Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/631 E. 2020/646 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/631
KARAR NO : 2020/646

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2019
NUMARASI : 2018/393 Esas – 2019/459 Karar
DAVACI :

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı müvekkil şirket arasındaki ticari ilişkiye nazaran, davalı şirket çeşitli gıda ürünlerinin alım satımı hususunda davacı taahhütte bulunmuş, ancak söz konusu ürünler teslim edilmiş ve faturalandırılmış olmasına rağmen davacıya yapılan eksik ödeme nedeniyle cari hesap alacağı olarak 26.536,99 TL’nin hiç ödenmemiş olduğunu ve borcun muaccel hale geldiğini, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/29139 Esas sayılı dosyasıyla davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının yetki itirazı sonucu icra dosyası Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nde 2017/12641 Esas numarasını almış ve davalının borca itiraz etmesi sonucu takip Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü tarafından 07/12/2017 tarihinde verilen karar ile durdurulduğunu, borçlu davalı şirketin böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve mal alım satımını gösteren cari hesap ekstreleri ve faturaların dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davanın kanıtlanması açısından gerek davacı gerekse davalı şirketin ticari defterlerinin de mahkeme tarafından gerek görülmesi halinde incelenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, Gemlik Ticaret Sicil Müdürlüğü, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/29139 Esas sayılı takip dosyası, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12641 Esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri ve delilleri mahkememiz dosyası içerisine alınmış, akabinde dosya SMMM bilirkişiye tevdii edilerek alacağın varlığı ve miktarı hususlarında rapor hazırlaması istenilmiş olup bilirkişi …. tarafından düzenlenen 17/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının 2016-2017 yılı defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde davalıdan 17/07/2017 tarihi itibariyle 26.536,99 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece alınan iş bu bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu” gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile davalı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/29139 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın itirazında haksız olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kural olarak itirazın iptali davasının yetkili olan icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki görevli mahkemede açılması gerektiğini, bu nedenle davacı tarafından Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan davanın usule ve kanuna aykırı olduğunu, yerel mahkemece vekil vasıtasıyla takip edilen icra dosyasına yapılan itirazın iptali için açılan davada davalı vekiline tebligat çıkarılmadığını, davalı şirketin icra dosyasını takip eden vekile itirazın iptali için açılan davada tebligat çıkarılmamasının davalı şirketin savunma hakkını kısıtlamış olduğunu, vekil ile takip edilen işlerde Tebligat Kanununun 11. maddesi gereğince vekile tebligat çıkarılmadan yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, vekili olan davalının vekiline haber verilmeden davanın yetkisiz mahkemede görülerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; itirazın iptali davalarının genel yetki hükümlerine tabi olduğu, icra tabinin yapıldığı yerde davanın açılması yönünde bir kural bulunmadığı, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğe çıkarıldığı, tebliğ edilemeyince ticaret sicilindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 35/4 maddesi uyarınca tebliğe çıkarıldığı, davalının icra dosyasında avukatı olmasının bu dosyada da avukatı olacağı anlamına gelmediği, icra dosyasındaki vekalet ilişkisi ile itirazın iptali davasındaki vekalet ilişkisinin farklı ele alınması gerekli olup, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı asile çıkarılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından davalının savunma hakkının kısıtlanmamış ve taraf teşkilinin de sağlanmış olacağı (Yargıtay 11. H.D.’nin 21/04/2008 tarih, 2007/3064 Esas, 2008/5277 Karar sayılı ilamı), kaldı ki dosyada herhangi bir süresinde yapılmış yetki itirazının da bulunmadığı görülmüş bilirkişiden alınan rapor içerikleri nazara alındığında verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih ve 2018/393 Esas, 2019/459 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin olarak yatırılmış olan 502,37 TL harcın yatırılması gereken 1.812,74 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.310,37 TL harcın davalı tarafça YATIRILMASINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı