Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1768 E. 2022/433 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1768
KARAR NO : 2022/433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2020/10 Esas-2021/341 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/31493 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı uyarınca durduğunu ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekin süreside ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo vasfının bulunmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava tarafları arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişkiye binaen davalının davacıya dava konusu çeki verdiği, dava konusu çek bedelinin ödenmediğinden bahisle davacı tarafından davalı aleyhinde Akçaabat İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığı, davalının yetki itirazı üzerine takip dosyasının Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/31827 Esas sayılı İcra Takip Dosyası ile toplam 56.000,00 TL tutarlı icra takibine devam edildiği, davalı tarafça bu takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu ve davacı tarafından görülmekte olan itirazın iptali davasının açıldığı tüm dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanıp, ticari defter ve kayıtlarını sunmaları için taraflara kesin süre verildikten sonra dosyamız konusunda uzman SMMM bilirkişi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan raporlardan da anlaşıldığı üzere; davacının icra takibine konu ettiği İNG Bank’a ait 31/03/2017 tarihli, …… numaralı, 56.000,00 TL tutarlı dava konusu çekin, davacı ticari defterlerinde ve davalı adına takip edilen cari hesap ekstrelerinde kayıtlı olduğu ancak; dava konusu bu çekin 20/03/2017 tarih ve … yevmiye numaralı muhasebe fişi ile davalı adına takip edilen cari hesaptan iade nedi ile düşüldüğü, davacının icra takibine konu ettiği çek ile ticari defterlerindeki tahsil edilemeyen çekler hesabına kayıtlı çekin, farklı çekler olduğu, çeklerin birbiri ile örtüşmediği tespit edilmiştir. HMK 222 maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtlar yasadaki şartların sağlanması durumunda sahibi lehine delil alacağı gibi sahibi aleyhine de delil olabilmektedir.
Somut olayımızda davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre dava konusu edilen çek, 20/03/2017 tarih ve ….. yevmiye numaralı muhasebe fişi ile davalı adına takip edilen cari hesaptan iade nedi ile düşülmüş olup, davacının ticari defter ve kayıtlarında davalı adına tahsil edilemeyen çek olarak kayıtlı çekler ile dava konusu çekin birbiri ile örtüşmediği kayıtlıdır, bu husus bir anlamda davacı tarafça ikrar ve kabul edilmiş olup davacı tanıkları çek bedelinin ödenmediğine dair beyanlarına davacının ticari defter ve kayıtları aksi yönde kayıt içermesi nedeni ile itibar edilmemiştir. Zira eğer çek bedeli davalı tarafça haricen ödenmemiş ise davacı dava konusu çeki neden davalıya iade etmiştir ve neden ticari defterlerinde çekin iade edildiğini kaydetmiştir. Bu nedenlerle davanın reddi gerekmiştir.
Bunun yanı sıra davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının dava konusu icra takibini kötü niyetli olarak başlatmış olduğu hususunda yeterli kanaatin tarafımızda oluşmamış olması nedeni ile davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın dava konusu takibi başlatmakta kötü niyetle hareket ettiği sabit olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu çeke ilişkin müvekkilinin ticari defterlerinde iade kaydı yer almakta ise de bu kaydın gerçeği yansıtmadığını, davalının müvekkilini oyalaması ve davalıya duyulan güvene binaen iade kaydının düşüldüğünü, tanık beyanlarıyla da çek bedelinin ödenmediğinin sabit olduğunu, mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesine karşın müvekkili yararına tazminata hükmedilmemesinin ve müvekkili yararına eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davalı alacaklı tarafından süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen ve bu nedenle kambiyo vasfını kaybeden çekten kaynaklı alacak uyarınca davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamı için istinaf incelemesine konu bu davanın açıldığı sabittir.
Süresinde ibraz edilmeyen çek temel ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olup davacı alacaklı temel ilişkiyi ve alacaklı olduğunu, tanık dahil her türlü delil ile ispat edecektir. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile taraflar arasındaki temel ilişkinin varlığı ispat edilmiştir.

Davacı vekilince alacağın varlığı ve miktarı hususunda tarafların ticari defter ve belgelerine dayanılmış olup mahkemece davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, davacının defterlerinde dayanak çeke ilişkin iade kaydının bulunması nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davacının ticari defterlerindeki çekin iade edildiğine ilişkin kayıt çek bedelinin tahsil edildiğine karine teşkil etmekle birlikte bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Zira iade kaydına rağmen çek aslının halen davacının elinde bulunması bu karinenin aksinin ispatına elverişlidir. Bununla birlikte çek bedelinin tahsil edilmediği ve bu bağlamda iade kaydının gerçeği yansıtmadığı hususu davalının ticari defter ve belgeleriyle de ispat olunabilir. Kaldı ki davacı vekilince bahsi geçen kaydın gerçeği yansıtmadığı, taraflar arasındaki güven ilişkisi, davalının müvekkilini oyalamaya ve kandırmaya yönelik beyanları doğrultusunda iade kaydının düşüldüğü, bununla birlikte çek bedelinin tahsil edilmediği ileri sürmüştür. Ne var ki dosya kapsamında çek aslına rastlanılmadığı gibi davalı vekilinin 26.04.2021 tarihli dilekçe ekinde sunduğunu belirttiği, (Dosya kapsamında rastlanılmamıştır) flash bellek içerisinde yer alan davalıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde araştırma da yapılmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacının, ticari defter ve belgelerinde yer alan karinenin aksini, çek aslını ibraz etmek suretiyle ya da davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlarla ispat edebileceği gözetilerek, davacı vekilinden çek aslının davacının elinde bulunup bulunmadığının sorulması, varsa ibrazının istenmesi ve her halükarda davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde de inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Açıklan bu durum karşısında mahkemece eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebep ve şekli gözetilerek davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.07.2021 tarih ve 2020/10 Esas, 2021/341 Karar sayılı kararın, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekli gözetilerek davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
6-İstinaf kanun yolu başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.