Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1609 E. 2022/54 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1609 – 2022/54
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1609
KARAR NO : 2022/54

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : 2019/289 – 2021/64 E.K.
DAVACI :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı aracın sebep olduğu zincirleme trafik kazası sonucu, davacıya ait aracın hasara uğradığını, davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ileri sürerek aracın hasar bedelinin tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının kusuru ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının kusurlu olduğunu, mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak hatalı karar verildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda, kaza tespit tutanağına göre beş aracın karıştığı kazanın üç aşamalı meydana geldiği, ilk kazanın davalı sigorta şirketine sigortalı ……. plakalı aracın …… plakalı araca çarpması, ikinci kazanın …… plakalı aracın davacıya ait ……..plakalı araca çarpması, üçüncü kazanın ise …….. plakalı aracın önce …….. plakalı araca daha sonra ise …… plakalı araca çarpması olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan rapor incelendiğinde iki ihtimalli tutanak düzenlendiği; kazaların aynı anda gerçekleşmesi ihtimalinde ilk kaza sebebiyle sigortalı aracın %80, davacıya ait aracın %10, ……. plakalı aracın %10 kusurlu kabul edildiği; üçüncü olayın araya zaman girdikten sonra gerçekleşmesi ihtimalinde ise …… plakalı aracın %100 kusurlu olduğu, davacı ve davalıya ait araçların kusursuz olduğu düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu ikinci ihtimalde üçüncü kazanın bağımsız bir kaza olarak kabul edilmesi gerektiğini belirttiği halde, mahkemece ikinci ihtimalin tüm kazalar için yapıldığı varsayılarak hüküm kurulmuş olup, bu değerlendirme bilirkişi raporu ile uyumlu değildir.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna tarafların süresinde itirazı olmamıştır.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazaların farklı zamanda olduğuna yönelik bir tespite yer verilmediği görülmektedir. Gerek kaza tespit tutanağından böyle bir tespitin bulunmaması, gerekse meydana gelen kazanın niteliği gereği tüm kazaların aynı anda olduğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca kaza tespit tutanağı resmi belge niteliğinde olup, belgeledikleri olayın doğruluğuna kanıt oluştururlar. Bu belgeler aksi ispatlanıncaya kadar geçerlidir (HMK m.204/2, TMK m.7, Yargıtay 17.HD 2020/786 E, 2021/2254 K). Somut olayda kazanın tutanakta belirtildiği şekilde olmadığına yönelik bir iddia ve ispat bulunmadığından kaza tespit tutanağındaki tespitlerin doğru olduğu ve kazaların aynı anda meydana geldiğinin kabulü gerekmektedir.
Mahkemece bu açıklamalar ışığında hareketle; kaza tespit tutanağının aksinin iddia edilmemesi, bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş olması dikkate alınarak davalı sigorta şirketine sigortalı aracın %80, davacıya ait aracın ise %10 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davacının iddiası ve davalının savunması doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonuca gitmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hukuka uygun görülmemiştir.
Yapılan değerlendirme neticesinde mahkemece esasa etkili deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a-6 hükmü gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/02/2021 tarih ve 2019/289 Esas, 2021/64 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVACIYA İADESİNE,
4-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 14/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı