Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/908 E. 2020/1136 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/908
KARAR NO : 2020/1136

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2020
NUMARASI : 2020/299 Esas, 2020/243 Karar
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2020

Taraflar arasında görülen tazminat istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın 25/08/2019 tarihinde Trabzonspor maçı sonrasında Akyazı Şenol Güneş Spor Kompleksi içerisinde karşıdan karşıya geçerken davalı …….i’nin kullandığı …………. A.Ş.’ye ait, …… A.Ş.’nin sigortaladığı ……. plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonrası davacı …’ın kalçasının kırıldığını ve davacının uzun süre tedavi gördüğünü, kaza tarihinde 14 yaşında olan davacının kaza nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, davacının maddi zararının tazmini için sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak olumlu sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 107/1 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası nedeniyle şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü …… ve davalı işleten ………. A.Ş.’den 25/08/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP DİLEKÇESİ :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ……… markası altında uzun süreli araç filo kiralama faaliyeti ile iştigal ettiğini, kaza tarihinde kazaya karışan ……. plaka sayılı aracın 06/09/2018 tarihli uzun süreli oto kiralama sözleşmesi ile dava dışı …… Tic. A.Ş.’ye kiralandığını, aracın fiili hakimiyetinin dava dışı ……. Tic. A.Ş.’de bulunduğunu, akit süresince de aracın davalı şirket tarafından kullanılmasının mümkün olmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesi uyarınca kiracı işleten sayılacağından meydana gelen zarardan da sorumlu olacağını, dava dışı ……… Tic. A.Ş. ile kurulan kira ilişkisi nedeniyle meydana gelen zarardan kanun gereği müvekkili şirketin değil, kiracının sorumlu olduğunu belirterek davanın husumet yönünden müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “davalının araç kiralama işi ile ilgilendiği, bu kapsamda dava konusu kazaya karışan aracın da aralarında bulunduğu toplam 23 adet aracın 03/09/2018 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile dava dışı ……..Tic. A.Ş.’ye kiralandığı, uzun süreli araç kira sözleşmesi sebebi ile artık davalının dava konusu kazaya karışan araç için işleten sıfatının kalmadığı” gerekçesiyle davacının davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kazaya karışan aracın ruhsat sahibinin davalı şirket olduğunu, Karayolları Trafik Kanununa göre ruhsat sahibinin işleten sıfatına haiz olacağı hususunun açık olduğunu, bu nedenle davanın davalı şirkete yöneltildiğini, davalının uzun süreli olarak araç kiralama sözleşmesine sahip olması hususunun taraflarınca bilinemeyeceğini, bu nedenle davalı lehine vekalet ücretlerine hükmedilmesinin kabul edilemez olduğunu, dosyaya ibraz edilen sözleşmenin adi nitelikte olduğunu, aracın kiralanmasına ve işletenlik sıfatının devrine dair davalı tarafından başka bir delil sunulmadığını, Yargıtay kararlarında da belirtiltiği gibi sadece sözleşmeye dayalı olarak işleten sıfatının belirlenmesinin hatalı sonuçlara yol açacağını, mahkeme tarafından “sadece uzun süreli araç kiralama sözleşmesine” dayanarak eksik inceleme ile davalının işleten sıfatı olmadığı kanaatine varılmasının ve davanın reddine karar verilmesinin Yargıtay kararları ışığında değerlendirildiğinde bozma nedeni sayıldığını, tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi, manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; mahkemenin ana dosyası olan 2019/560 Esas sayılı dosyada davalı …….. A.Ş.’nin dosyasının ayrılarak ayrı bir esas altında yargılamasının yapıldığı görülmüştür. 25/08/2019 tarihinde meydana gelen kazada …….’nin kullandığı …….. A.Ş.’ye ait, ……. A.Ş.’nin sigortaladığı …….. plakalı aracın çarpması sonucu davacı …’ın yaralandığı anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan araç kiralama sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin üç yıl süre ile yapıldığı görülmüş, ayrıca dosyaya sunulan faturalardan, vergi dairesi alıntılarından kiralamanın fiili ve gerçek olduğu anlaşılmıştır. Haksız fiilin gerçekleştiği tarihte de uzun süreli kiralamanın devam ettiği ve zilliyetliğin davalı şirkette olmadığı, bu haliyle işleten sıfatının bulunmadığı görülmüştür.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosyaya sunulan delil ve belgelerin kapsamı, sözleşme içeriği, vergi dairesi kayıtları, faturalar, ödeme belgeleri ve sair dikkate alındığında verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarih ve 2020/299 Esas, 2020/243 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Davacı tarafça harcın peşin olarak yatırıldığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın taraflara tebliğ işlemlerinin Dairemizce YERİNE GETİRİLMESİNE.
6-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.