Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/693 E. 2020/780 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/693
KARAR NO : 2020/780

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : 2018/416 Esas – 2020/149 Karar

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI : … – … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
ASIL VE BİRLEŞEN
DOSYADA DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
BİRLEŞEN DOSYALAR : Mahkemenin 2018/417 E. ve 2019/123 K. sayılı dosyası
Mahkemenin 2018/418 E. ve 2019/124 K. sayılı dosyası
Mahkemenin 2018/419 E. ve 2019/146 K. sayılı dosyası
Mahkemenin 2018/442 E. ve 2018/530 K. sayılı dosyası
Mahkemenin 2018/443 E. ve 2018/531 K. sayılı dosyası
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2020

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili asıl dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında sözlü ve güvene dayalı sözleşme gereğince davacının, davalı şirketin İstanbul Büyükçekmece İlçesindeki bazı taşınmazlarının alım ve satım işlerinde aracılık ve komisyonculuk yaptığını, yapılan aracılık komisyonu için davalı şirkete fatura kestiğini, davalı şirketin, davacının uzun uğraşları ve çabalarına rağmen fatura bedellerini ödemediğini ve davacıyı zor duruma soktuğunu, bu nedenle davacı tarafça davalı aleyhine fatura bedelinin tahsili amacıyla Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/18119 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazında borcun ibraname ile durdurulduğunu belirttiğini, ancak böyle bir ibranamenin taraflarına tebliğ edilmediğini, tüm bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava edildiği görülmüştür.
Davacı vekili birleşen mahkememizin 2018/417 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında sözlü ve güvene dayanan sözleşme gereğince davacının davalı şirketin İstanbul Büyükçekmece İlçesinde bazı taşınmazlarını sattığını ve aracılık komisyonu için davalı şirkete fatura kestiğini, davalı şirketin davacıya fatura miktarını ödemediğini, bunun üzerine davalıya fatura bedelinin tahsili için 36.000,00 TL’lik icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili birleşen mahkememizin 2018/418 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında sözlü ve güvene dayanan sözleşme gereğince davacının davalı şirketin İstanbul Büyükçekmece İlçesinde bazı taşınmazlarını sattığını ve aracılık komisyonu için davalı şirkete fatura kestiğini, davalı şirketin davacıya fatura miktarını ödemediğini, bunun üzerine davalıya fatura bedelinin tahsili için 59.000,00 TL’lik icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 26/07/2018 havale tarihli birleşen mahkememizin 2018/419 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında sözlü ve güvene dayanan sözleşme gereğince müvekkilinin davalı şirketin İstanbul Büyükçekmece İlçesindeki bazı taşınmazlarının alım ve satım işlemlerinde aracılık ve komisyonculuk yaptığını, davacının yapmış olduğu aracılık komisyonu için davalı şirkete fatura kesmiş ve bunu defterine işlemiş olduğunu, davalı tarafın fatura bedellerini ödemeyerek davacı tarafı zor durumda bıraktığını, bunun üzerine davacı tarafça davalı şirket aleyhine fatura bedelinin tahsili amaçlı Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/18137 Esas sayılı dosyası ile 501.500,00 TL’lik icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sonucunda durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafça yapılan itirazda borcun takip tarihinden sonra düzenlendiği iddia edilen Bakırköy 22. Noterliği nezdinde 15/05/2018 tarih ve ……. yevmiye nolu ibraname ile sona erdiğini iddia edildini, ancak ne taraflarından ya da kendilerini resmi şekilde temsil eden bir temsilci tarafından böyle bir ibraname düzenlenmemiş olup taraflarından yapılan inceleme ve araştırma sonucunda da söz konusu noter evrakının tarafları ve konusunun tamamıyla başka olduğunun öğrenildiğini,tüm bu nedenlerle davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile haksız yere borca itiraz eden davalının aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin dava ve talep edildiği görülmüştür.
Davacı vekili birleşen mahkememizin 2018/442 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında sözlü ve güvene dayanan sözleşme gereğince davacının davalı şirketin İstanbul Büyükçekmece İlçesinde bazı taşınmazlarını sattığını ve aracılık komisyonu için davalı şirkete fatura kestiğini, davalı şirketin müvekkiline fatura miktarını ödemediğini, bunun üzerine davalıya fatura bedelinin tahsili için 497.960,00 TL’lik icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili birleşen mahkememizin 2018/443 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında sözlü ve güvene dayanan sözleşme gereğince davacının davalı şirketin İstanbul Büyükçekmece İlçesinde bazı taşınmazlarını sattığını ve aracılık komisyonu için davalı şirkete fatura kestiğini, davalı şirketin davacıya fatura miktarını ödemediğini, bunun üzerine davalıya fatura bedelinin tahsili için 501.500,00 TL’lik icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazlarında davacının 15/05/2018 tarihinde Bakırköy 22. Noterliği nezdinde …… yevmiye numaralı ibraname ile 15/05/2018 tarihi itibarıyla davalıdan hiçbir alacak ve verecek ilişkisinin ve ticari bağlantısının kalmadığını beyan ettiğini, taraflar arasında sözlü olarak kurulan emlak komisyonculuğuna istinaden davacı tarafın sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak 29/03/2018 tarih ve ……., 02/04/2018 tarih ve ……, 10/04/2018 tarih ve … ve 16/04/2018 tarih ve ……. sayılı olmak üzere kesmiş olduğu toplam 4 adet fatura mevcut olduğunu, dava konusu takibe konu fatura dışında kalan üç faturanın yerel mahkemenin 2018/417, 2018/418 ve 2018/419 esas sayılı dava dosyalarına konu edildiğini, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle davanın reddi ile haksız icra takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili birleşen mahkememizin 2018/417 Esas sayılı dava dosyasına ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazlarında davacının 15/05/2018 tarihinde Bakırköy 22. Noterliği nezdinde ……. yevmiye numaralı ibraname ile 15/05/2018 tarihi itibarıyla müvekkilinden hiçbir alacak ve verecek ilişkisinin ve ticari bağlantısının kalmadığını beyan ettiğini, taraflar arasında sözlü olarak kurulan emlak komisyonculuğuna istinaden davacı tarafın sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak 29/03/2018 tarih ve ……, 02/04/2018 tarih ve ……, 10/04/2018 tarih ve …… ve 16/04/2018 tarih ve ….. sayılı olmak üzere kesmiş olduğu toplam 4 adet fatura mevcut olduğunu, dava konusu takibe konu fatura dışında kalan üç faturanın mahkemenin 2018/416, 2018/418 ve 2018/419 esas sayılı dava dosyalarına konu edildiğini, davanın taraflarının ve sebebinin aynı olması nedeniyle öncelikle Mahkememizin 2018/416 Esas sayılı dosyası birleştirilmesine karar verilmesini ve davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle davanın reddi ile haksız icra takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili birleşen mahkememizin 2018/418 esas sayılı dava dosyasına ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazlarında davacının 15/05/2018 tarihinde Bakırköy 22. Noterliği nezdinde ……. yevmiye numaralı ibraname ile 15/05/2018 tarihi itibarıyla müvekkilinden hiçbir alacak ve verecek ilişkisinin ve ticari bağlantısının kalmadığını beyan ettiğini, taraflar arasında sözlü olarak kurulan emlak komisyonculuğuna istinaden davacı tarafın sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak 29/03/2018 tarih ve ……., 02/04/2018 tarih ve …….., 10/04/2018 tarih ve ……. ve 16/04/2018 tarih ve ……. sayılı olmak üzere kesmiş olduğu toplam 4 adet fatura mevcut olduğunu, dava konusu takibe konu fatura dışında kalan üç faturanın yerel mahkemenin 2018/416, 2018/418 ve 2018/419 esas sayılı dava dosyalarına konu edildiğini, davanın taraflarının ve sebebinin aynı olması nedeniyle öncelikle 2018/416 Esas sayılı dosyası birleştirilmesine karar verilmesini ve davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle davanın reddi ile haksız icra takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili birleşen mahkememizin 2018/419 esas sayılı dava dosyasına ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirket aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/18120 sayılı dosyasına kayden başlatılan ilamsız icra takibine vaki borca itiraz dilekçesinde de değinildiği üzere davacı tarafın bizzat 15/05/2018 tarihinde Bakırköy 22. Noterliği nezdinde …….. yevmiye ile düzenlenen “ibraname” başlıklı metin ile 15/05/2018 tarihi itibariyle alacaklısı bulunduğu ……. İnşaat şirketiyle hiçbir alacak verecek ilişkisinin ve ticari bağlantısının kalmadığını beyan ettiğini, iş bu ibranamenin aslının bizzat davacı tarafından davalı müvekkili şirketin İstanbul ofisinde şirket yetkilisi …….’un şirket çalışanı ve davacının da bulunduğu bir esnada teslim edilmiş olduğunu, taraflar arasında sözlü olarak kurulan emlak komisyonculuğuna istinaden davacı tarafın sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak 29/03/2018 tarih ve ………., 02/04/2018 tarih ve …….,. 10/04/2018 tarih ve …… ve 16/04/2018 tarih ve …… sayılı olmak üzere kesmiş olduğu toplam 4 adet fatura mevcut olup dava konusu takibe konu fatura dışında kalan üç faturanın ise yerel mahkemenin nezdinde 2018/416, 2018/417 ve 2018/418 Esas sayılı dava dosyalarına konu edildiğini, davanın taraflarının ve sebebinin aynı olması sebebiyle öncelikle mahkememizin 2018/416 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ve davacı tarafa herhangi bir borç bulunmadığı hususu gerek ibraz edilecek senetler gerekse de ticari defter ve belgeler ile ispatlanacak olduğundan açılan davanın reddi ile haksız icra takibi sebebiyle davacının asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili birleşen mahkememizin 2018/442 esas sayılı dava dosyasına ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazlarında davacının 15/05/2018 tarihinde Bakırköy 22. Noterliği nezdinde ….. yevmiye numaralı ibraname ile 15/05/2018 tarihi itibarıyla davalıdan hiçbir alacak ve verecek ilişkisinin ve ticari bağlantısının kalmadığını beyan ettiğini, taraflar arasında sözlü olarak kurulan emlak komisyonculuğuna istinaden davacı tarafın sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak 29/03/2018 tarih ve ……, 02/04/2018 tarih ve ……., 10/04/2018 tarih ve …… ve 16/04/2018 tarih ve …… sayılı olmak üzere kesmiş olduğu toplam 4 adet fatura mevcut olduğunu, dava konusu takibe konu faturaya ilişkin davalıya sunulan herhangi bir hizmet olmadığını, davalı şirkete intikal ettirilen fatura bulunmadığını, davacı tarafın faturaya ilişkin hizmeti sunduğunu ispatlaması gerektiğini, yerel mahkemenin 2018/416, 2018/417, 2018/418 ve 2018/419 Esas sayılı dava dosyalarında taraflarının ve sebebinin aynı olması nedeniyle öncelikle 2018/416 Esas sayılı dosyası birleştirilmesine karar verilmesini ve davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle davanın reddi ile haksız icra takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili birleşen mahkememizin 2018/443 esas sayılı dava dosyasına ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazlarında davacının 15/05/2018 tarihinde Bakırköy 22. Noterliği nezdinde ……. yevmiye numaralı ibraname ile 15/05/2018 tarihi itibarıyla davalı şirketten hiçbir alacak ve verecek ilişkisinin ve ticari bağlantısının kalmadığını beyan ettiğini, taraflar arasında sözlü olarak kurulan emlak komisyonculuğuna istinaden davacı tarafın sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak 29/03/2018 tarih ve ……., 02/04/2018 tarih ve ….., 10/04/2018 tarih ve ….. ve 16/04/2018 tarih ve …… sayılı olmak üzere kesmiş olduğu toplam 4 adet fatura mevcut olduğunu, dava konusu takibe konu faturaya ilişkin davalı şirkete sunulan herhangi bir hizmet olmadığını, davalı şirkete intikal ettirilen fatura bulunmadığını, davacı tarafın faturaya ilişkin hizmeti sunduğunu ispatlaması gerektiğini, yerel mahkemenin 2018/416, 2018/417, 2018/418 ve 2018/419 Esas sayılı dava dosyaları ile davanın taraflarının ve sebebinin aynı olması nedeniyle öncelikle 2018/416 Esas sayılı dosyası birleştirilmesine karar verilmesini ve davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle davanın reddi ile haksız icra takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “dava tarafları arasında mevcut olan ticari ilişki kapsamında cari hesabın bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafça davalı aleyhinde asıl dava ve birleşen davalara konu faturaların düzenlendiği, bu faturalardan birleşen 2018/442 esas sayılı dosyamızın konusu olan 497.960,00 TL tutarlı faturanın ve yine birleşen 2018/443 esas sayılı dosyamızın konusu olan 501.500,00 TL tutarlı faturaların kapalı fatura olduğu, yerleşik Yargıtay kararları ile de sabit olduğu üzere kapalı faturaların fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği ve ispat yükünü fatura bedelinin ödenmediğini iddia eden alacaklı tarafa geçireceği, somut olayımızda bu her iki birleşen dosyamızda da konu edilen kapalı faturaların ödenmediğinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafça ispat edilemediği, asıl davamız olan 2018/416 esas sayılı dosyamızın konusu olan 151.040,00 TL tutarlı fatura ile birleşen 2018/417 esas sayılı dosyamızın konusu olan 236.000,00 TL tutarlı fatura, yine birleşen 2018/418 esas sayılı dosyamızın konusu olan 59.000,00 TL tutarlı fatura ve yine birleşen 2018/419 esas sayılı dosyamızın konusu olan 501.500,00 TL tutarlı faturaların ise açık fatura olduğu, bu 4 adet fatura toplam bedelinin 947.540,00 TL olduğu, davalı tarafça bu faturalar karşılığında davacı tarafa 200.000,00 TL bedelli çek ile 501.500,00 TL bedelli ve 497.960,00 TL bedelli toplam 999.460,00 TL bedelli 2 adet senet verildiği, bu durumun davacı vekilinin 15/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde de kabul edildiği fakat verilen 200.000,00 TL bedelli çek tahsil edilmiş ise de toplam 999.460,00 TL bedelli 2 adet senedin tahsil edilmeden davalı tarafa iade edildiğinin iddia edildiği, tahsil edilmeyen senetlerin senet borçlusuna iade edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi senetlerin borçlunun elinde bulunmasının senet bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği, davacı tarafça bedeli ödenmediği iddia olunan senetler için tahsilat yapılmadığının ispat edilemediği, böylece toplam değeri 947.540,00 TL olan 4 adet açık fatura için davalı tarafça 200.000,00 TL bedelli bir adet çek ile toplam bedeli 999.460,00 TL olan 2 adet senet verilerek fatura bedellerinin ödendiği ve hatta cari hesap kapsamında alacaklı konumda bulunduğu” gerekçesi ile davacının açmış olduğu asıl ve birleşen tüm davaların ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dosyalar kapsamında aldırılmış olan bilirkişi raporlarında davacı tarafın alacaklı olduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verdiğini, ayrıca mahkemece örfi hukuk kurallarından sayılan kapalı fatura açık fatura gibi bir ayrım gözeterek karar verilmesinin yanlış olduğunu, bilirkişi raporlarında da açık/kapalı fatura ayrımına girilmeden banka hesaplarındaki mahsuplaşmalar ve faturaların birlikte değerlendirilmesi ile rapor düzenlendiğini, mahkemece yanlış değerlendirme ile verilen kararın davacının ticari hayatını bitirecek nitelikte olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; bilirkişiden alınan raporun içeriği, incelenen usulüne uygun tutulmuş taraf ticari defter ve belgelerin, icra marifetiyle ödendiği anlaşılan 200.000,00 TL’lik çekin taraflarca itiraza uğramadığının anlaşılması, mahkemece birleşen 2018/442 esas sayılı dosyanın konusu olan 497.960,00 TL tutarlı faturanın ve yine birleşen 2018/443 esas sayılı dosyanın konusu olan 501.500,00 TL tutarlı faturaların kapalı fatura olduğuna ilişkin karineyi dayanak yapması ve bu karinenin aleyhinde davacı tarafça karineyi çürütecek delillerin ortaya sürülmemesi yine mahkemece asıl dava dosyası olan 2018/416 esas sayılı dosya konusu olan 151.040,00 TL tutarlı fatura ile birleşen 2018/417 esas sayılı dosya konusu olan 236.000,00 TL tutarlı fatura, yine birleşen 2018/418 esas sayılı dosya konusu olan 59.000,00 TL tutarlı fatura ve yine birleşen 2018/419 esas sayılı dosya konusu olan 501.500,00 TL tutarlı faturaların toplam bedelinin 947.540,00 TL olduğu, bu faturalar karşılığında davacı tarafa 200.000,00 TL bedelli çek ile 501.500,00 TL bedelli ve 497.960,00 TL bedelli toplam 999.460,00 TL bedelli 2 adet senet verildiği, 200.000,00 TL’lik çekin tahsil edildiği, 999.460,00 TL bedelli 2 adet senedin tahsil edilmeden davalı tarafa iade edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi senetlerin borçlunun elinde bulunmasının senet bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği yönündeki mahkeme görüşünün yerinde olduğu, söz konusu davanın itirazın iptali davası olup davanın içeriği de nazara alındığında verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2020 tarih ve 2018/416 Esas, 2020/149 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin olarak yatırıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın taraflara tebliğ işlemlerinin Dairemizce YERİNE GETİRİLMESİNE.
6-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı