Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/808 E. 2020/705 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/808
KARAR NO : 2020/705

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : 2019/600 D.İş-2019/599 Karar

İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN : … ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

İSTEYEN : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2020
Menfi tespit davası öncesinde 19.12.2019 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itiraza ilişkin 27.02.2020 tarihli ek karara karşı, ihtiyati tedbire itiraz eden … A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati tedbire itiraz eden … A.Ş. vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir isteyen vekilinin talebi üzerine mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde müvekkili aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ancak tedbir kararı verilmesi hususunda mahkemenin yetkisinin bulunmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir şekilde yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesinde “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen ve önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketlerine karşı ileri süremez.” hükmünün bulunduğunu, bu hüküm uyarınca kanuna uygun şekilde alacağı devralan müvekkili aleyhine keşideci ve lehtar arasındaki ilişkiye dayalı def’ilere dayanılamayacağını ileri sürerek mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhtiyati tedbir isteyen vekili duruşmadaki beyanında haksız ve yersiz itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “İhtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi ile aleyhinde ihtiyati tedbir verilen taraf vekilince Mahkememizin yetkisine ve yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğine dair itirazlarda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar itiraz eden tarafça Mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de ihtiyati tedbir konusu çek ihtiyati tedbir talep eden taraf ile aleyhinde ihtiyati tedbir talep edilenlerden AKG Gaz Beton A.Ş. arasında düzenlenen malzeme satışı ve teslimine dair cari hesap sözleşmesine istinaden düzenlenmiş olup itiraz eden tarafça da bu hususta bir itiraz bulunmamaktadır. Bu sözleşmeye binaen ihtiyati tedbir talep eden taraf peşin ödeme yapmakta ve AKG Gaz Beton A.Ş. Tarafından da temini istenen malzemeler ihtiyati tedbir talep eden tarafa teslim edilmektedir, bu nedenle söz konusun sözleşmenin ifa yeri ihtiyati tedbir talep eden tarafın adresi olan Trabzon ili olup HMK 10 maddesi uyarınca Mahkememiz yetkili olup itiraz eden tarafın ihtiyati tedbirin yetkisiz mahkemece verildiği itirazı muteber bulunmamıştır. Öte yandan itiraz eden taraf yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı noktasında da itiraz etmiş olup tüm dosya kapsamı ve özellikle itirazın değerlendirilmesi için açılan duruşmada ihtiyati tedbir talep eden taraf vekilince sunulan mutabakat mektubu incelendiğinde taraflar arasındaki cari hesap sebebi ile ihtiyati tedbir talep eden taraf 31/12/2018 tarihi itibariyle karşı tarafa dosya konusu çekten dolayı borçlu olmadığı gibi 771.331,25-TL alacaklı konumda olup yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmiş durumda olduğu” gerekçesiyle ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbire itiraz eden … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda yetkisiz mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediğini ve 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi hükmü uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki şahsi ilişkiden kaynaklı def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin itirazın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; HMK’nun 390. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecek olmasına, somut olayda esas hakkındaki davanın çeke dayalı menfi tespit davası olması ve talep tarihi itibariyle açılmış bir davanın bulunmaması nedeniyle İİK’nun 72. maddesinde sayılan yetkili mahkemelerin yanı sıra genel yetkili mahkemelerin de yetkili bulunmasına, bu kapsamda talebe konu çekin keşide ve ödeme yeri itibariyle mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda yetkili sayılmasına, ihtiyati tedbir isteyenin talebe konu çekin keşidecisi, ihtiyati tedbire itiraz edenin ise lehtardan faktoring yoluyla çeki temlik alan son hamil olması nedeniyle 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesinin uyuşmazlık yönünden uygulama kabiliyetinin bulunmamasına, uyuşmazlıkta aynı Kanun’un 9/2. maddesi delaletiyle TBK’nun 118/1. maddesinin uygulanmasının gerekmesine, buna göre borçlunun, önceki alacaklısına karşı aralarındaki temel hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ileri, alacağı önceki alacaklıdan faktoring sözleşmesi çerçevesinde temlik alan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecek olmasına göre,
kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/600-2019/599 Esas-Karar (D.İş) sayılı dosyasında ihtiyati tedbire itiraza ilişkin olarak verilen 27.02.2020 tarihli ek karara yönelik ihtiyati tedbire itiraz eden … A.Ş. vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbire itiraz eden … A.Ş. tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran … A.Ş. aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.