Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1406 E. 2021/1911 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON B.A.M. 4.H.D. 2021/1406-1911 E/K
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1406
KARAR NO : 2021/1911

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : –
ÜYE : –
ÜYE : –
KATİP : –

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2021
NUMARASI : 2020/215 Esas 2021/255 Karar

DAVACI : TÜRKİYE İŞ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. –
DAVALILAR : –
VEKİLİ : Av. –
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Trabzon Şubesi tarafından – Tic. Ltd. Şti. lehine davalılar – müşterek borçlusu müteselsil kefaleti ile Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine Trabzon 4. Noterliğinin 09/12/2019 tarih ve 30976 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ve müvekkili bankanın alacağının ödenmesinin talep edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine yasal süresi içerisinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/4335 Esas sayılı İcra Takip dosyası ile 556.406,56 TL harca esas değerli müvekkili bankanın alacağının tahsili talepli Genel Haciz Yoluyla İlamsız İcra Takibi başlatıldığını, davalılar vekili tarafından ödeme emrine borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durduğunu, arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak arabuluculuk sürecinin sonucunda anlaşmaya varılamadığını, davalıların itirazlarının borçlarını sürüncemede bırakmaya ve vakit kazanmaya yönelik olarak kötü niyetli olduğunu, davalılar vekilinin Kredi Garanti Fonu A.Ş. kefaletinde kullanılan herhangi bir kredi bulunmadığını, davalıların faiz hakkındaki itirazlarının da yersiz olduğunu, faiz oranlarının davalıların sözleşmeyi imzalarken kabul ettirdiklerini, faiz oranlarının fahiş miktarlarda olmadığını, davalılar tarafından yapılan itirazların davalılar – Tic. Ltd. Şti. için 556.406,56 TL ve ferileri için davalılar – Ltd. Şti. için 36.656,13 TL ve ferileri için iptaline ve takibin devamına, davalının haksız itirazı dolayısı ile takip konusu alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı bankanın 218257 nolu, 225415 nolu ve 225409 nolu taksitli kredi sözleşmelerine dayanan kredi alacağı; davalılar adına kayıtlı gayri menkuller ile güvence altına alındığını, davacı bankanın belirtilen ipoteklerin paraya çevrilmesi amacıyla Trabzon İcra Dairesi’nin 2020/4320 Esas Sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ipoteklerin toplamda 1.337.011,00 TL’ye tekabül ettiğini, davacı bankanın huzurdaki dava ile alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarın iki katından dahi fazla olduğunu, davacı bankanın elinde bulunan ipoteklerin borcu fazlasıyla karşıladığını, İ.İ.K.’nın 45. maddesi uyarınca rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapılabileceğini, ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceğini, İş bu hüküm uyarınca öncelikle müvekkillerince kredi alacağına teminat gösterilmiş taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluna gidilmesi ve daha sonra bakiye kısım üzerinden icra takibi başlatılması gerektiğini mevcut ipotekler davacı bankanın alacağını fazlasıyla karşılamasına rağmen davacı bankaca doğrudan tüm kredi alacağı üzerinden ilamsız icra takibi yoluna gidilmesi açıkça kötüniyetli ve hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinden … …’ün huzurdaki davaya konu borç açısından hem asıl borç için ipotek veren hem de asıl borca müteselsil kefil veren sıfatını taşıyan üçüncü kişi konumunda olduğunu, ipotek veren üçüncü kişi sıfatı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğini, hem de ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü için müteselsil kefil sıfatı ile genel haciz yolu ile takip yapılabileceğini, müvekkillerinin, davacı bankanın iddia ettiği miktarda borcu bulunmadığını, iş bu sözleşmede temerrüt faizinin miktarına ilişkin net bir düzenleme olmadığını, bu miktarın nasıl ve ne şekilde hesaplanabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme de bulunmadığını, borcu ödemekte temerrüde düşen borçlunun, ödemekle yükümlü olduğu faizi önceden öngörmesinin mümkün olmadığını, müvekkillerinin, kredi sözleşmesini imzaladığı sırada bilmediği, öngörmesi mümkün olmayan ve üzerinde gerçekten mutabık kalmadığını, belirlenmesinin alacaklı bankaya bıraktığı bir temerrüt faizi yükü altına girdiklerini, bu işlemin dürüstlük kuralına, ahlaka, emredici hukuk kurallarına ve kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, davacı banka tarafından uygulanan temerrüt faiz oranının fahiş derecede yüksek olduğunu, tüm bu nedenlerle , müvekkiller aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan işbu davanın reddini, davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin iptalini ve kötüniyetli davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, müvekkilleri aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/25162 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptalini ve kötüniyetli davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacı bankanın Trabzon şubesi ile davalı (asıl borçlu) … Gıda Tarım Ürünleri Teks. Turz. Nak. İnş. Taah. İth. İhr. Ltd. Şti. arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalılar … … …, … …, … … … Sağ. Hiz. En. Mad. İnş. San. Turz. İç ve Dış Tic. A.Ş., … … Gıda San. İnş. Tur. Tem. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … Sağlık Hiz. Turz. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imza attığı, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi borcunun davalılar tarafından ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından Trabzon 4. Noterliğinin 09/12/2019 tarih ve 30976 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, hesap kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine ise davacı bankanın Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/4335 Esas sayılı İcra Takip dosyası ile icra takibine başladığı, davalılar vekili tarafından ödeme emrine itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu ve davacı banka tarafından görülmekte olan itirazın iptali davasının açıldığı tüm dosya kapsamından sabittir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; her ne kadar davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı bankanın dava dışı müşterisine kullandırdığı kredi alacağının ipotekle teminat altına alınmış olması nedeni ile İİK 45. maddesi uyarınca kefil olan davalılar aleyhinde takip başlatamayacağını ileri sürerek savunma yapmış ise de, kredi veren davacı bankanın alacağını hem ipotek ile hem de şahsi teminat olan kefalet ile güvence altına alması mümkündür. Bu durumda ipotek akit tablolarında, ipoteğin kredi kullanan banka müşterisinin kredi borcunun yanı sıra kefillerin kefaletten kaynaklı sorumluluklarının da ipotekle güvence altına alındığı açıkça belirtilmemiş ise davacı bankanın kefiller aleyhinde kefalet sorumlulukları nedeni ile takip başlatmasına engel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Zira böyle bir durumda ipotek ile teminat altına alınan yalnızca asıl borçlunun kredi borcu olup, kefillerin kefaletten kaynaklı sorumlulukları ipotek teminatı altında değildir.
Mahkememizce; tarafların tüm delilleri ve dava konusu kredi sözleşmesine ilişkin tüm bilgi, belge ve hesap özeti celp edildikten sonra, dosya yerinde inceleme yetkisi de verilerek konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişinin tanzim etmiş olduğu raporlardan da anlaşıldığı üzere; Davalı … … Gıda Sanayi İnş Tur. Tem. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti.”, “… … … Sağ. Hiz. Enerji Mad. İnş. San. Tur. İç ve Dış Tic. A.Ş.” ve “… …” tarafından yapılan itirazın 490.195,78 TL asıl alacak yönünden, diğer davalılar “… … …” ve “… Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.” tarafından yapılan itirazın ise 22.568,88 TL asıl alacak yönünden sorumlu olup davalılar tarafından yapılan itirazın bu tutarlar üzerinden iptaline ve takibin bu rakamlar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan kredi borçları likit olup davalıların takibe haksız itirazları üzerine icra takibinin durması ve takip alacaklısı bankanın talebi birlikte değerlendirildiğinde itirazın iptaline konu asıl alacağın % 20’si oranında 98.039,16 TL (davalılar … … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden 4.513,78 TL olmak üzere) İcra İnkar Tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel Mahkeme kararının hatalı ve eksik inceleme neticesinde tesis edilmiş olduğunu, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2020/4335 E. Sayılı dosyasından başlatılan takipte harca esas tutarın 556.406,56 TL olduğunu, itirazın iptali davasının da bu harca esas miktar üzerinden açıldığını, talebin yalnızca 5.818,98 TL yönünden fazla olduğunu, yerel Mahkemece 27.05.2021 Tarihli Gerekçeli Kararda takibin devamına ilişkin hüküm 490.195,78 TL üzerinden kurmuş olmakla , Yerel Mahkemenin 2020/215 E. 2021/255 K. Sayılı gerekçeli kararında takip ve dava tarihinden sonra dosyaya haricen yatırılmış olan 300.000,00 TL meblağın sadece infaz aşamasında dikkate alınması ve davanın açıldığı günkü şartlar dikkate alınarak 1. bilirkişi raporu gereğince davanın … … ..şti, … … … ..a.ş. ve … … açısından 550.587,58 TL tutar üzerinden, … sağlık…ltd. şti. ve … … … açısından 36.506,64 tl üzerinden kabulü gerekirken, davanın sadece 490.195,78 TL ve 22.568,88 TL asıl alacak yönünden kabulü ile fazlaya ilişkin 60.391,80 TL yönünden talebin reddi ve bu tutar üzerinden davalıya 9.407,40 TL vekalet ücreti takdirinin ve 3 numaralı hükümde davacı yararına olmak üzere tarafımıza hükmedilmesi gerekirken , sehven vekalet ücretinin davalıya verilmesinin hatalı olduğunu, Bilirkişi Raporunda belirtildiği gibi en fazla 5.818,98 TL üzerinden hükmedilmesi gerekiyorken takip ve dava tarihinden sonra dosyaya haricen yatırılmış miktar üzerinden düşüm yapılmak suretiyle tekrar hesaplanan miktar üzerinden toplamda 9.407,40 TL olarak davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu. Gerekçeli karar evrakının 3 numaralı hükmünde “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden” şeklinde hüküm verilmeye başlanılmış olmasına rağmen sonuç kısmında tarafımıza hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin “davalıya verilmesi” şekilde kurulan hükmün de kanuna aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; davacı banka ile davalı … Gıda Tarım Ürünleri Teks. Turz. Nak. İnş. Taah. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel nakdi ve Gayri nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmede imzalarının bulunduğu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine noter aracılığıyla ihtarnamenin keşide edildiği, akabinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/4335 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durması sebebiyle itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemesince taraf delilleri toplanılmış, bankacı bilirkişi Hüseyin Yılmaz’dan rapor ve ek raporlar alınmıştır. Alınan ek raporun dava tarihinden sonra 29/01/2021 tarihinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/4320 esas sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte dava dışı Okan Özge adına kayıtlı taşınmazın 300.000,00 TL bedelle satılması üzerine bu miktarın takip konusu 2020/4335 esas sayılı dosyadaki alacak miktarından düşülmesi sonucu hesaplama yapıldığı görülmüştür. Mahkemesince ek rapor baz alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
“..Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, aynı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeni ile borcun teminatı olarak ipotek verildiği, işbu ipoteğe konu taşınmazın alacağa mahsuben temlik eden alacaklı banka tarafından satın alındığı, satış bedelinin 525.000,00 TL olduğu, taşınmaz satışı nedeniyle yapılan ödemenin düşülmesi ile takip tarihi itibariyle davacının 144.030,28 TL bakiye asıl alacağının kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. İtirazın iptali davaları, takip talebine sıkı sıkıya bağlı olup icra takibinden sonra ve fakat dava tarihinden önce yapılan ödemeler düşülmeden, takip talebinde istenilen tüm alacak üzerinden itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Ancak itirazın iptali davasından sonra yapılan ödemelerin doğrudan borçtan mahsup edilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Bu ödemeler, icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmalıdır. Mahkemece, davadan sonra yapılan ödemenin toplam alacaktan mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, taşınmazın tapuda temlik edene geçtiği, yani tescil tarihi itibariyle satış bedelinin ödendiği, başka bir deyişle o tarihte icra borcuna mahsuben ödeme yapıldığı gözetilerek ödeme tarihi tescil tarihi kabul edilerek, ödeme olarak kabul edilen miktarın icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması şeklinde hüküm kurmaktan ibarettir. Bu yön dikkate alınmadan, ihale tarihi ödeme tarihi olarak kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” (Yargıtay 11. HD.; 21/01/2021 tarih 2020/4740 E. 2021/249 K., 10/06/2014 tarih 2013/4018 E. 2014/11051 K. vb.) Bu karardan da anlaşıldığı üzere dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin mahsubunun infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği açıktır. Bu husus gözetilmeksizin bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca gidilmesinin doğru olmadığı görülmüştür. Bu kabule göre de davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerininde yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple mahkemesince alınan ilk rapor gibi karar verilmesi gerektiği halde ek rapora dayanarak karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmış olmakla alınan ilk raporun karar vermeye yeterli, olay ve oluşa uygun, denetime elverişli olduğu da göz önünde bulundurularak bu rapor doğrultusunda karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/05/2021 tarih ve 2020/215 Esas, 2021/255 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA.
2-)KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1/a-Davanın KISMEN KABÜL, KISMEN REDDİ ile; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/4335 esas sayılı takip dosyası kapsamında davalılar “… … Gıda Sanayi İnş Tur. Tem. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti.”, “… … … Sağ. Hiz. Enerji Mad. İnş. San. Tur. İç ve Dış Tic. A.Ş.” ve “… …” tarafından yapılan itirazın 504.435,36 TL asıl alacak, 43.954,49 TL faiz, 2.197,73 TL BSMV olmak üzere toplam 550.587,58 TL yönünden, diğer davalılar “… … …” ve “… Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.” tarafından yapılan itirazın ise 33.256,82 TL asıl alacak, 3.095,06 TL faiz, 154,76 TL BSMV olmak üzere toplam 36.506,64 TL yönünden İPTALİ ile takibin bu tutarlar üzerinden devamına, fazlaya dair davanın REDDİNE.
İptale konu asıl alacağın % 20’si oranında (davalılar … … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.nin sorumlu olduğu miktar dikkate alınarak) İcra İnkar Tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
1/b-Dava tarihinden sonra Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/4320 Esas sayılı dosyasında yapılan ödeme ile varsa başkaca ödemelerin infaz aşamasında İCRA MÜDÜRLÜĞÜNCE DİKKATE ALINMASINA.
2-Alınması gereken toplam 37,610,63 TL harçtan peşin alınan 6.720,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 30.890,62 TL (… … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2.493,76 TL’sinden sorumlu olmak üzere) karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 6.720,01 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı toplamı olan 6.774,41 TL’nin (… … Gıda Sanayi İnş Tur. Tem. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti., … … … Sağ. Hiz. Enerji Mad. İnş. San. Tur. İç ve Dış Tic. A.Ş. ve … …’ün 6.774,41 TL’sinden, … … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 449,11 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücreti tarifesine göre kabul edilen oran üzerinden 44.579,40 TL (… … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2.955,61 TL’sinden sorumlu olmak üzere) vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücreti tarifesine göre reddedilen oran üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE.
5-Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 1.048,50 TL’nin kabul edilen oran üzerinden 1.027,54 TL’sinin (… … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 68,12 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
6-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla YATIRANA İADESİNE.
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arubuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.332,80 TL’nin (… … … ve … Sağ. Hiz. Tur. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 88,36 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak, bakiye kalan 27,20 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
3-)İstinaf kanun yolu başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi DAVACIYA İADESİNE.
4-)İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yargılama giderleri olarak yapılan BVH 162,10 TL, posta gideri 65,00 TL toplamı 227,10 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
5-)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
6-)Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin dairemizce, kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.