Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1797 E. 2022/237 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1797 – 2022/237
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1797
KARAR NO : 2022/237

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2019/384 – 2021/338 E.K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar murisinin verdiği ipotek sebebiyle davacı mirasçılar hakkında takip başlatıldığını, murisin işlem tarihinde alzheimer hastası olduğunu, fiil ehliyetinin bulunmadığını, yapılan takibin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitini, takibin iptalini ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan ……in babası murise vekaleten ipotek tesis ettiğini, davacı eş ……’in sözleşmeye rıza gösterdiği, davacıların iddiasının yersiz olduğunu, işlem tarihi itibariyle ehliyetin tam olduğunu ileri sürerek davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece aldırılan Adli Tıp Kurumu raporuna istinaden murisin ipotek tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun yeterli olmadığını, raporun tahmini tespit içerdiğini, kesin kanaat bildirmediğini, rapora itirazların değerlendirilmediğini, davacılardan ……in babası murise vekaleten ipotek tesis ettiğini, davacı eş ….’in sözleşmeye rıza gösterdiğini, bu hususlar dikkate alındığında davanın haksız olduğunun anlaşıldığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacılardan …’in 19/01/2015 tarihli vekaletname ile muris babasının vekili olarak 15/09/2015 tarihinde ipotek senedi imzaladığı, muris ile eşi davacı ……..in 02/09/2015 tarihinde bankaya ipotek tesisi için muvafakat verdikleri sabittir.
Mahkemece ipotek tarihi itibariyle murisin fiil ehliyetinin olup olmadığı hususunda rapor aldırılmış, Adli Tıp Kurumu sunduğu raporda alzheimer teşhisinin 10/12/2015 tarihinde konulduğunu, dosya kapsamında ipotek tarihinde de alzheimer hastalığının bulunduğunun ve ipotek tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığının kabulünün uygun bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkemece sadece ipotek tarihindeki fiil ehliyeti araştırılmış olup, vekalet tarihi (19/01/2015) itibariyle murisin fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmaması doğru görülmemiştir.
TBK’nın 514/1 hükmüne göre “Vekilin sözleşmenin sona erdiğini öğrenmeden önce yaptığı işlerden, vekalet veren ya da mirasçıları sözleşme devam ediyormuş gibi sorumludur.”
Mahkemece vekilin sözleşmenin sona erdiğini öğrendiği tarih tespit edilip, TBK’nın 514/1 hükmü karşısında mirasçıların yapılan ipotek tesisi işleminden sorumlu olup olmayacakları yönünde değerlendirme yapılmaması da doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken, dosyanın yeniden Adli Tıp Kurumu’na tevdi edilmesi sağlanarak murisin vekalet (19/01/2015) ve ipotek (15/09/2015) tarihlerinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit ettirmek, fiil ehliyetinin bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise TBK’nın 514/1 hükmünün değerlendirilmesi için tarafların delillerinin değerlendirmek, gerekirse davacı ……’in isticvabına başvurmak ve oluşan sonuca göre hüküm vermekten ibarettir.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince davanın esasına etkili delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a-6 hükmü gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2021 tarih ve 2019/384 Esas, 2021/338 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 18/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı