Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1438 E. 2021/1883 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1438
KARAR NO : 2021/1883

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2021
NUMARASI : 2020/3 Esas 2021/212 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin murisi ve desteğinin 25/08/2012 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın vefatına sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müteveffa desteğin vefatından sonra geride destekten yoksun kalan olarak müvekkillerinin kaldığını, bu kazada desteğini kaybeden müvekkilinin yaşadığı ve yaşayacağı acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını, vefat eden desteğinden hem bedeni hem de maddi ve manevi olarak yardım alan ve alacak olan bu desteğe muhtaç olan ve olacak olan müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara maruz kaldığını, bu nedenlerle destekten yoksun kalan 3. kişi olan müvekkili için 10.000,00 TL (belirsiz alacak) destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tazmin ve tahsili ile müvekkiline ödenmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı olmadığını, ilk önce sigorta kuruluşuna başvuru yapmaları gerektiğini, müvekkili şirkete resmi bir başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklı sorumluluk gereği müteveffanın dava dışı eş ve çocukları için toplam 217.145,95 TL’lik ödeme yaptığını, poliçe teminatının büyük ölçüde tükendiğini, dava konusu kazanın müteveffanın %100 kendi kusuru ile meydana geldiğini, sigorta genel şartları uyarınca davacının tazminat hakkı bulunmadığını, dosyaya sunulan kusur raporlarının geçerliliğinin bulunmadığını, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden ve Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, ispat külfetinin davacılarda bulunduğunu, müteveffanın, davacılara “destek” olduğu hususunun ispatlanması gerektiğini, yargıtayın güncel kararları gereği davanın reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının oğlu ve desteği…’ün sürücüsü olduğu … plakalı araç ile 25/08/2012 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, müteveffanın vefatına sebebiyet veren aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, davacı tarafından işbu destekten yoksun kalma tazminat davasının açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı desteğini kaybeden olup yaşanan trafik kazası sebebi ile zarar gören 3. kişi konumundadır, bu nedenle uğradığı destekten yoksun kalma zararının kazaya karışan aracın sigortacısı olan davalı sigorta şirketi tarafından giderilmesi gerekmektedir. Tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra dosyamız konusunda uzman aktüerya hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen bilirkişi raporundan dava konusu trafik kazası sebebi ile davacının uğradığı destekten yoksun kalma tazminatının 57.315,90 TL olduğu belirtilmiştir. Aktüer bilirkişinin düzenlemiş olduğu rapor incelendiğinde, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarih dikkate alınarak tazminat hesabının PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak yapıldığı görülmüştür. Dava konusu trafik kazası 27/07/2010 tarihinde meydana gelmiş olup, ZMMS poliçe limitinin 225.000,00 TL olduğu, toplam bedelin poliçe limiti dahilinde kaldığı anlaşılmış ve davacının 08/03/2021 tarihli dilekçe ile HMK 107. Maddesi uyarınca belirli hale getirmiş olup davanın bu hali ile kabulüne” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe teminat limiti kadar sorumlu olduğunu, kusur oranlarının tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden ve Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunlu olduğunu, dosyada kusura ilişkin olarak bilirkişi tespiti yapılmamasının hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 25/08/2012 tarihinde davalının oğlu müteveffa…’ün … plakalı aracı ile tek taraflı trafik kazası yapması sebebiyle vefat ettiği, davalı sigorta şirketince davacının eşi ve çocuklarına ana para ve ferileri olmak üzere toplamda 246.145,95 TL ödemede bulunduğu, bu ödemeyi yapar iken müteveffanın başkaca mirasçısı olup olmadığı incelemesinin yapılmadığı bu haliyle basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünde bulunması gerekirken gerekli özeni göstermeyerek poliçe limitinin aşıldığı savunmasında bulunamayacağı, davacıya yönelik sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. (Benzer mahiyette, Yargıtay 17. HD.; 13/06/2019 tarih 2016/19313 E. 2019/7504 K., 21/05/2019 tarih 2016/15014 E. 2019/6498 K. vb.) Mahkemesince aktüer bilirkişiden alınan raporda paylaştırmanın garameten yapılarak sonuca gidildiği, bu haliyle bilirkişi raporu dayanak yapılarak karar verilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yine davalı vekilince kusur oranlarının tespiti yapılmadığı ileri sürülmüş ise de; kazanın tek taraflı bir kaza olup müteveffanın kazadan tek başına sorumlu olduğu, kaldı ki, destekten yoksun kalma tazminatının Borçlar Kanununun 53/3 maddesine göre istendiği, destekten yoksun kalma tazminatının desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil desteğinden yoksun kalan kişilere ait olduğu, destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişilerin mirasçılardan başka kişiler de olabileceği, sürücü tam kusurlu olsa bile destekten yoksun kalan davacıların aynı zamanda zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğu bu sebeple davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam edeceği anlaşılmıştır. (HGK. 15/06/2011 tarih 2011/17-142 E. 411 K., HGK. 22/02/2012 tarih 2011/17-787 E. 2012/92 K. vb., Yargıtay 17. HD. 26/10/2020 tarih 2019/1258 E. 2020/6210 K. vb.) Bu sebeple davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu sebeplerle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2021 tarih, 2020/3 Esas, 2021/212 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 3.915,25 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 978,81 TL peşin harcın mahsubu ile 2.936,43 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 24/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.