Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2049 E. 2022/517 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2049
KARAR NO : 2022/517

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI : 2019/373 – 2021/113 E.K.

DAVACI :
VEKİLLER İ :
DAVALILAR : 1
2-
3-M
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtrazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Beşirli/Trabzon Şubesi ile davalılardan ….. Turizm Temizlik Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi arasında 18/08/2016 tarihli 1.500.000,00 TL tutarlı Kredi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme çerçevesinde davalı …….. Turizm Temizlik Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketine krediler kullandırıldığını, diğer davalılarında müşterek borçlu ve kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığını, kredilerin geri ödenmemesi nedeni ile davalılara Beşiktaş 17. Noterliğinin 19/12/2018 tarih ve ……. yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borç bakiyesinin faiz ve ferileriyle birlikte ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir gün içinde ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmemesi üzerine Mahkememizden alınan 02/08/2019 ve 2019/384 D. İş sayılı İhtiyati Haciz İlamına istinaden Trabzon İcra Müdürlüğüne ait 2019/24576 Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlattıklarını, takibi sürüncemede bırakmak için davalı vekilinin kötü niyetli olarak borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, davalıların imza itirazında bulunmadığını, hesap kat ihtarnamesine de itiraz etmeyerek borcun muaccel hale geldiğini, davalıların itirazlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili bankaya davalıların borcunun olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili bankanın her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetinden muaf olduğunu, davalıların Trabzon İcra Müdürlüğüne ait 2019/24576 Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan takibe ve borca yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatının davalılardan tahsilini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin imzaladığı sözleşmenin Kredi Garanti Fonu ile garanti altına alındığını, kredi sözleşmesine konu borcun büyük kısmını Kredi Garanti Fonundan tahsil edilebileceğini, davacının Kredi Garanti Fonuna başvurmadan doğrudan müvekkillerine icra takibinde bulunduğunu, mevcut bir teminat olmasına rağmen, davacı bankanın öncelikle alacağını müvekkillerinden tahsil etmesinin tahsilde tekerrüre neden olacağını, müvekkillerine bir yapılandırma teklifi sunulmadığını doğrudan yasal takip işlemi başlatıldığını, icra takibini ve davaya konu borcu kabul etmediklerini, davacıya belirtilen miktarda borçlarının bulunmadığını, davacı tarafından uygulanılan temerrüt faizlerinin fahiş miktarda olduğunu, davanın reddini, icra takibinin iptalini ve davacının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ” Davacı bankanın Beşirli/Trabzon Şubesi ile davalılardan ……. Turizm Temizlik Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi arasında 18/08/2016 tarihli 1.500.000,00 TL tutarlı Kredi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme çerçevesinde davalı ……… Turizm Temizlik Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketine krediler kullandırıldığı, diğer davalıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladıkları, kredi taksitlerinin vadesi geldiğinde geri ödenmemesi nedeni ile davacı banka tarafından, davalılara Beşiktaş 17. Noterliğinin 19/12/2018 tarih ve…….yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiği, dava konusu borcun hesap kat ihtarına rağmen ihtar edilen süre içerisinde ödenmemesi üzerine yine davacı tarafından, Mahkememizden alınan 02/08/2019 ve 2019/384 D. İş sayılı ihtiyati haciz ilamına istinaden Trabzon İcra Müdürlüğüne ait 2019/24576 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalılar hakkında takip başlatıldığı, davalı tarafça dava konusu icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu ve davacı banka tarafından görülmekte olan itirazın iptali davasının açıldığı tüm dosya kapsamında sabittir.
Mahkememizce taraflarım tüm delilleri toplanarak ve dava konusu kredi sözleşmesine ilişkin tüm bilgi, belge ve hesap özetleri celp edilerek dosyamız gerekmesi halinde yerinde inceleme yetkisi de verilen konusunda uzman bankacı bilirkişi ……’a tevdi edilmiş ve bilirkişinin denetime ve hüküm kurmaya uygun bulunan kök ve ek raporlarından da anlaşıldığı üzere davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı kefillerden 829.352,91 TL’si asıl alacak, 286.479,83 TL’si faiz, 14.323,99 TL’si BSMV ve 606,00 TL’si vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.130.762,73 TL nakdi alacak ile 24.670,00 TL çek teminat bedelinin depo edilmesine dair gayrinakdi alacak yönünden alacaklı olduğu ve ayrıca davalı asıl borçlu ………..Tem.Hizm. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise; 1.130.762,73 TL nakit ve 24.670,00 gayrinakit olmak üzere 1.155.432,73 TL Toplam Alacaktan rehinle teminat altına alınmış olan 500.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 655.432,73 TL alacak yönünden alacaklı olduğu anlaşılmış ve davanın belirtilen rakamlar üzerinden kısmen kabulü ile bakiye kısım yönünden kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak ise; davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi doğrultusunda değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bilindiği üzere icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davacının talebinin bulunması, borçlu tarafça yapılan itirazın haksız olması, takibe itiraz üzerine takibin durmuş olması ve alacaklının alacağına kavuşmasının gecikmiş olması ve alacağın likit yani belirli veya basit bir inceleme ile belirlenebilir olması gerekmektedir. Dava dilekçesinde davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi olduğu, yukarıda açıklandığı üzere borçlu/davalı tarafın itirazının kısmen de olsa haksız olduğu, borçlu/davalı tarafça yapılan itiraz üzerine dava konusu icra takibinin durmuş olduğu ve alacaklının alacağına kavuşmasının geciktiği dosya kapsamında sabittir. Tartışılması gereken asıl husus dava konusu kredi alacağının likit olup olmadığıdır. Bir alacağın likit kabul edilebilmesi için bu alacağın miktarının taraflarca bilinmesi veya yapılacak basit bir araştırma ve inceleme ile belirlenebilir olması gerekmektedir. Kredi borçlarına ilişkin taraflar, kredi veren bankadan alacakları hesap özeti üzerinde basit bir inceleme yaparak ne kadar kredi kullanıldığını, bu krediye ne kadar faiz verileceğini, ne kadar ödeme yapıldığını ve takip tarihinde ne kadar daha borcun kaldığını rahatlıkla tespit edebilecek imkana sahiptirler. Bu nedenle kredi alacaklarının likit olduğu kabul edilmelidir. Zira bir çok Yargıtay ilamında da krediden kaynaklı borcun likit olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle davalılar aleyhinde itirazın iptaline konu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen maktu vekalet ücretinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, yapılan yargılama sonucunda davacı bankanın müvekkiller aleyhinde müvekkilin var olduğu iddia edilen borcunun neredeyse iki katı tutarı üzerinden takip başlatıldığı bu suretle de davada haklı olduklarının kanıtlandığını, kısmen de olsa haksız olduklarından bahisle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece kredi alacağının likit olduğu kanaatine varılmışsa da davanın mahiyeti ve haklılık durumu dikkate alındığında söz konusu kanaatin yanlış olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; istinaf yoluna başvuranın davalı olmasına, davalının istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan incelemeye, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/24526 takip sayılı dosyasındaki takip miktarına, hüküm altına alınan miktara, toplam değer üzerinden hüküm altına alınan vekalet ücretine, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin oranına, sonuçta takip miktarı ile hükmedilen miktar arasındaki farkın 8.058,70 TL olduğu da nazara alındığında davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/02/2021 tarih, 2019/373 Esas, 2021/113 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile 21,40 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin dairemizce, kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye- Katip-
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı