Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/675 E. 2020/879 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/675 – 2020/879
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/675
KARAR NO : 2020/879

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : 2016/67 Esas- 2020/168 Karar

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
ASIL DAVADA DAVALILAR : 1-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
2-
VEKİLİ : Av.
ASIL DAVA İHBAR OLUNAN
BİRLEŞEN DOSYADA DAVALI
VEKİLİ : Av.
BİRLEŞEN DOSYA :Mahkemenin 2016/204 Esas sayılı dosyası.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2020

Taraflar arasında görülen tazminat istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı …. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili asıl dosyaya ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …..’ın kullandığı, davalı .. Sigorta A.Ş.’ye sigortalı …… plakalı aracın 17/01/2015 günü davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının çifçi olduğunu ve 23 dönüm arazisi olduğunu, arazisinin her türlü işini kendisinin yaptığını, ancak kaza nedeniyle 2015 yılının 7. ayına kadar arazisi ile ilgilenemediğini, bu nedenle arazisinin işleriyle ilgilenmesi için işçi tutmak ve ekstra masraf yapmak zorunda kaldığını, davacının dizlerinde uyuşma meydana gelmesi nedeniyle eskisi gibi çalışamaz ve yürüyemez hale geldiğini, davaya konu kazada davacının kusurunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı taraftan 11.000,00 TL maddi ve 9.000,00 TL manevi tazminatın alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili birleşen dosyaya ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özetle; asıl dosya ihbar olunanı, birleşen dosya davalısı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …… plakalı aracın 17/01/2015 günü davacıya çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında davacının uzun süre hastanede kaldığını, daha sonra da tedavisinin haricen devam ettiğini, meydana gelen kazada davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle çiftçilik ile uğraşan 23 dönüm arazisi olan davacının 6 ay boyunca işleriyle ilgilenemediğini, bu nedenle arazisi ile ilgilenmesi için işçi tutmak zorunda kaldığını, kaza sonrasında davacının dizlerinde uyuşma meydana geldiğinden artık eskisi gibi çalışamaz ve işlerini yürütemez hale geldiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.500,00 TL işçi ücreti, dizlerindeki sürekli uyuşma nedeniyle 5.000,00 TL çalışma gücü kaybı, harici tedavi masrafları için de 1.500,00 TL’de tedavi masrafları olmak üzere toplam 11.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinde tahsili ile tarafına ödenmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP DİLEKÇESİ :
Davalı ……. vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarda görev itirazında bulunduğunu, görevli mahkemenin Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın bir yıllık zaman dilimi içerisinde açılması gerektiği halde bir yıl sonra açılarak zamanaşımına girdiğini, kaza tespit tutanağında kusurun davalıya atfedilmesini kabul etmediklerini, davalının meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, bu nedenle keşif yapılarak kusur oranlarının tespitini talep ettiklerini, kazadan sonra kendisinin davacıyı arayıp sormuş olduğunu, bir masrafı bulunması halinde karşılayacağını davacıya belirtmiş olduğunu, ancak davacının bir talebinin bulunmadığını, davacının fındık üreticisi olduğunu ve devletten yardım aldığını, ayrıca davacının arazileriyle ilgili yapamamış olduğu işleri ayrıntılı olarak açıklamadığını, kazanın oluş tarihi ve davanın açılış tarihleri göz önüne alınınca davacının iyi niyetli olarak davayı açmadığının ortada olduğunu, davacının talep etmiş olduğu tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …… A.Ş. vekili asıl dosyaya ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan aracın şirketlerince sigortalı olmadığını ve kaza tarihi itibariyle aracın sigortacısının ….. A.Ş. olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde belirtilen ZMMS dışında kalan hallerden sayılmış olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Birleşen dosya davalısı, asıl dosya ihbar olunanı …… A.Ş. asıl dosyaya ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla ihbar olunan şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının sürekli sakatlık halinin tespiti için rapor aldırılması gerektiğini, zarar hesabı için aktüer bilirkişisinden rapor aldırılması gerektiğini, davacının SGK’dan ödeme alıp almadığının tespiti ile tespit edilen tutarın tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığını, tedavi masrafları hususunda ihbar olunanın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının tedaviye ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin muhatabının SGK olduğunu, yine kabul manasına gelmemek kaydıyla davacının müterafik kusurunun tazminattan düşürülmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, ihbar olunan sigorta şirketinin ihbar tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini tüm bu nedenlerle öncelikle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “toplanan delillerden, davacı vekilinin dava dilekçesine, davalı vekilinin davaya karşı cevapları, KTÜ Adli Tıp Kurumunun 17/01/2018 tarihli maluliyet raporu, aktüer raporu, müzekkere cevapları, mahkememizce kusur incelemesi için alınan 21/11/2016 havale tarihli trafik bilirkişisinden alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce hükme esas alınan kusur raporuna göre davalı ……..’ın %100 kusurlu olduğu, KTÜ Adli Tıp Kurulunun raporuna göre davacının davaya konu kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik durumunun %7 olduğu ve iyileşme süresinin 6 aya kadar sürebileceği bu sürede %100 malül sayılması gerektiği belirtildiği, akabinde aktüer ve doktor bilirkişiden alınan 19/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararının 5.181,21 TL, sürekli iş göremezlik zararının 15.620,19 TL ve tedavi masrafının 2.423,65 TL olarak hesaplandığı, davacı vekilinin 19/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi verdiği, açık, anlaşılır, gerekçeli aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alındığı” gerekçeleriyle davacının davalı …… A.Ş yönünden davasının kaza tarihinde ……… A.Ş tarafından düzenlenmiş bir poliçe bulunmadığından reddine, mahkemenin birleşen dosyası da dikkate alınarak davalı ………. A.Ş yönünden davasının ıslah dilekçesi de göz önüne alınarak kısmen kabulü ile 5.181,21 TL geçici iş göremezlik, 15.620,19 TL sürekli iş göremezlik, 2.423,65 TL tedavi giderinin davalı …….. yönünden kaza tarihinden itibaren, birleşen dosya davalısı ……. A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ………. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartlarının A.5/b maddelerinde belirtilen hükümler uyarınca davaya konu edilen hastane ve tedavi masraflarından SGK’nun sorumlu bulunduğu, davanın sonucundan doğrudan etkileneceği nedeniyle davaya dahil edilmesi gerektiğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/4290 Esas, 2016/4428 Karar sayılı ilamında tedavi giderlerinden sorumlu olan SGK’nun davaya dahil edilmeden karar verilmesini bozma sebebi yaptığını, davacının işçileri için ödediğini beyan ettiği ve tanık ifadeleriyle tespit edilen işçi ücretlerinin subjektif değerlendirme olduğunu, bu ücretlerin Ziraat Odası yada Çiftçiler Odası gibi kurumlardan fındık bahçesinde çalışan işçinin günlük yevmiyesinin sorulmasıyla tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay ve istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; 17/01/2015 tarihinde davalının kullandığı araç ile davacının kullandığı aracın çarpışması sonucunda yaralamalı maddi hasarlı kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Alınan kusur raporu ile davalı ……’ın kusurunun %100 olduğu tespit edilmiş, bilirkişi raporunun olay ve oluşu yansıtır mahiyette karar vermek için dayanak yapılabilecek nitelikte olduğu görülmüştür. Yine KTÜ Adli Bilimler Enstitüsinden alınan 17/01/2018 tarih, 2018/104 numaralı raporda davacının çalışma gücü kaybının %7 olarak tespit edildiği, iyileşme süresinin altı aya kadar uzayabileceği ve bu sürede %100 malul sayılması gerektiğinin tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır. Alınan aktüerya raporunda ise davacının yaşı sebebiyle Agi’siz asgari ücretin baz alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Yine bu rapor dahilinde tıp doktoru ………..’dan alınan raporda yapılan hesaplamaların ana hatlarıyla ulaşım, refakatçi ve yeme içme vs. giderleri de kapsadığı ve bunların bir belgeye dayanmadığı görülmüş olup 2918 Sayılı Kanunun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 Sayılı Kanunun 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği Sosyal Güvenlik Kurumu tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp sigorta şirketi ile araç işletini ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 17. H.D.’nin 23/06/2020 tarih, 2018/3879 Esas, 2020/3861 Karar sayılı ilamı) Bu Yargıtay ilamından da anlaşılacağı üzere davalı ……… vekilinin tüm istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; alınan raporların mahkeme gerekçesi ile uyumlu olduğu, yukarıda anlaşıldığı üzere istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı anlaşıldığından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş olup davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ……. vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih ve 2016/67 Esas, 2020/168 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.586,50 TL istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 466,17 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.120,33 TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 22/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.