Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1394 E. 2021/1136 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1394
KARAR NO : 2021/1136

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2021/298 Esas

İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN DAVALI :

VEKİLİ : Av. …
İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN DAVACI :

VEKİLİ : Av. …

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2021
İhtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik talebin reddine ilişkin mahkemesince verilen 14/07/2021 tarihli ara kararına karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili talep dilekçesinde özetle; mahkeme dosyasının tensip zaptı ile birlikte ihtiyati hacze karar verildiğini ve ihtiyati haciz kararından dava dilekçesinin müvekkiline tebliğ edildiği 28/06/2021 tarihinde haberdar olunduğunu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde ihtiyati hacze itiraz etme süresi olduğunu, iş bu davada davacının dayandığı delilin adi yazılı harici satış sözleşmesi olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan muacceliyet şartı gerçekleşmediği gibi aynı zamanda müvekkili tarafından da sunulan adi yazı sözleşmenin müvekkili tarafından reddedilmesi karşısında mahkemece uyuşmazlığı çözer şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlığın çözülebilmesi için davacının mutlak suretle müvekkillerine dava değerinin ödendiğini, müvekkiline bu miktar paranın ulaştırıldığı, taraflar arasında bir ticari ilişkinin kurulduğunu ispat etme zorunluluğu bulunduğunu, davacı tarafından bu hususa ilişkin herhangi bir ticari kayıt öne sürülmeden, vekil ile yapılan sözleşmeye dayanılarak talep edilen ihtiyati haczin kabul edilmemesi gerektiğini talep etmiştir.
CEVAP :
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili itiraza cevap dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının iddialarının yersiz olduğunu, bu nedenlerle davalı tarafından yapılan haksız itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; “Davacı ile davalılardan arasında toplam 2 adet dairenin satışı konusunda harici (şekil şartı nedeni ile hukuken geçersiz) satış sözleşmesi yapıldığı, davacı iddialarına göre bu daireler için 1.000.000,00 TL ödeme yapıldığı, kalan 250.000,00 TL’nin devirden sonra ödeneceği konusunda anlaştıklarını, fakat buna rağmen dairelerin teslim edilmediği iddiası ile görülmekte olan alacak davası açılmış ve ek karara konu ihtiyati haciz talep edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan ve resmi yazılı şekil şartına uyulmadığı için hukuki anlamda geçerli olmayan taşınmaz satış (vaadi) sözleşmeleri incelendiğinde; taraflar arasında iki adet dairenin satışının kararlaştırılmış olduğu, bu daireler için 475.000,00 TL ve 525.000,00 TL olmak üzere toplam 1.000.000,00 TL’nin peşin olarak itiraz eden (asıl davanın davalısı) tarafa ödendiği anlaşılmıştır. Her ne kadar itiraz eden taraf sözleşmeyi kabul etmediklerini ileri sürmüş iseler de sözleşmede atılı imzayı açıkça ve ayrıca inkar etmemişlerdir. itirazın değerlendirildiği duruşmada ise sözleşmede itiraz eden taraf adına imza atan vekilin sözleşme yapma yetkisinin bulunmadığını ileri sürmüşlerdir. Oysa dosyada mevcut Yomra 2. Noterliği’nin 09/02/2018 tarih, 506 yevmiye numaralı vekaletnamesi incelendiğinde; itiraz eden taraf adına sözleşme imzalayan vekil …….ın taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılması konusunda itiraz eden tarafça açıkça yetkili vekil olarak atandığı görülmektedir.
Bilindiği üzere ihtiyati haciz kararı, bir tür ihtiyati tedbir olup talebin kabulü için mutlak ispat değil yaklaşık ispat aranmaktadır. Yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde ihtiyati haciz isteyen (asıl dava davacısı) taraf ile itiraz eden (asıl dava davalısı) taraf arasında 2 adet dairenin satışına ilişkin adi yazılı şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, bu satış vaadi için ihtiyati haciz talep eden tarafça itiraz eden tarafa toplam 1.000.000,00 TL peşin olarak ödendiği, yapılan bu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi yazılı şekilde yapılması gerekir iken adi yazılı şekilde yapıldığı için hukuken geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmelere istinaden tarafların birbirlerinden aldıklarını iade etmek zorunda oldukları, yaklaşık ispat kapsamında olmak kaydıyla ihtiyati haciz talep eden tarafça alacağın ispat edildiği, alacağın muaccel alacak olduğu ve ihtiyati haciz için gerekli İİK 257 maddesindeki yasal şartların sağlandığı anlaşıldığı” gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin koşulların oluşmamasına rağmen mahkemece hatalı hukuki değerlendirmeler neticesinde ve yazılı gerekçelerle ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davacı vekilince talep dilekçesi ekinde sunulan deliller ile talebin kabulünü gerektirir nitelikte yaklaşık ispatın gerçekleştiği sonucuna varıldığı, öte yandan yargılamanın ilerleyen safahatında taraflarca yeniden ihtiyati haciz veya kaldırılmasına yönelik talepte bulunulmasına da engel halin olmadığı anlaşıldığından kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/298 Esas sayılı dosyasında verilen 14/07/2021 tarihli ara kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.