Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/666 E. 2020/706 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/666
KARAR NO : 2020/706

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2020
NUMARASI : 2018/144 Esas-2020/40 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/5391 Esas sayılı dosyası üzerinden navlun alacağının tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ait 21.500 kg salatalığı Gazipaşa/Antalya’dan Belarus’a taşıdığını, taşıma sırasında yükün kısmen hasarlandığını, bu nedenle alıcı firma tarafından ödenmesi gerekli navlun bedeli olan 5.500,00 USD’nin sadece 2.000,00 USD’sinin davacıya ödendiğini, davalının bu hususu bilmesine karşın haksız ve kötü niyetle icra takibi yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlığın, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/5391 E. Sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında navlun taşımasına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, alacağın navluna dayalı olduğu, davacının, davalı tarafın navlun bedelini ödemediği iddiası karşısında davalının taşıma konusu salatalıkların taşınma esnasında zarar gördüğü bu nedenle davacıya eksik ödeme yaptıkları savunmasında bulunduğu, mahkemece tahkikata geçilerek tarafların ticari defter ve belgelerinin celp edildiği, bunlar üzerinde inceleme ve değerlendirme yapmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, davalı cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış ve tanık dinletme talebinde bulunmuş olduğu, mahkemece davalının tanıklarının dinlenilmesi için mahal mahkemesine talimat yazıldığı, TTK’nin 878. Maddesinde taşımaya ilişkin özel haller düzenlenmiş olup, bu hüküm uyarınca, “ziya, hasar veya teslimdeki gecikme bu maddedeki hallerden birine bağlanabiliyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur, herhangi bir zararın hal ve şartlara göre birinci fıkrada öngörülen bir sebebe bağlanmasının muhtemel bulunduğu durumlarda, o zararın bu sebepten ileri geldiği varsayılır.” düzenlemesi karşısında mahkemece yapılan yargılama neticesinde, taşıma konusu salatalıklarda meydana gelen zararın gönderen davalı tarafından yapılan yetersiz ambalajlama sebebine bağlanmasının muhtemel bulunduğu kanaatine ulaşılmış olup, meydana gelen zarardan taşıyıcının değil göndericinin sorumlu olduğu” gerekçesiyle davacının davasının KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/5391 Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 13.075,61-TL üzerinden DEVAMINA, davalının icra takibine haksız itiraz ettiği anlaşılmış olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taşımaya konu ürünleri varış yerinde alıcısına hasarsız ve eksiksiz şekilde teslim edemediğini, bu nedenle navlun alacağının tamamına hak kazanamayacağını, somut olayda icra inkar tazminatı koşullarının gerçekleşmediğini, mahkemece takip talebinde yer alan işlemiş faize yönelik savunmaların da dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, CMR hükümlerine tabi taşıma sözleşmesi uyarınca bakiye navlun bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; taraflar arasında CMR hükümlerine tabi taşıma sözleşmesi bulunmasına, sözleşme uyarınca davacıya ait salatalık ürünlerinin 5.700,00-USD navlun ücreti mukabilinde Gazipaşa/Antalya’dan Belarus’a taşınmış olmasına, sözleşmede kararlaştırılan navlun ücretinin 200,00-USD’lik kısmının davalı tarafından peşin, 2.000,00-USD’lik kısmının da varış yerinde alıcı tarafından ödendiği gözetildiğinde bakiye 3.500,00-USD navlun alacağının bulunduğunun anlaşılmasına, taşıma sırasında düzenlenen hamule senedinin 14 nolu bölümünde alıcının navlun bedelini ödememesi halinde gönderenin navlun bedelini ödeyeceğinin düzenlenmesine, her ne kadar davalı vekilince taşıma sırasında yüke hasar verildiği bu nedenle navlun ücretinin tamamına hak kazanılamayacağı savunulmuş ise de hamule senedinin 24. nolu bölümünde taşınan malın kontrol edilmek suretiyle sağlam ve eksiksiz teslim alındığının belirtilmemesine, bununla birlikte CMR 30. maddesine (TTK’nun 889. maddesi) uygun şekilde ve süresinde hasar ihbarının yapıldığının da ispat edilememesine, dava ve takibe konu faturanın davalının ticari defterlerine kaydı nedeniyle işlemiş faiz talebi ve icra inkar tazminatına yönelik mahkemece verilen kararda da bir isabetsizlik bulunmamasına göre,
kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.01.2020 tarih ve 2018/144 Esas, 2020/40 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 669,90-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.