Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1802 E. 2022/451 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1802 – 2022/451
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1802
KARAR NO : 2022/451

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2020/569 – 2021/272 E.K.

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete 2019 yılına kadar geçen süreçte 2.000,00 – 2.500,00 TL civarında elektrik faturası tahakkuk edildiğini, 2019 yılının Ocak ayı elektrik faturasının 6.739,25 TL olduğunu, fatura bedelindeki artışın olağan bir artış olmadığını, davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, sayaçlarının eski olduğunu, değiştirilmesini talep ettiklerini, ancak davalı şirket tarafından kendilerine her hangi bir dönüş yapılmadığını, daha sonra yapılan telefon görüşmesinde şirketin kendilerinden kaynaklı bir hata olmadığını bildirildiğini, 2019 yılının sonuna kadar 3.500,00-5.500,00 TL arasında değişen faturaları ödemeye devam ettiklerini, 25/11/2019 tarihli fatura ile müvekkili şirkete 13.833,75 TL “eksik tüketim bedeli” talep edildiğini, bundan sonra aboneliğin sonlandırıldığını, aboneliğin dava dışı üçüncü kişi …. üzerine devam etmesi gerektiğinden fatura bedelini ödemek zorunda kaldıklarını, “eksik tüketim bedeli” adı altındaki borcun müvekkili şirket tarafından zarureten ödenmesi nedeniyle davalı şirketin geçersiz bir hukuki işleme dayalı olarak haksız kazanç elde ettiğini, sebepsiz zenginleştiğini, müvekkili şirketten tahsil edilen 13.833,75 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tüketim miktarlarının tespiti ve sayaçların okunması müvekkil şirket değil, dava dışı dağıtım şirketi tarafından gerçekleştirildiğinden müvekkil şirketin huzurdaki davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, iddiaların muhatabının dağıtım şirketi olduğunu, müvekkili kurumun dağıtım şirketinin bildirdiği tüketim miktarını esas almak zorunda olduğunu, bu nedenlerle pasif husumet ehliyeti olmayan müvekkil hakkında hüküm kurulmasının haksız, dayanaksız ve yasaya aykırı olup davanın reddi gerektiğini, dava konusu faturanın mevzuata uygun olarak düzenlendiğini, davacının da işbu faturaya süresi içerisinde itiraz etmediğini, hal böyleyken tükettiği elektriğin bedelini de ödemekle yükümlü olduğunu, davanın reddini, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava taraf şirketler arasında elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden davalı şirket tarafından davacı şirkete elektrik enerjisi sağlanarak, her ay davacı şirketin kullanmış olduğu elektrik enerjisinin elektrik sayacı vasıtası ile ölçülerek davacı şirkete elektrik faturası tanzim edildiği, bu aylık elektrik faturalarına ilaveten davalı şirket tarafından 25/11/2019 tarihli fatura düzenlenerek davacı şirketten toplamda 13.833,75 TL “eksik tüketim bedeli” talep edildiği, davacı şirket tarafından bu faturanın ödenmek zorunda kalındığı ve akabinde görülmekte olan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı istirdat davasının açıldığı sabittir.
Yapılan yargılama sırasında tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra dava konusu olup hatalı ölçüm yaptığı iddia edilen elektrik sayacının incelenmesi, hatalı ölçüm yapıp yapmadığının ve hatalı ölçüm yapıyor ise ne kadar hatalı olarak ölçüm yaptığının tespiti için dosyamız, yerinde inceleme yetkisi de verilerek elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış ise de; Elektrik Mühendisi bilirkişi ….’ın 05/04/2021 havale tarihli tanzim etmiş olduğu bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere, dava konusu sayacın saklama süresi dolduğundan hurdaya gönderildiği, bu sebeple bilirkişi tarafından tüketimi doğru ölçüp ölçmediğinin incelemesi yapılamamıştır. Ayrıca her ne kadar elektrik mühendisi bilirkişi aynı raporunda dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesi ile laboratuvar ortamında yapılmış olan testlerin yönetmelik gerekliliklerine uygun olduğu, bu sebeple sayaç hatalı ölçüm miktarlarının doğru olduğu, eksik tüketim hesabının doğru olduğu yönünde görüş bildirmiş ise de bu görüşü kabul etmemiz mümkün değildir, zira “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği”nin 37/1-b maddesi uyarınca;”Sayacın arızalanması veya ölçme hassasiyetinden şüphe edilmesi halinde, tüketici veya dağıtım şirketi tarafından sayacın kontrolü talep edilebilir. Bu kapsamda sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle eksik veya fazla tüketim kaydettiğinin ya da hiç tüketim kaydetmediğinin; a)Sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bu durumun dağıtım şirketince yerinde yapılan incelemede teknik olarak tespit edilmesi, b)Sayaçtan kaynaklanması ve bu durumun sanayi ve teknoloji il müdürlüğünden alınan sayaç muayene raporunda teknik olarak tespit edilmesi, durumlarında eksik veya fazla tüketime ilişkin hesaplama yapılır.” hükmü amir olup bu hükümden de anlaşıldığı üzere davalı şirketin davacı şirket aleyhinde, davacı şirketin elektrik sayacının hatalı ölçtüğünden bahisle fazla tüketim bedeli alabilmesi için davacının elektrik sayacının hatalı ölçüm yaptığının Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünden alınan sayaç muayene raporunda teknik olarak tespit edilmiş olması gerekmektedir. Somut olayımızda ise davacının kullanımında olan elektrik sayacı, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünde değil davalı şirketin bünyesinde davalı şirket tarafından incelenerek hatalı ölçüm yaptığı sonucuna varılmıştır. Yani davalı şirket hakim konumda olmasını da kullanarak kendi kendine, hiç bir tarafsız ve bağımsız mercinin denetimine imkan tanımadan dava konusu sayacın hatalı ölçüm yaptığı sonucuna ulaşmıştır. Yargılama sırasında da dava konusu sayacın saklama süresinin dolmuş olması ve hurdaya gönderilmesi nedeni ile Mahkememizce de dava konusu sayaç üzerinde inceleme yapılamamış olup, davalı şirketin dava konusu sayacın hatalı ölçüm yaptığı savı ispat edilememiş ve bu nedenle davacıdan tahsil etmiş olduğu fazla tüketim bedelini geçerli bir hukuksal zemine oturtamamıştır. Dolayısı ile davanın kabulüne” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ürünü olduğunu, dava konusu sayacın arızalı olduğu Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü Raporu ile de tespit edildiğini, faturalandırma işleminin yasal mevzuat uyarınca sayaç arızası durumlarındaki hesaplama yöntemine göre yapıldığını, hukuka aykırı bir işlem bulunmadığını, mevzuat uyarınca davacının 15.08.2018-11.2.2019 arıza süresi için yeni sayaçtaki ilk tüketimleri baz alınarak dava konusu fatura düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ticari faiz talep etmesine karşın mahkemenin ticari avans faizi yönünde hüküm kurmasının hatalı olduğunu, talebin yasal faiz olarak değerlendirilmesi gerektiğini, faiz başlangıcının da hatalı tesis edildiğini, davacı şirketin temerrüde düşürmediğini bu nedenle ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; Mahkemesince, dava konusu sayacın Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünden alınacak sayaç muayene raporu ile teknik olarak hatalı ölçüm yaptığının tespit edilmiş olması gerektiği halde davalı şirket tarafından muayene edilerek hatalı ölçüm yaptığının tespit edildiği, ayrıca, söz konusu sayacın saklanmayarak denetiminin yapılamadığı, bu sebeple sayacın hatalı ölçüm yaptığı savının ispat edilemediği gerekçesiyle red olunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça istinaf dilekçesinin ekine Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünden alınan sayaç muayene raporu eklenmiş olduğu görülmüş, böylece 12/09/2019 tarihli rapor ile sayacın eksik tüketim kaydettiği tespit edilmiştir. Ayrıca, dosyada elektrik mühendisi ….’dan alınan bilirkişi raporunda hatalı ölçüm miktarlarının doğru olduğu tespit edilmiş, tüketim hesabının doğru hesaplandığı bildirilmiştir. Bu sebeple mahkemesince yanılgıya düşülerek davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ne var ki yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/06/2021 tarih ve 2020/569 Esas, 2021/272 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA.
2)Kaldırılan hükmün yerine;
“a-Davacının davasının REDDİNE.
b-Alınması gerekli harcın mahsubuyla eksik kalan 26,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA.
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
e-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile DAVALI TARAFA VERİLMESİNE.
f-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yatırılan karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE.
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı ve 43,00 TL posta masrafının davacıdan tahsili ile DAVALIYA VERİLMESİNE.
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
6-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı şirket …. A.Ş. tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince DAVALIYA İADESİNE.
7-Kararın tebliğ, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı