’nin 15/03/2020 tarihinde sürücüsü olduğu …… plaka sayılı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın vefatına sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacı müvekkillerinin maruz kaldıkları destekten yoksun kalma zararlarının tamamının tazmininden kaza yapan araca trafik sigortası yapan sigorta şirketinin kaza tarihinde geçerli olan trafik sigortası poliçesi şartları gereği desteğin trafik kazasındaki kusurlarını destekten yoksun kalan 3. kişilere yansıtmadan teminatlar dahilinde sorumlu olduğunu belirterek müteveffanın eşi ve çocuğu destekten yoksun kalan 3.kişi olan müvekkilleri için ayrı ayrı 5.000’er TL belirsiz alacak destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların tazminat talepleri KTK madde 92, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta Genel Şartları ve Yargıtay uygulaması gereği reddedilmesi gerektiğini, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmadığını, sürücü ve işleten olan müteveffanın nasıl kendi kusurundan yararlanamayacak ise dolayısıyla destek tazminatında bulunanların müteveffanın kusurlarından yararlanamayacaklarını, bu nedenle hukuk temelinden yoksun davanın reddedilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, iş bu dava tarihine kadar her hangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Müteveffanın kullanmış olduğu …… plakalı aracı ile 15/03/2010 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu eş ve annesi desteğinden yoksun kaldığından tazminat talebinde bulunduğu, kaza tarihinde …… plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafınca sigortalandığı, sigorta şirketinin sorumluluğunun tespiti için aldırılan aktüerya bilirkişi raporunda davacı eşin 141.094,82 TL, davacı annenin 33.044,88 TL tazminat bedeline hak kazandığının belirtildiği, bu bedelin poliçe sigorta limiti sınırında kaldığı, bilirkişi raporunun denetime açık karar vermeye elverişli olduğu” gerekçeleriyle açılmış olan davanın davacı ………. yönünden kısmen kabulü ile, 141.094,83 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ………… yönünden davanın kabulü ile, 31.366,94 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müteveffanın davaya konu sigortalı aracın sürücüsü ve aynı zamanda işleten olduğundan başvuranların taleplerinin teminat dışı olduğunu, yargıtay içtihatlarıyla da kabul olunduğu üzere kendi kusuru ile vefat eden sürücünün zararından işletenin sorumlu olmadığını, işletenin sorumlu olmadığı bir hususta sorumlu tutulamayacağını, müteveffa yakınlarının 3. kişi olarak kabulünün mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora yapılan itirazların yargılama aşamasında dikkate alınmayarak hüküm kurulduğunu, mahkemenin hatalı hukuki değerlendirme sonucu karar verdiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 15/03/2010 tarihinde davacıların murisi …….’nin tek taraflı yapmış olduğu trafik kazası sebebiyle vefat etmesinden ötürü davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ister olduğu, mahkemesince taraf delilleri toplanıp aktüer bilirkişiden rapor ve ek raporlarının alındığı ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği anlaşılmıştır. Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. TBK’nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Kaza tarihinin 15/03/2010 olduğu ve yeni genel şartlardan önce olduğu anlaşıldığından davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu belirtilmiş ise de kaza tarihi itibariyle 01/03/2010 – 31/12/2010 tarihlerini kapsayan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası teminatlarının otomobil yönünden kişi başı ölüm halinde 175.000,00 TL’ye çıkartıldığı görülmüş, bilirkişinin de bu yönde hesaplama yaptığı anlaşılmıştır. İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan incelemede mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2021 tarih, 2019/358 Esas, 2021/404 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 11.780,86 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 2.885,92 TL peşin harcın mahsubu ile 8.894,94 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
5-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince davalıya İADESİNE YER OLMADIĞINA.
6-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin dairemizce, kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye Katip-
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı