Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1230 E. 2021/1446 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1230 – 2021/1446
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1230
KARAR NO : 2021/1446

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI : 2018/162 Esas 2019/497 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/08/ günü *’ın sevk ve idaresinde olan * plaka sayılı aracın Çaykara istikametinden Uzungöl istikametine doğru gittiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığı ve yolun sağ tarafındaki uçurumdan aşağı uçması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazada müvekkilinin maluliyeti söz konusu olacak şekilde yaralandığı, bahse konu trafik kazası tek taraflı olup kazanın oluşumunda tek ve asli kusurlu bulunan araç sürücüsü * idaresindeki * plakalı araç davalı sigorta firması tarafından * poliçe numarası ile 19/02/2019-19/02/2017 tarihlerini kapsar şekilde sigortalandığı, Mezkur Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında davalı şirketten müvekkilin uğramış olduğu bedensel hasar tazminatının eksik ödenen kısmının tahsilini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başı 310.000,00 TL olduğu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığı, müvekkil şirket tarafından * numaralı hasar dosyasında davacının uğramış olduğu maluliyet nedeniyle yapılan aktüer hesabı sonucu, davacının %15 maluliyet oranı ve asgari ücret üzerinden TRH 2010 yaşam tablosu uygulanarak ve %1,8 teknik faiz üzerinden hesaplama yapılarak alınan tazminat raporu doğrultusunda 23/01/2018 tarihinde davacıya 96.506,92 TL destek tazminatı ödemesinin yapıldığı, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan delillerden, davacılar vekilinin dava dilekçesine, ekindeki belgelere, davalılar vekillerinin davaya karşı cevapları,ekindeki belgelere, kesinleşmiş Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/* esas sayılı dosyasına, KTÜ Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan iş göremezlik raporuna ve Aktüerya bilirkişisi tarafından ibraz edilen hesap raporuna, bedel artırım dilekçesine, taraf beyanlarına, aile nüfus kayıt örneği ve tüm dosya içeriğine göre; 12/08/2016 tarihinde tek taraflı trafik kazası nedeniyle kaza tarih ve saatinde davalı şirketin ZMMS poliçesi kapsamında olan * plakalı araç sürücüsü aracı ile viraja girdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması ve yolun sağ tarafındaki uçurumdan aşağı uçması sonucu yaralandığı, ceza soruşturma dosyasında davacının kimseden şikayetçi olmadığı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, kazanın tek taraflı olduğu ve kusurun tamamen davacıda olduğu bu nedenle kusur raporu alınmasına yer olmadığı, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti için mahkememizce dosyanın KTÜ Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, gelen rapporda davacının %12,1 oranında iş göremez olduğunun tespit edildiği, ardından dosyada tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii edildiği, iş göremezlik oranı dikkate alınarak hazırlanan 11/04/2019 havale tarihli aktüer raporunda sonuç kısmının her iki yaşam tablosuna göre tespit yapıldığı, 07/05/2019 tarihli celsede her ne kadar tazminat hesabının PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak yapılması için dosyanın daha önceden rapor hazırlayan bilirkişiye tevdiine karar verilmiş ise de dava konusu trafik kazasının Yeni Poliçe Genel Şartları’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana geldiği dikkate alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre yapılan tazminat miktarı esas alınmak suretiyle davacının bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar”, gerekçeleriyle karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacının gerçek zararı konusunda PMF 1931 ile TRH 2010 yöntemleri ile yapılan hesaplamalar arasında fahiş tutar farkı olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre davacı asilin bakiye ömrü 47 yıl 3 ay 4 gün olup, TRH 2010 Bakiye Yaşama Tablosu’na göre davacı asilin bakiye ömrü yaklaşık 57 yıl olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda PMF 1931 Yaşam tablosuna nazaran TRH 2010 yaşam tablosunda davacı asilin bakiye ömrünün daha fazla olmasına rağmen TRH 2010 Yaşam tablosuna istinaden yapılan hesaplamanın 1,932,05 TL olarak hesaplanmasının anlaşılmadığını, kararda tam ve kesin olarak, açık, denetlenebilir şekilde gerçek zararın ortaya konulmaması, hesaplama yöntemleri arasındaki fahiş tutarlar hakkında bilirkişiden ek rapor aldırılmaması ve talep edilen tazminatlar hakkında gerekçeli kararda yeterli değerlendirme yapılmamasının hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; 12/08/2016 tarihinde * plakalı aracın *’ın idaresindeyken tek taraflı kaza yapması sonucu araç içinde bulunan davacının yaralandığı, davalı şirkete müracaat edilmesi üzerine 96.506,92 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin mağduriyetlerini karşılamadığı belirtilerek iş bu davanın açıldığı, mahkemesince KTÜ Adli Bilimler Enstitüsünden 26/10/2018 tarih 2018/* nolu raporun alındığı, taraf delillerinin toplandığı, hasar dosyasının ve ödeme kayıtlarının getirtildiği, aktüer bilirkişi *’ten hesap raporunun alındığı, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz ile geçici ve daimi iş göremezlik zarar hesaplamasının yapılarak sonuçta 1.932,05 TL zararın tespit edildiği, mahkemesince bu rapor doğrultusunda karar verildiği görülmüştür.
İstinaf yoluna başvuran davacı özetle, bilirkişi raporunun yerinde olmadığını belirtmiştir. Son uygulamalara göre, davacılar için TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması, bilinen ve bilinmeyen dönem hesabının hangi tarihlerden başlayıp bittiği açık ve denetime elverişli bir şekilde belirtilerek; tazminat hesaplamasının davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek rapor tarihindeki veriler (işlemiş/ işleyecek devre belirlemesi için) baz alınarak yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 4. HD’nin 2021/3173-2944 E.K. Sayılı ilamı) Bu sebeple mahkemesince yapılması gereken iş önceki bilirkişiden ek rapor alınarak TRH 2010 tablosu ve her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto yapılması yönteminin kullanılarak usulü kazanılmış haklar da gözetilerek yeni bir rapor alınıp sonuca gidilmesinden ibarettir.
Açıklanan bu durum karşısında mahkemece bilirkişi ek raporu alınmadan, eksik araştırma ve hatalı hukuki değerlendirmeler uyarınca karar verildiği anlaşıldığından davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2019 tarih ve 2018/162 Esas, 2019/497 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA.
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın davacıya İADESİNE.
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA.
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
6-Kararın taraflara tebliği, gider avansı ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 18/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

———————-