Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1243
KARAR NO : 2021/1696
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2021
NUMARASI : 2020/429 Esas-2021/225 Karar
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2015/17814 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takip dayanağı olarak gösterilen senette yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında takibe dayanak senedin düzenlenmesine sebep olacak neviden bir ilişki de bulunmadığını ileri sürerek takip uyarınca davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibe konu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap vermemiş, duruşmalardaki beyanında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Mahkememizce İstinaf İlamı öncesi yapılan yargılamada; 16/01/2020 tarih ve 2017/589 Esas – 2020/18 Karar sayılı ilamımız ile, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nce yapılan ”… İnceleme konusu senedin ödeyecek hanesinde atılı bulunan imzanın … eli ürünü olması kuvvetle muhtemel olduğu…’ tespitinin söz konusu imzanın davacıya ait olduğunun ispatı için yeterli görülerek davanın reddine karar verilmiş ve bu kararımız, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 09/09/2020 tarih ve 2020/544 Esas – 2020/583 Karar sayılı ilamı ile; söz konusu tespitin senet altındaki imzanın davacıya ait olduğunun ispatı için yeterli görülmeyerek ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve ayrıca Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin sanık hakkında 01/07/2020 tarih ve 2018/486 Esas – 2020/239 Karar sayılı ilamı ile beraat kararının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmıştır
İstinaf sonrası, Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin sanık hakkında 01/07/2020 tarih ve 2018/486 Esas – 2020/239 Karar sayılı ilamının kesinleşmesi beklenilmiş ve Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine ait 03/11/2020 tarih 2020/617 Esas – 2020464 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek dosyanın 03/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış, kesinleşmiş karar sureti Mahkemesinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Menfi tespit davasına konu senetlerden 6.000,00 TL tutarlı olan senedin Trabzon (Kapatılan 4.) İcra Müdürlüğünün 2015/17814 Esas sayılı doyası kapsamında 9.412,00 TL olarak tahsil edilmiş olması nedeni ile davamız bu senet ve tahsil edilen 9.412,00 TL yönünden resen istirdat davasına dönüşmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 09/09/2020 tarih ve 2020/544 Esas – 2020/583 Karar sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın menfi tespit davası olması ve ispat yükünün davalı alacaklıda bulunması, dava konusu senet altındaki imzanın davacı borçluya ait olduğunun ispat edilememesi nedeni ile davanın kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştru.
” şeklindeki gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile; Trabzon (Kapatılan 4.) İcra Müdürlüğünün 2015/17814 Esas sayılı doyası kapsamında davacıdan tahsil edilen 9.412,00 TL’nin davalıdan istirdadı ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
Dava konusu, 15/12/2014 tanzim tarihli, 01/01/2015 vadeli, 70.000,00 TL bedelli, keşidecisi …, lehtarı … olan bononun İPTALİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece bekletici mesele yapılan ceza dosyasında davacının eylemi sabit görülmesine karşın kasıt yoklundan beraat kararı verildiğini, beraat kararının dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı anlamına gelmediğini, ceza davasının bekletici yapılmasına dahi gerek bulunmadığını, imza incelemesi uyarınca alınan bilirkişi raporlarında senetteki imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğunun belirtilmesinin davanın reddi için yeterli sayılacağını, bu durumda kesin kanaat içerir rapor aranmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, takibe konu bonoda yer alan imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; bekletici mesele yapılan ceza dosyasının iddianamesinde yer alan “…imzası kendisine ait olan senet hakkında imzanın kendisine ait olduğunu bildiği halde şikayet dilekçesi vermek suretiyle atılı iftira suçunu işlediği anlaşılmıştır” şeklindeki suçun oluşumuna yönelik iddia ve maddi vakıaların ceza mahkemesince kabul görmemesine, gerek ceza yargılaması gerekse istinaf incelemesine konu bu dava sırasında imza incelemesine ilişkin olarak alınan bilirkişi raporlarında dava konusu senette yer alan imzanın davacıya aidiyetine dair kesin kanaat içerir tespite yer verilmemesine, bu halde açılan dava uyarınca ispat yükü üzerinde bulunan davalının senet üzerindeki imzanın davacıya aidiyetini ispat ettiğinden söz edilememesine, yargılama sırasında dosya borcunun ödenmiş olması neticesinde talebin kendiliğinden istirdata dönüşmüş olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.05.2021 tarih ve 2020/429 Esas-2021/225 Karar Sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 482,19-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
e-imzalıdır.
…
Üye
…
e-imzalıdır.
…
Üye
…
e-imzalıdır.
…
Katip
…
e-imzalıdır.