Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2144 E. 2022/771 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2144
KARAR NO : 2022/771

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2020/386 – 2021/407 E.K.

DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-
5-
6-… –
VEKİLİ : Av. …-
DAVACI : … – -…
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Tespit
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu şirketin tek sorumlusu ….. müvekkilin alacaklarını ödememek için borçlu ana firma …… Tic. Ltd. Şti.’nin tüm şubelerini terkin yapmış, terkin yaptığı şubeleri tabela, ürün poşetleri, masa sandalyesine dokunmadan eski işçisi, aile dostu eski müdürü gelini eşi ve diğer tanıdıkları üzerine tescil ettirmiş, pastanecilik faaliyetine duraksamadan devam ettiğini, ticari etkinliğin aynı olduğunu, bağlı olarak davalılar arasında organik bağ bulunduğunu belirterek öncelikle şirket adına kayıtlı taşınmazları kısa bir süre önce sattığını, bu nedenlerle, dava değeri ve ihtiyati haciz istemi gözetilerek İİK’nun 257/2. fıkrasına göre davalıların malları üzerinde ihtiyati haciz konulmasını, davalılar arasında organik bağ bulunduğunun tespitine, davalıların 1 nolu davalının Trabzon İcra Dairesinde 2020/8776 Esas sayılı dosya borçlarından sorumlu olduğunun saptanması ve 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı işletme ve şahısların Trabzon İcra Dairesinin 2020/8776 Esas sayılı dosya borcundan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için davacı alacaklının alacağının iptaline konu tasarruftan önce doğmuş olması gerektiğini, borcun doğum tarihinin, tasarruf tarihinden önce olduğunun kanıtlanamaması halinde, tasarrufun iptali davasının dava ön şartı yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, ayrıca tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için davacının elinde kati veya geçici aciz belgesinin bulunması gerektiğini, aciz belgesi alınmamış alacaklar için iptal davası açılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı ……… Ltd. Şti.’ye verilmiş olan ve karşılıksız çıkan birçok çeki ödemek zorunda kaldığını, kapatılan şubelerde çalışan işçilerin çoğuyla da anlaşılarak tazminatlarını taksitler halinde ödediğini, ………. Ltd. Şti.’ne ait tapu kayıtlarının sorgulanmasıyla adına kayıtlı herhangi bir tasarrufunun olmadığının görüleceğini, ayrıca davalı şirketi devralan … ve …’ın söz konusu şirketin kapanış işlemlerini yaptıklarını ve kendi adlarına yeniden açtıklarını, davalılardan …’in şubenin yabancı bir kişinin eline geçmesini istememesi üzerine yüklü miktarda borç altına girerek şirketi ortağı ile birlikte devraldığını, ancak isim değişikliğine gitmek istemediklerini, davalı şirketin Söğütlü Şubesinin ise … tarafından Esnaf ve Sanatkarlar Odası Akçaabat Şubesinden kredi çekerek almış olduğunu, davacının tüm beyanlarının kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının ihtiyati haciz talebi 24/09/2020 tarihli ara karar ile reddolunmuştur. İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunduğu, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesinin 04/11/2020 tarih, 2020/1033 Esas ve 2020/960 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Hızırbey Vergi Dairesine ve Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereler ile istenilen bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Davacının işçilik alacağının tahsili amacı ile davalı ……. Ltd. Şti.’ye icra takibi başlattığı, alacağını alamaması nedeni ile diğer davalılar arasındaki organik bağın tespiti ve alacaktan diğer davalıların sorumlu olması talebi ile iş bu davayı açtığı, açılan dava TTK madde 4 kapsamında belirtilen Mutlak Ticari Dava vasfında olmadığı, davacı işçi olup tacir olmaması dolayısıyla nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği, genel hükümler çerçevesinde davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davanın, davalılar bakımından ticari iş niteliğinde olduğu anlaşılmakla ticari dava niteliğindeki davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olduğunu, iş bu davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davalı şirketler arasındaki organik bağın tespiti ve diğer yönetici ortaklarında tüzel kişilik perdesi kaldırılarak borçtan sorumlu tutulmaları istemine ilişkin olduğu, bu haliyle davalılar yönünden TTK’nın 3. maddesi gereğince ticari iş niteliğinde olduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

Somut olay incelendiğinde, davacının davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemesince açılan davanın TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının işçi olup tacir olmaması dolayısıyla nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
“…Aynı Kanunun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacılar vekilince tüzel kişilik perdesinin aralanarak her iki davalı şirket arasında organik bağ bulunduğunun tespitinin istenilmesi, bu istemin işçilik alacaklarına ilişkin davalardan bağımsız olarak açılan bu davada ileri sürülmüş olması gözetildiğinde, davanın işçilik alacağından kaynaklanmadığı, TTK’nun 3. maddesi uyarınca ticari iş nevinden olduğu, davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiği sonucuna varılmakla mahkemece verilen görevsizlik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 11. HD’nin 2017/3979-2017/5598, 2015/13552-2017278 Esas-Karar sayılı ilamları da bu yöndedir).” Bu ve benzeri Yargıtay kararlarından da anlaşıldığı üzere dava konusunun …… Ltd. Şti. ile diğer davalı ………. arasında organik bağın bulunup bulunmadığının tespitini ister olduğu bu haliyle TTK. 3. md. Gereği ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillerden olduğu açılan davanın Ticaret Kanunu hükümlerince çözümlenmesi gerektiği, bu sebeple Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmış verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-3. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2021 tarih ve 2020/386 E. 2021/407 K. sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA.
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın DAVACIYA İADESİNE.
4-İstinaf başvurusu sırasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA.
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 09/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı