Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/133 E. 2021/328 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/133
KARAR NO : 2021/328

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2019/121 Esas-2020/329 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın alacağının tahsili amacıyla Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasıyla borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, davalının borca, faize ve tüm ferilere itiraz etmiş ve itiraz neticesinde 25/10/2018 tarihli icra dairesi kararı ile takibi durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu davalı ile müvekkil banka arasında 27/02/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi müteselsil kefil sıfatı ile akdolunmuş ve ilgili sözleşmeye istinaden krediler açılarak kullandırıldığını, borcun süresi içerisinde ve planlanan ödeme takvimi dahilinde ödenmemesi nedeniyle Gebze 3. Noterliği’nin 09/08/2018 tarih ve … sayılı ihtarname ile kredi hesaplarının kat edildiğinin ihtar olunduğunu, bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasa gereği kefilin borcu sadece kefil sıfatıyla akdedilmiş sözleşmeden doğacağını, olaylarında 27/02/2013 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi, borçlu şirketçe ödenerek kapatıldığını sonrasında bankaca kullandırılan kredilerin bu sözleşme kapsamında mı yoksa farklı bir sözleşme kapsamında mı olduğunun net olmadığını, bu itibarla davacı bankaya müzekkere yazılarak borçlu şirketle akdedilen tüm sözleşmelerin celbini talep ettiklerini, bu nedenlerle, iş bu davanın reddine, ayrıca kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememizce dava konusu krediye dair tüm deliller toplandıktan sonra bankacı bilirkişi … dan bilirkişi raporu aldırıldığı, sunulan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere dava konusu kredi borcu nedeni ile davalının davacı bankaya takip tarihi itibariyle olan toplam borcunun 10.790,38 TL olduğu, raporun denetlemeye açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu” gerekçeleriyle Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/…Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 9.972,70 TL’lik kısmının iptaline, takibin 9.622,88 TL asıl alacak, 882,70 TL işlemiş faiz, 6,86 TL BSMV, 277,94 TL Noter masrafı olmak üzere toplam 10.790,38 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava konusu alacağın likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatı alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; borçlu davalının, davalı banka ile arasında imzalanmış kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalamış olduğunu, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine ihtarname gönderilerek kredi hesabının kat edildiğini, yapılan ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine toplam borç miktarı ile Genel Hizmet Sözleşmesinde belirtildiğini ve uygulanan temerrüt faizi ve %5 BSMV’sinin tahsili için davaya konu icra takibine başlandığını, her ne kadar esas bilirkişi raporunda 9.972,70 TL’nin fazla talep edilmiş olduğu kanaatine varılmış ise de dava dışı borçlu şirketle imzalanmış kredi sözleşmesine davalının müşteriye kullandırılan kredi borçları ile kefalet tarihinden sonra kullandırılacak olan kredilerden kaynaklı borçları kapsayacak şekilde 10 yıl süreyle geçerli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğunu, icra dosyasında talep edilmiş olan alacak kalemlerinin ticari sorumluluk altında ve nitelik itibariyle birbirinden ayrılmaz kalemler olduğunu, bu nedenle dava dışı borçlu şirket ile birlikte müteselsil kefilinde aynı kalemlerden sorumlu tutulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kısmen reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında davacının dava dışı … Limited Şirketi’nin ve yine dava dışı …ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, yine süresinde açılan dava ile itirazın iptalinin talep edilmekte olduğu görülmüştür. Davacı dayanak olarak dava dışı şirketle yapılan kredi sözleşmesine davalının kefil olduğunu belirterek yapmış olduğu kat ihtarı sonucunda çıkan rakam üzerinden davalının da sorumlu olduğunu belirtip itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemesince bankacı bilirkişi ….’dan 05/11/2019 tarihli kök ve 28/04/2020 tarihli ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi raporlarında genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan ticari artı para kredisinden kaynaklı alacaktan asıl borçluyla birlikte davalının sorumlu olduğunu, ancak genel kredi sözleşmesinde kredi kartıyla ilgili hükümler mevcut olmayıp ticari kredi kartı/business kart hükümlerinin dava dışı asıl borçlu şirket ile davacı banka arasında imzalanmış olan bila tarihli ticari hizmetler sözleşmesinde yer aldığını ve bu sözleşmede davalının kefalet imzasının bulunmadığı anlaşıldığından kredi kartından kaynaklı davacı bankanın alacağının ödenmesinden davalının sorumluluğunun bulunmadığını tespit etmiştir. Bu haliyle alınan kök ve ek raporların olay ve oluşa uygun karar vermeye yeterli, denetime elverişli olduğu anlaşıldığından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş, bu haliyle davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2019/121 Esas-2020/329 Karar Sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip