Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/87 E. 2020/104 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/87
KARAR NO : 2020/104

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI : 2016/244 – 2019/384 E.K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : Av.
2-
VEKİLİ : Av.
3-

VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı …. ve …. vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2013 tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalanan, diğer davalı ……. adına tescilli, …. sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kırmızı ışıkta geçmek suretiyle müvekkilinin kullanmakta olduğu … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmayacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası ceza mahkemesinde görülen dava sonucu davalı ……’ın cezalandırılmasına karar verildiğini, kazadan sonra müvekkille hiç ilgilenmediğini, tedavi masraflarını karşılamadığını, müvekkilin kazadan sonra 3 ay iş ve gücünden geri kaldığını belirterek sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 5.350 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın ise sigorta dışı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi tazminat miktarının belirlenebilir durumda olması nedeniyle belirsiz alacak şeklinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının çalışamadığı 3 aylık süre için 3.300 TL talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, görmüş olduğu tedavilere ilişkin harcama makbuzlarının dosyaya sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 25/06/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 250.000 TL olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin tamamının yapılan kanun değişikliği ile ZMMS poliçesi kapsamından çıkarıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacının 03/07/2019 havale tarihli yazılı beyanı da dikkate alınarak davalılardan… Sigorta A.Ş.’ye karşı açılmış olan maddi tazminat davasının vaki feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar ……. ve ……… Ltd. Şti. aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve ……Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ….. İnşaat vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan KTÜ Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda iyileşme süresinin 6 ay olarak kabul edilmişken meslekte kazanma gücü oranının %4 olarak hesaplanmasının çelişkili olduğunu, sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin tespiti hususunda yeniden rapor aldırılması gerektiğini, davacının 2009 yılında işten ayrılmış olmasına rağmen kazadan bir gün sonra işe giriş yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davacının kötü niyetli hareket ettiğini, davacının aylık gelirinin 700 TL olduğu sabit olduğundan kazanç kaybının 2.100 TL olması gerektiğini, tedavi masraflarına ve tedavi için araç kiralanmasına ilişkin geçerli belge sunulmadığını, 10.000 TL manevi tazminat talep edilmesinin sebepsiz zenginleşme amacı taşıdığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alınan aktüer bilirkişisinin raporunda tazminat hesabı yapılırken kazanın meydana geldiği 10/09/2013-10/03/2014 tarihleri arasında 6 aylık geçici iş gücü kaybı hesabı yaptığını, bu hesaba ek olarak sürekli iş gücü kaybı hesabı yapılmış ise de; sürekli iş gücü kaybı hesabının, geçici iş gücü kaybının bittiği tarih itibariyle hesap edilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren yapılmasının hatalı olduğunu, bu durumda davacının haksız kazanç elde etmesinin söz konusu olduğunu, kaza esnasında davacının emniyet kemeri takmadığını ve araçtan fırlayarak yaralandığını, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek manevi tazminata hükmettiğini, tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
10/09/2013 günü saat 20:25 sıralarında sürücü ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı kamyon ile Rize istikametinden Trabzon istikametine seyir halinde iken ışık kontrollü Yomra liman kavşağına geldiğinde seyir istikametine göre sol tarafından Yomra istikametinden gelip liman yolu istikametine seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyon ile çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, mahkemece doğru olarak hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre sürücü …….in kazada tam kusurlu olduğu ve KTÜ Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğünün 13/12/2017 tarihli raporuna göre davacının sürekli işgöremezlik oranının %4,2 olduğu, mahkemece aktüerya bilirkişisinden rapor alındığı, rapor sonrasında tüm tazminatın davalı …. Sigorta AŞ tarafından ödendiği ve davacı tarafından sigorta şirketi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, yine davalılar …… ve araç maliki …. İnşaat şirketi aleyhine maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve ayrıca bu davalılar yönünden 6.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, davalılardan sigorta şirketi dışındakilerin süresinde istinaf kanun yoluna başvurduğu belirlenmiştir.
Davalılar ……. ve araç maliki ….. İnşaat şirketi tarafından maddi tazminata ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de kararda bu davalılar yönünden maddi tazminata ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı dolayısıyla kurulmayan bir hükümden dolayı da istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı, davalı sigorta şirketi tarafından ileride açılabilecek bir rücu davasında sürücü ve araç maliki olan davalıların söz konusu iddialarını ileri sürebilecekleri ve o davada maddi tazminata ilişkin raporun usule uygun olup olmadığının da değerlendirilebileceği anlaşıldığından bu davalıların maddi tazminata ilişkin taleplerinin reddi gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunun 56. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir hükmünü taşıdığı açıktır.
Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmektir. Hakim manevi tazminat miktarını tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmelidir. Takdir edilecek miktar, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olayın oluş şekli, kusur oranı, davacı yanın geçirdiği kaza sonucu iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının yerinde olduğu sonucuna varılmış ve davalıların tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …… İnşaat Şirketi ve ….vekillerinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/10/2019 tarih ve 2016/244-2019/384 E.K. sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın mahsubu ile 307,40 TL bakiye karar harcının istinaf eden davalılardan ayrı ayrı tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin istinaf eden davalılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı