Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1611 E. 2021/1307 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1611 – 2021/1307
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1611
KARAR NO : 2021/1307

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/07/2021
NUMARASI : 2021/274 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.
ALEYHİNE İHTİYATİ TEDBİR
İSTENEN DAVALILAR :
VEKİLİ : Av.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 30.07.2021 tarihli ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TALEP :
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalı ….’in yetkilisi, diğer davalı …’in tek hissedarı olduğu … A.Ş. hisselerinin müvekkiline devrine ilişkin 13.10.2020 tarihli hisse devir sözleşmesi imzalandığını, devir bedelinin 20.000.000,00-TL olarak belirlendiğini, sözleşme uyarınca davalılardan …’a 2.000.000,00-TL ödendiğini, devir bedeline karşılık çekler verildiğini, davalıların sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin şekli şartlara haiz olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, devir bedelinin olması gereken miktarın çok üzerinde belirlendiğini ileri sürerek sözleşme kapsamında davalı ….’e verilen T. Halkbankası A.Ş.’ye ait 15.06.2021 keşide tarihli 1.121.000,00-TL, 20.06.2021 keşide tarihli, 1.879.000,00-TL, 30.06.2021 keşide tarihli 2.400.000,00-TL, 20.07.2021 keşide tarihli 2.400.000,00-TL, 30.07.2021 keşide tarihli 2.400.000,00-TL, 20.08.2021 keşide tarihli 2.400.000,00-TL, 30.08.2021 keşide tarihli 2.400.000,00-TL bedelli çekler yönünden ve Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/3026 Esas sayılı dosyasına konu borç yönünden borçlu olunmadığının tespitine, davalı …’e ödenen 2.000.000,00-TL’den fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,000,00-TL’nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiş, takibe konulmamış çekler ile Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/3026 Esas sayılı dosyasına konu çek uyarınca işlem yapılmamasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece dava dilekçesi uyarınca ilk etapta verilen 02.07.2021 tarihli ve 14. nolu tensip ara kararı uyarınca dava konusu yapılan ve takibe konu yapılmamış çeklere ilişkin talebin reddine, icraya konu edilen çeke ilişkin olarak İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince sunulan 17.07.2021 tarihli dilekçe ile tensip ara kararının 14-a-b bentleri uyarınca verilen ara karardan dönülerek talep gibi karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin talebi uyarınca 30.07.2021 tarihli ara karar ile “Mahkememiz dosyasının incelenmesinde taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve protokol kapsamında davalı ….’e verilen Halkbankası’na ait 15.06.2021 keşide tarihli 1.121.000-TL bedelli 2910228 seri numaralı, 20.06.2021 keşide tarihli 1.879.000-TL bedelli 3420611 seri numaralı, 30.06.2021 keşide tarihli 2.400.000-TL bedelli 3420610 seri numaralı, 20.07.2021 keşide tarihli 2.400.000-TL bedelli 2910231 seri numaralı, 30.07.2021 keşide tarihli 2.400.000-TL bedelli 3531356 seri numaralı, 20.08.2021 keşide tarihli 2.400.000-TL bedelli 3531357 seri numaralı, 30.08.2021 keşide tarihli 2.400.000-TL bedelli 3531358 seri numaralı çekler yönünden işleme konulmamasına yönelik tedbir talebinde bulunmuş ise de, davalı ….’in iyi niyetli üçüncü kişi olması nedeniyle talebin reddine karar verildiği, dosya durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı dolayısıyla hali hazırda yine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ayrıca söz konusu ihtiyati tedbir talebi icra takibinden sonra yapılmış olduğundan İİK’nun 72/3. Maddesi gereğince bu aşamada icranın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı vekilinin mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “şeklindeki gerekçelerle
1- Davacı vekilinin mahkememizin 02/07/2021 tarihli tensip tutanağının 14/a nolu ara kararı gereğince, davalı … yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen karara ve davalı …. yönünden İİK’nun 72/3. Maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazların REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … hakkındaki talebin reddine dair gerekçenin yerinde olmadığını, davalının sözleşmenin tarafı olması nedeniyle iyi niyetli üçüncü kişi sayılamayacağını, icra takibine konu çeke ilişkin verilen karar uyarınca belirlenen teminatı ödeme imkanının bulunmadığını, bu haliyle tüm taleplerin kabulü ile teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek 30.07.2021 tarihli ara kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Talep; menfi tespit ve istirdat davası uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekilince davanın kısmi dava olarak açıldığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000,00-TL menfi tespit ve 100.000,00-TL istirdat isteminde bulunulduğu belirtilerek, bu miktar üzerinden harç yatırılmış, ancak dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde dava konusu tüm çek bedelleri kadar borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir. Bununla birlikte ihtiyati tedbir talebinin menfi tespit davasına konu edilen tüm çek bedellerini kapsadığı görülmüştür.
Davacı vekilince dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde açıkça dava konusu edilen tüm çek bedelleri yönünden borçlu olunmadığının tespitinin istenmesi ve ihtiyati tedbir talebinin de dava konusu yapılan tüm çekleri kapsaması karşısında dava değerinin, takibe konu edilmemiş çek bedelleri ile icra takibine konu toplam alacak miktarı toplamı olduğunun kabulü gereklidir.
5235 sayılı Kanunun 5. maddesinde “Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimlidir.
Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;
1.İflas, (…)(1) iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara,(1)
2.13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,
3.Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara,
4.12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, (…)(2) hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara,(2) ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu iş ve davalarda mahkeme başkanı, belirli bazı tahkikat işlemlerini yapmak üzere üyelerden birini naip hâkim olarak görevlendirebilir. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./54. md) Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır. Bu fıkrada belirtilen dava ve işler dışında kalan uyuşmazlıklar mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülür ve karara bağlanır. Başkan ve üye hâkimler arasında dağılıma ilişkin esaslar, işlerde denge sağlanacak biçimde mahkeme başkanı tarafından önceden tespit edilir.
Özel kanunlarla kurulan diğer hukuk mahkemelerinin kuruluşuna ilişkin hükümler saklıdır.
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.
Hukuk mahkemeleri bulundukları il veya ilçenin adı ile anılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davacının menfi tespit istemi yönünden dava değeri gözetildiğinde davanın ve ihtiyati tedbir taleplerinin heyet halinde görülüp karara bağlanması zorunludur.
Bu durum karşısında; davacının menfi tespit istemi yönünden davanın ve ihtiyati tedbir talebinin heyet halinde görülmesi gerektiğinin kabulü ile dava dosyasının heyete devrine karar verilmesi, Harçlar Kanunu’nun 30-32. maddeleri uyarınca menfi tespit istemine ilişkin dava yönünden eksik harcın tamamlattırılması, ihtiyati tedbir talebinin de bu aşama sonrasında ve heyet halinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik harç ikmal edilmeden ve tek hakimle ihtiyati tedbir talebinin esasına yönelik yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece verilen kararın HMK’nun 355 ve 353/1-a-4. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebep ve şekli gözetilerek ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/274 Esas sayılı dosyasında verilen 30.07.2021 tarihli ara kararın HMK’nun 355 ve 353/1-a-4. maddeleri uyarınca RE’SEN KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekli gözetilerek ihtiyati tedbir isteyen davacı davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın ihtiyati tedbir isteyen DAVACIYA İADESİNE,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 04/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.