Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/789 E. 2020/695 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/789 – 2020/695
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/789
KARAR NO : 2020/695

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : …
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020
NUMARASI : 2017/573 – 2020/96 E.K.
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLLERİ : Av….
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ : Av.
3- ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2016 tarihinde, eski Sahil yolu Rize istikameti Otel Esen önünde meydana gelen ölümlü trafik kazasında, davalı ….’in maliki olduğu ….’in sevk ve idaresinde bulunan 61 AT 730 plakalı araç ile müvekkillerin murisi Halil …..’a çarpması neticesinde ….’ın yaralandığını ve 26.01.2017 tarihinde hayatını kaybettiğini, dava konusu olayda davalı ….’in tam kusurlu olup müteveffaya izafe edilebilecek hiç bir kusurun olmadığını, olaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağında araç sürücüsü olan …’in kazanın oluşumunda kusurunun olmadığının tespit edildiğini, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/13827 Sor. numaralı dosyası kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda müteveffanın 1. derecede asli kusurlu, araç sürücüsünün 2. derecede tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu raporu kabul etmediklerini, davalı araç sürücüsünün yasal hız sınırının üzerinde bir hıza sahip olduğunu, araç kullanırken gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, müteveffanın ölümü ile müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte 200 TL (belirsiz alacak) maddi tazminatın ve 150.000 TL manevi tazminatın ve cenaze masraflarının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar …. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzura açılan davanın niteliği itibariyle ticari dava olmayıp görevsiz mahkemede açıldığını, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını, kazanın oluşumunda müteveffanın asli kusurlu olduğunu, her iki müvekkilin de olay neticesinde kusur atfedilebilecek bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen 61 AT 730 plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 02/03/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 158622816 no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ceza soruşturma ve kovuşturma dosyası ile varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kusur durumuna göre varsa hatır taşıması ve müterafik kusurun dikkate alınarak indirim yapılması gerektiğini, davacıların SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadıklarının tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlığın, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, mahkememiz tensip zaptı ile birlikte Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş., Trabzon SGK İl Müdürlüğü, Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Trabzon Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği, 61 AT 730 plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 02/03/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 158622816 no.lu Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Poliçesi ile sigortalandığı, yine tensip ile Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/12 Esas nolu dosyası, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/206 Esas sayılı dosyası ve Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/13827 sayılı soruşturma dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edildiği, davacıların murislerini kaybettikten sonraki süreçte yaşadıkları maddi ve manevi sıkıntıyı öğrenmek üzere mahkemece davacı tanıklarının dinlenildiği, tanıkların kazadan sonra davalı tarafın davacıları hiç ziyaret etmediği, durumlarını sormadığı ve davacıların kazadan sonra maddi ve manevi yönden zor zamanlar geçirdiklerini belirttiği, Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/206 E. Sayılı dosyasında dava konusu kazaya ilişkin yapılan keşif tutanağının ve alınan Adli Tıp Kurumu raporunun mahkememizce esas alındığı, bu rapora göre dava konusu trafik kazasında davacılar murisi ….’ın %75, davalı ….’in ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememizce bu kusur oranları esas alınmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı yapılmak üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edilerek dava konusu trafik kazasının 12/11/2016 tarihinde meydana geldiği dikkate alınarak tazminat hesabının TRH-2010 yaşam tablosu esasına göre rapor tanzim edilmesinin istenildiği, aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacı vekilinin dava dilekçesinde maddi tazminat talebinin davacılardan .. yönünden olduğu, … yönünden maddi tazminat taleplerinin bulunmadığı da nazara alınarak, ….’ın dava konusu trafik kazasında vefat etmiş olması sebebiyle davacı anne … için 11.989,54 TL, davacı baba … için 17.110,96 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, 31/01/2020 havale tarihli dilekçe ile davacılar vekilinin bedel artırım talebinde bulunarak talebini 29.100,05 TL’ye çıkardığı, tüm bu bilgiler ışığında mahkememizce yapılan yargılama neticesinde Karayolları Trafik Kanunu ve ZMMS Poliçe Yeni Genel Şartları uyarınca kazaya karışan aracın sigortalı bulunduğu sigorta şirketinin zarar görenin zararından sigortalısının kusur oranında sorumlu olduğu dikkate alınarak davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talepli davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepli davası açısından ise; mahkememizce manevi tazminat davası yönünden yapılan yargılama sonucunda dava konusu trafik kazası neticesinde davacılardan …. oğullarını, …. ise kardeşini kaybetmiş olup manevi elem ve ızdırap içine düştükleri kuşkusuzdur.
Mahkememizce dava konusu kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müteveffanın kaza tarihindeki yaşı, kaza tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak davacılar … için ayrı ayrı 15.000 TL diğer davacı … için 10.000 TL olmak üzere toplam 40.000 TL manevi tazminatın, manevi tazminat zararından sorumlu olan davalılar ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların TRH-2010 Hayat Tablosu ve 1,80 teknik faiz oranı dikkate alınarak yapıldığını, TRH-2010 Hayat Tablosu kullanılması doğru ise de aracın işleteni ve şoförü yönünden 1931 PMF Hayat Tablosunun kullanılması gerektiğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalılar …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müteveffanın asli kusurlu olduğunu, müteveffanın şizofreni hastası olup bir işte çalışarak gelir elde etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle ailesine destek olmasının da mümkün olmadığını, aksine davacıların müteveffanın bakım ve giderleri için bütçe ayırması gerektiğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
12/11/2016 günü saat 06:45 sıralarında …. kullanmakta olduğu 61 AT 730 plaka sayılı kamyonet ile Trabzon tüneli ve liman kavşağından eski devlet karayolu (Rize Caddesini) takiben Yomra ilçesi ve otogar istikametine seyri sırasında Değirmendere Esen Otel ve Aksan AŞ işyerine geldiğinde sürücünün seyir istikametine göre yolun sağ tarafındaki yaya kaldırımında yolun karşı tarafına geçmek için taşıt yoluna giren emniyet şeridini geçtikten sonra sağ şeride giren yaya Halil Ay’a aracının ön sağ kısmı ile çarpması sonucu muris Halil Ay’ın yaralandığı bilahare uzun tedaviler sonucunda kazaya bağlı sebeplerden dolayı 26/01/2017 tarihinde vefat ettiği, davalı …’in araç maliki olduğu, olayda davalı ..’in %25 oranında kusurlu olduğu ve bu kusur oranı dikkate alınarak mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne ve… manevi tazminata karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili katılma yolu ile istinaf talebinde bulunmuş ve manevi tazminatın yeterli olmadığı ayrıca tazminat hesabında TRH-2010 tablosunun sürücü ve işletenler yönünden de uygulanmasının yerinde olmadığını ileri sürmüştür. Mahkeme yapılan yargılama ve toplanan delillere ve özellikle olayın oluş şekline, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna ve kusura nazaran davacılar vekilinin manevi tazminatın az olduğuna ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiş ayrıca; kaza tarihi itibariyle yeni genel şartların yürürlükte olduğu ve ZMSS yeni genel şartlar gereğince tazminat hesabında TRH-2010 tablosunun esas alınması gerektiği, davanın haksız fiilden kaynaklı bir dava olup tazminat hesabı yapılırken tek bir tablo üzerinden yapılmasının esas olduğu, aynı sebepten doğan isteklerde birden fazla davalılar yönünden ayrı ayrı tazminat hesabının yapılamayacağı anlaşıldığından maddi tazminatın hesaplanma şekline dair itirazlarına da değer verilmemiş ve bu anlamda reddi gerekmiştir.
Davalılar …. istinaf dilekçelerinde kusur oranına doğrudan bir itiraz ileri sürmeden ölenin şizofren hastası olduğunu bu nedenle bizzat bakıma muhtaç olanın kendisi olduğunu ve başkalarına destek olamayacağını bunun yanında manevi tazminatın da çok yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
Ölen … 05/01/1978 doğumlu olup ölüm tarihinde bekardır. Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/12 Esas sayılı dosyasında ölenin babası … oğlu olan müteveffa …l’in şizofreni hastası olduğunu ve kendi başına evden çıkıp gittiğini belirtmiş dinlenen tanıklar da benzer anlatımlarda bulunmuştur. Mahkemece ölenin bakıma muhtaç olup olmadığı noktasında herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Ölenin destek olup olamayacağı hususunun net olarak ortaya konabilmesi için bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu anlamda mahkemece yapılacak iş müteveffanın ölmeden önce çalışıp çalışmadığı, akli dengesinin yerinde olup olmadığı, bu rahatsızlığı ile ilgili hastaneye gidip gitmediği ve tedavi görüp görmediği, bir tanının bulunup bulunmadığı, geçiminin davacılar tarafından sağlanıp sağlanmadığı hususlarının araştırılarak vesayet altına alınacak düzeyde akıl hastalığı bulunması halinde destekten yoksun kalma talebinin reddine, vesayet altına alınmayı gerektirmeyecek düzeyde ise gelir sağlayacağı kabul edilerek karar verilmesinden ibarettir.
Bu itibarla davalıların ölenin desteğine ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, kaldırma kararı doğrultusunda inceleme yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2019 tarih ve 2018/223 – 2019/370 E.K. sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalılar vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının mahsubu ile başka harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5a-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVALILARA İADESİNE,
6-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6a-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
8-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 24/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı