Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/838 E. 2020/1135 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/838
KARAR NO : 2020/1135

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2019/12 Esas, 2020/110 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirketten satın almış olduğu … plakalı araçta alınmasından kısa bir süre sonra problem çıktığını, araç onarım için davalının servisine 20/05/2018 tarihinde teslim edildiğini, aracın onarım süresinin 33 günden fazla sürmüş olmakla araç onarılıp 25/06/2018 tarihinde davacı şirkete iade edildiğini, satın alınan araçta üretim hatasına bağlı gizli ayıbın mevcut olduğunu, buna bağlı aracın serviste bulunduğu süre için ikame araç talebinin yerine getirilemediğini, davacı şirketin yaşadığı iş kayıpları ve çalıştıramadığı personel masrafları nedeniyle ciddi bir zarara uğradığını, davalının davacı şirketin zararını gidermek için yaptığı teklifin gerçek zararın çok altında olduğundan kabul edilmediğini, bu nedenlerle, davacının maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL’nin 20/05/2018 tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep edildiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava şartı olan arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, aracın tamiri ve parça temini konusunda üretici firmanın … San. A.Ş.’nin sorumluluğu olup davanın ileride rücu durumu dikate alınarak … San.A.Ş.’ye ihbarını talep ettiğini, garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik ve satış sonrası hizmetler yönetmeliğinde belirtildiği üzere binek otomobiller ve kamyonetlerde azami tamir süresinin 30 iş günü olduğunu, yönetmeliğin 4. maddesinin “k” bendinde iş gününün tanımlanmış olup, bu duruma göre pazar günleri ve dini bayram olan 14, 15, 16, 17 Haziran günleri dışlandıktan sonra tamir için belirtilen azami sürenin dolmadığını, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise araç tamirinin kanun ve yönetmeliklere göre düzenlenen makul sürede gerçekleştirilmesi bakımından esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “dosya kapsamında aldırılmış olan bilirkişi heyeti raporda; dava konusu aracın davalı serviste izah edilen sürelerde garanti kapsamında 30 iş gününden önce herhangi bir ücret talep etmeksizin tamirinin gerçekleştirildiğini, davacının aracının serviste olduğu sürelerde maddi kaybının olup olmadığına ilişkin takdirin mahkememize ait olmak üzere dava konusu aracın kiralama yolu ile temin edilmesi halinde mağduriyetinin giderileceği ve heyetlerince kira bedelinin 6.500,00 TL olduğu kanaatine varılmış olup 33 gün üzerinden 7.150,00 TL kazanç kaybı hesap edildiğinin bildirildiği, davacı vekili rapora itiraz ederek ek rapor alınmasını talep etmiş ise de mahkemece düzenlenen raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile 7.150,00 TL kazanç kaybı tazminatının 1.000,00 TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 20/05/2018 tarihinden itibaren, 6.150,00 TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 21/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının aracının onarım için davalı servise getirilmesinin ardından arıza tespit edilerek davacının onayı dahilinde ve süresinde yapılmış olduğunu, davacının süresinde onarım yapılmadığı iddiasının asılsız olduğunu, garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik ve satış sonrası hizmetler yönetmeliğinde belirtildiği üzere binek otomobiller ve kamyonetlerde azami tamir süresinin 30 iş günü olduğunu, davaya konu aracın tamir süresinde pazar günü tatilinin ve dini bayram tatilleri düşüldükten sonra yönetmelikte belirtilen sürenin dolmadığının anlaşılacağını, mahkemece aldırılmış olan bilirkişi raporunda davacının beyanlarına göre 33 gün, teslim belgesine göre ve işgünü sayılmayan haftasonları dışlanması ile 25 gün olarak hesaplama yapıldığını, ancak davacı tarafın ıslahı 33 gün üzerinden yapması sonucunda mahkemece bu gün sayılı üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun sonuç kısmında dava konusu aracın onarımının davalı serviste izah edilen sürelerde garanti kapsamında 30 iş gününden önce herhangi bir ücret talep edilmeksizin yapıldığının belirtilmiş olduğunu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05/06/2003 tarih, 2003/3008 esas, 2003/7347 Karar sayılı ilamında 30 günlük garanti süresi dışlanarak kalan süre üzerinden hesaplama yapılmaması nedeniyle yerel mahkemece verilen hükmün bozulmuş olduğunu, davaya konu araç üzerinden yapılmış olan tüm işlemlerin davacının onayı kapsamında yapılmış olduğunu, davacının araçta değişen parçanın orjinalini istemesi üzerine orjinal parçanın getirtilmesinin süre aldığını ve bu durum hakkında davacıya bilgi verilmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davalının aynı zamanda davalı aracın satıcısı olduğu, davacının davaya konu aracı garanti süresi içerisinde tamir için servise bıraktığı, bu haliyle davacının seçimlik haklarından aracın tamiri yönünde tercihini kullandığı, ayıp nedeniyle ücretsiz onarımın yanı sıra uğranılan diğer zararlar babında kazanç kaybına ilişkin talepte de bulunabileceği, mahkemece alınan bilirkişi raporunun olay ve oluşa uygun karar vermek için yeterli olduğunun anlaşıldığı, tamire konu orjinal parçanın getirtilmesinin zaman almasının davacıya yüklenemeyeceği de anlaşıldığından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış olup davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih ve 2019/12 Esas, 2020/110 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 488,41 TL harçtan davalı tarafça peşin olarak yatırılan 122,11 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 366,30 TL harcın davalı tarafından tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince DAVALIYA İADESİNE YER OLMADIĞINA.
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
——————