Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/799
KARAR NO : 2020/1061
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI : 2018/631 Esas- 2020/77 Karar
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : 1- AK SİGORTA A.Ş
VEKİLLERİ : Av. … – Aksigorta A.Ş. Poligon Caddesi Buyaka 2 Sitesi Kule No:…
Av. …
DAVALILAR : 2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … -..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020
Taraflar arasında görülen tazminat istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nun 31/08/2018 tarihinde 61 EZ 324 plakalı aracı ile taşıt yolundan çıkarak müteveffa Haşim Alkan’a çarpması neticesinde ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, davalı …’nun 1. derece asli ve tek kusurlu olduğunu, müteveffa ….’ın ise herhangi bir kusurunun olmadığını, müteveffanın emekli olmasına rağmen ek iş olarak hurdacılık yaptığını, davacılardan …’ın müteveffanın eşi olduğunu, ..’in ise bekar olup, müteveffanın gözetiminde ve desteğine muhtaç olduğunu, ölmeden önce aynı evde ikamet ettiklerini, müteveffanın 2012 yılında DSİ’den emekli olduğunu, iş makinesi operatörü olduğunu, 3.814,50 TL emekli maaşı aldığını, emekli olduktan sonra bile iş makinesi kullanarak fiilen çalışmaya devam ettiğini ve ek gelir elde ettiğini, kazaya karışan ve sürücüsünün tam kusurlu olduğu aracın Ak Sigorta A.Ş. tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, sigorta firmasına müracaat etmelerine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, maddi tazminat yönünden teminat limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun mevcut olduğunu, davaya sebebiyet veren 61 EZ 324 plakalı araca ve davalıların sahip olduğu araç ve taşınmazlar adına tedbir konulmasını, davacı … hariç her bir davacı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren diğer davalı …Ş. içinde (poliçede belirli limitle sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, müteveffanın ölümü nedeni ile davacılar her biri için 60.000,00’ar TL’den toplam 240.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP DİLEKÇESİ :
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; 31/08/2018 tarihinde müvekkili …’nun bir anlık dikkatsizliği sonucu meydana gelen kaza sonucu müteveffa …’ın vefat ettiğini, davalı … adına Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/834 Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, davalı …’nun kaza esnasında ciddi olarak yorgun olması nedeniyle kontrolünü kaybetmesi sonucu kazanın gerçekleştiğini, davalı …’nun bir ayağının engelli olmasından dolayı aşırı süratli olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, kazanın oluşumuna etki edecek şekilde kasıtlı bir davranışının söz konusu olmadığını, paniğe kapılan davalı …’nun 20 metre kadar gittikten sonra durduğunu, davalının davacılara karşı insani ve vicdani sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacılardan … ve …’ın maddi tazminat taleplerinin usul, yasa ve uygulamaya aykırı olduğunu, müteveffanın 2012 yılında emekli olduktan sonra yalnızca 114 gün çalışmasının olduğunu, 31/10/2017 tarihinden sonra bir çalışmasının olmadığını, kaza tarihi itibari ile müteveffanın bir çalışmasının bulunmadığını, en küçüğü 30 yaşında olan çocuklarının destekten yoksun kaldıklarına ilişkin iddianın dayanaksız olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaklarından yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, müvekkil şirketin davacılara 27/11/2018 tarihinde 120.300,91 TL tazminat tutarının ödendiğini, yapılan ödeme ile davalı … şirketinin sorumluluğunun sona ermiş olması sebebi ile davanın reddinin gerektiğini, davalı … şirketinin yaptığı ödemenin bilirkişi incelemesi yapıldığı tarih itibari ile güncellendikten sonra tazminatta indirim sebebi yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması hususlarının araştırılarak, tazminat tutarından indirim yapılmasını, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davacı tarafın faize ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, aksi takdirde esasa ilişkin itirazlarının kapsamında reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalı … ile sulh olması nedeniyle konusuz kalmış olduğu, bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise “manevi tazminat talebi hususunda ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı dikkate alınarak karar verilmiş olup, bu bağlamda öncelikle davalı sürücü …’nun dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olması, müteveffa Haşim Alkan’ın ise kusurunun bulunmaması, kaza sonucunda davacıların murisi ….ın vefat etmiş olması, bu durumun davacılar üzerinde yarattığı elem ve ızdırabın yoğun olması, davalı …’nun aylık asgari ücret aldığı, kirada oturduğu, bakmakla yükümlü eşi ve bir çocuğunun bulunduğu, herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, davalı …’nun da herhangi bir gelirinin bulunmadığı, abisi ile beraber kaldığı, bekar olduğu, üzerine kayıtlı 1993 model bir aracın olduğu, lise mezunu olduğu, herhangi bir malvarlığının bulunmadığı” gerekçeleriyle davacı üzerinde meydana gelen manevi zararın tazmin tutarları hususunda hak ve adalete uygun karar verildiği kanısıyla manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 20.000,00 TL, diğer davacılar …, … ve … bakımından her biri için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, konusuz kalan maddi tazminat talebi üzerinden davalı … vekiline vekalet ücreti takdirinin yanlış olduğunu, gerek ödeme makbuzları ve gerekse dosyaya sunulan 13/12/2019 tarihli sulh sözleşmesi incelendiğinde maddi tazminat tutarının dava açılmasından sonra taraflarına ödenmiş olduğunu, özellikle sulh sözleşmesinin son paragrafında Ak Sigorta vekili tarafından “feragat sebebiyle doğacak karşı avukatlık ücretinden feragat ettiğini peşinen kabul etmiş sayılır” ibaresi karşısında vekalet ücretinden feragat eden davalıya vekalet ücreti taktir edilemeyeceğini, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, davalının ağır kusuru, kazanın oluş şekli, kazadan sonra davacılarla herhangi bir irtibata girilmemesi gibi durumlar nazara alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu ve arttırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın maddi gerçeklerden uzak, delil durumu, yasal düzenleme, hakkaniyet ve dosya kapsamına aykırı olarak verildiğini, maddi tazminat talebi yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına dair kararın yanlış olduğunu, tam aksine davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ve bu çerçevede lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiğini, mahkemece taktir olunan manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye neden olması ve maddi gerçeklerle uyumlu olmaması nedeniyle kabul edilemeyeceğini, duruşma esnasında dinlenilen tanık beyanlarıyla davalıların davacılara başsağlığı ziyaretinde bulunduklarının, maddi manevi destekte bulunduklarının sabit olduğunu, bu nedenle taktir olunan manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşme nedeni kabul edildiğini, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat tutarına kaza tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesine hükmedilmiş olmasının davacıların davalılara yönelik herhangi bir başvuruda bulunmamış olmaları ve davalıların temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle usule ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; 31/08/2018 tarihinde davalı …’nun kullandığı 61 EZ 324 plakalı aracın yaya kaldırımında bulunan davacıların murisi …’na çarpması suretiyle ölümüne sebebiyet verdiği, Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/834 Esas sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapıldığı ve davalı …’nun asli ve tek kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından 14/12/2019 tarihli dilekçe ile ibraname ve faragatname başlığını taşıyan sulh anlaşmasına hasren maddi tazminat taleplerinden vazgeçildiği ve manevi tazminata yönelik taleplerinin devam ettiği görülmüş, mahkemesince de bu hususlar göz önünde bulundurularak davalı … ile davacıların sulh olması sebebiyle maddi tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ise taleplerin davacı … için 20.000,00 TL, diğer davalılar …, … ve … için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar araç sürücüsü … ve araç maliki …’ndan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
Manevi tazminat, haksız fiil sebebiyle bozulan ruh dinginliğini kısmen de olsa giderme amacı güden bir tazminat türüdür. Burada amaç kişinin zenginleşmesi değil manevi tatmine ulaşmaktır. Manevi tazminata hükmedilirken tarafların sosyal ve ekomomik durumları, haksız fiilin ağırlığı, mağdurun yaşı, oluşan zararın büyüklüğü ve niteliği gözönüne alınır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelemesinde; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yukarıda açıklanan Yargıtay tarafından benimsenen manevi tazminat prensipleri dikkate alındığında mahkemece taktir edilen tazminatın yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacının sunmuş olduğu feragat ve ibra sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde davalı … şirketinin imzasını içermediği görülmüş, bu sebeple mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelemesi yönünden ise; manevi tazminatın fazla olduğuna ilişkin talep incelendiğinde yukarıda da incelendiği üzere manevi tazminatın mahkemece yerinde olarak değerlendirildiği görülmüştür. Mahkemece kaza tarihi itibariyle faize hükmedilmesinin yerinde olmadığına ilişkin istinaf sebeplerinin de olayın haksız fiil olması sebebiyle haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca HMK’nun 315. maddesi gereğince mahkemenin sulh sebebiyle maddi tazminat taleplerini sonuçlandırdığı anlaşıldığından maddi tazminat noktasında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurmasında bir aykırılık görülmemiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararda maddi tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ancak istinaf kanun yoluna başvuran davalılar … ve …’nun kendilerini vekil ile temsil etmelerine rağmen reddedilen maddi tazminat davası yönünden lehlerine vekalet ücreti taktir olunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-b-2 hükmü gereğince kaldırılarak, aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-1)Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2020 tarih, 2018/631 Esas ve 2020/77 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
I-2)Harçlar Kanunu gereği davacı tarafça yatırılması gereken 54,40 TL harcın peşin olarak yatırılmış olan 1.111,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.056,60 TL harcın davacıya İADESİNE.
I-3)İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
I-4)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
II-1)Davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2020 tarih, 2018/631 Esas ve 2020/77 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA.
II-2)KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a- Davacının maddi tazminat yönündeki taleplerinin davalı … ile sulh olması nedeniyle konusuz kalmış olduğu bu sebeple maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
b- Davacının manevi tazminat yönündeki taleplerinin tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davacı … için 20.000,00 TL, diğer davacılar …, … ve … bakımından her biri için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE.
c- Alınması gereken toplam 4.440,15 TL’den peşin alınan 829,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.610,18 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
d- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.250,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
e- Davalı …Ş., … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden konusuz kalan maddi tazminat talebi üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2., 6. ve 13/2. maddelerine göre belirlenen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
f- Davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen manevi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.250,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
g- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü bulunan toplam 1.531,47 TL’den davanın kabul oranına göre belirlenen 414,77 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’ndan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
h- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.
” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
II-3)Davalılar vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE.
II-4)İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davalılar tarafından yatırılan peşin harcın DAVALILARA İADESİNE.
II-5)İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yargılama giderleri olarak yapılan 2 adet tebligat gideri 11,00 TL, dosya posta ücreti 48,50 TL ve BVH 148,60 TL olmak üzere toplam 208,10 TL’nin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE.
II-6)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalılar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
III)Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…
Başkan …
e-imzalıdır.
…
Üye …
e-imzalıdır.
…
Üye …
e-imzalıdır.
…
Katip …
e-imzalıdır.