Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2141 E. 2022/668 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2141
KARAR NO : 2022/668

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2020/570 – 2021/416 E.K.

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1 –
: 2 –
: 3 –
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …..’a ait, davalı ….. yönetimindeki, davalı …… A.Ş. Tarafından sigortalanmış ……. plakalı aracın kusurlu biçimde müvekkili davacı ………’ye çarpması sonucu, müvekilinin Trabzon Kaşüstü Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesine ait dosyasında belirtilen düzeyde iş göremez duruma geldiğinden, diğer müvekkili davacı babanın da çekilen acılara ortak olmasından haksız eylemden ötürü, 6100 sayılı yasanın 107/1 maddesi uyarınca açılan belirsiz alacak davasına bağlı olarak müvekkili …………’nin maddi zararlarının saptanmasıyla 3,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, müvekkili …… için 20.000,00 TL manevi tazminat toplamı olan 70.003,00 TL’nin 29.06.2020 tarihinden yürütülecek yasal faizleriyle davalı …. A.Ş. bakımından sorumluluk düzeyiyle sınırlı olmak üzere (davalı bakımından manevi tazminat taleplerinin olmadığını) davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.

CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, zarar gören kişilerin sigorta kuruluşuna eksik belge ile başvurmaları halinde, sigorta kuruluşu aleyhine doğrudan doğruya dava yoluna gitme hakları bulunmadığını, davacının eksik belge ile yaptığı başvurunun geçerli bir başvuru olamayacağını, davacı ……..’nin Kaza Tespit Tutanağında %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini, sigortalı aracın maliki ve sürücüsüne kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacılar vekilinin talep ettiği geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, geçici işgöremezlik ve tedavi gideri tazminatının Trafik Sigortası Genel Şartları A.5.b maddesi gereği, sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu ve sağlık gideri teminatının ise SGK’nın sorumluluğunda bulunduğunu, sürekli sakatlık raporu alıncaya kadar zarar görenin çalışma gücündeki kayba bağlı giderler, sağlık gideri olarak kabul edilerek SGK’nın sorumluluğuna dahil edildiğini ve bu kapsamda sigorta şirketlerinin ve Güvence hesabının sorumluluğuna son verildiğini, davacılar vekilinin faiz taleplerinin reddi gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, davacı tarafından aksini ortaya koyar mahiyette delil sunulamadığını, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ……. cevap dilekçesinde özetle; tazminata konu kazada her hangi bir suçu olmadığını, kazaya sebebiyet vermediğini, Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan 2020/12446 Nolu dosyası incelendiğinde mağdurun 2918 sayılı KTK nın yayalara ait kusurlardan 68/1-b ve 68/1-c kurallarını ihlal ettiğinin tutanaklarda mevcut olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …..’ın cevap dilekçesi incelendiğinde davalı …… ile benzer mahiyette olduğu, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ” Dava konusu trafik kazasının 29/06/2020 tarihinde meydana geldiği, davalı …’ın sevk ve idaresindeki ……. plaka sayılı aracıyla Arsin Yolu Kocabağ Kavşağı istikametine seyir halinde iken Gürsoy Büfe karşısına geldiğinde aracının sağ ayna kısımlarıyla sahil yolu kısmından aniden yola çıkan davacı ……’ye çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği ve kaza tarihi itibariyle kazaya sebebiyet veren …….. plakalı aracın davalı …….. A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/12446 Soruşturma Sayılı dosyası incelenmesinde “kolluk kuvveti tarafından tutulan kaza tespit tutanağında, mağdur …..’ın 2918 sayılı KTK’nın yayalara ait kusurlardan 68/1-b ve 68/1-c kurallarını ihlal ettiğinin tespit edildiği, Somut olayda kazanın meydana gelmesinde mağdurun kusurunun bulunduğu, şüphelinin kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle üzerine atılı Türk Ceza Kanununu 89/1 maddesinde düzenlenen taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına,” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu kazanın oluşumuna ilişkin deliller toplanarak kusur durumunun tespiti için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve sunulan 18/06/2021 tarih ve 93929388 – 101.01.05 – 2021/10263 sayılı rapordan dava konusu trafik kazasının oluşumunda davacı yaya …..’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …….’ın kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Görülmekte olan dava haksız fiilden (trafik kazasından) kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Haksız fiilin unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, illiyet bağı ve kusur olup, haksız fiilden sorumlu tutulabilmek için tüm bu unsurların bir arada ve eksiksiz bulunması gerekmektedir. Somut olayımızda ise davalı sürücünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığı, tüm kusurun davacı yayada olduğu hem Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 18/06/2021 tarih ve 93929388-101.01.05-2021/10263 sayılı raporundan hem de Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/12446 Soruşturma Sayılı dosyasından anlaşılmış olup bu nedenle davanın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini bağlamayacağını, hükme esas alınan rapora itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, raporun hatalı olduğunu, davalıların asli kusurlu olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 29/06/2020 tarihinde davalı ……’ın kullandığı diğer davalı ….r’a ait aracın davacı …..a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, mahkemesince dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, alınan 18/06/2021 tarih ve 2021/10263-4668 sayılı raporda davacı yaya …….’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü ……ın kusurunun olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisine Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair 04/11/2020 tarih 2020/12446 soruşturma nolu kararının alındığı görülmüştür. ATK raporunda kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, CD’de mevcut kaza anı görüntüsü , CD inceleme tutanağı ve tüm beyanlar değerlendirilerek kontrolsüzce ve aniden yola çıkması sebebiyle aracın sağ yan kısımlarıyla kendisine çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, bu sebeple %100 oranında kusurlu bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki verilerin birbirlerini doğruladığı görülmüş, bu bilgiler ışığında mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih ve 2020/570 Esas, 2021/416 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile 21,40 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin dairemizce, kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 22/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye- Katip-
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı