Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/560 E. 2020/604 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/560
KARAR NO : 2020/604

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
NUMARASI : 2019/461 Esas-2019/514 Karar

DAVACILAR :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Konkordato
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2020
Konkordato mühleti verilmesi talebine ilişkin davanın yapılan açık yargılaması neticesinde verilen karara karşı konkordato mühleti talep eden davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacılar vekili Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/438 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …..A.Ş.’nin 2016 yılından beri kamu kurumlarına ve özellikle üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere ihale karşılığında ilaç ve medikal malzeme teslim ettiğini, ne var ki teslim edilen malzeme bedellerinin vadelerinde ödenmemesi üzerine nakit akışını sağlamak adına öncelikle şirketin öz sermayesine başvurulduğunu, bir müddet sonra bunun yeterli olmaması nedeniyle bankalardan kredi kullanıldığını, kredilere binaen şirket ortaklarının çocuklarının kardeş ve akrabaların şahsi kefaletine ve ipotek tesisi yoluna gidildiğini, bu doğrultuda davacı … ve ….’un kefaletine ve bunlar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek tesisine başvurulduğunu, ancak 2017 yılından beri yapılamayan ödemeler nedeniyle kredi borçlarının çevrilemez hale geldiğini, bu suretle finansal yapısı bozulan şirketin borca batık hale gelindiğini, ne var ki müvekkil şirket tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan proje kapsamında borç anaparasının %80’inin 12. ay ödemesiz 120 aylık vadeyle ödenmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek İİK’nun 287. maddesi uyarınca geçici mühlet kararı verilmesini, ardından kesin mühlet kararı verilmesini ve son olarak da konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacılar ……… hakkında açılan dava tefrik edilerek mahkemenin 2019/461 sayılı esasına kaydolunarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; “Mahkememiz iş bu dosyasının 15/11/2019 tarihli tensip ara kararı uyarınca; TTK’nun 12. maddesi gereğince davacıların tacir olabilecekleri gözetilerek, davacılar ………. vekiline İİK 286 ve 30/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmeliğe göre konkordato ön proje, kanun ve yönetmelikteki diğer belgeleri, makul güvence veren denetim raporunu sunmak üzere tebliğden itibaren 1 ay kesin süre verildiği, verilen kesin süreye uyulmaması halinde HMK’nın 114/2 ve 115/2 madde ve fıkraları uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddedilebileceği hususunun yapılan e-tebligat ile 11/11/2019 tarihinde e-tebliğ edildiği, davacılar vekili 11/12/2019 tarihli dilekçeyle müvekkillerinin şirketin ortağı olması ve ayrı bir ticari faaliyetleri bulunmaması nedeniyle müvekkillerinden ……’nun tacir olmadıkları için bağımsız denetim raporuna gerek olmadığını, 2019/461 Esas sayılı dava dosyasında ……. konkordato projesi kapsamında borçların ödeneceği beyan etmiş ve davacılardan ……. için süresi içinde ön proje sunmuş, davacılardan ……. tebliğden itibaren geçerli süre içerisinde 05/11/2019 tarihli tensip tutanağında mahkememizce istenilen belgeleri sunmadığı anlaşıldığından; davacılardan …….. için sunulan konkordato ön projesinin İİK. 286/1-a maddesinde belirtilen hususları içermeyip, kendi adlarına bağımsız usulüne uygun ön proje sunmamaları nedeniyle, davacılardan ……. için verilen 1 aylık kesin süreye rağmen konkordato talep eden ….. vekili İİK 286 ve 30/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmeliğe göre konkordato ön proje, kanun ve yönetmelikteki diğer belgeleri, makul güvence veren denetim rapor ve iyileştirme projesini dosyaya sunmadığı anlaşıldığından HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle davacılardan ……. için sunulan konkordato ön projesinin İİK. 286/1-a maddesinde belirtilen hususları içermeyip, kendi adlarına bağımsız usulüne uygun ön proje sunmamaları nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, davacılardan ……. için verilen 1 aylık kesin süreye rağmen konkordato talep eden ……. vekili İİK 286 ve 30/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmeliğe göre konkordato ön proje, kanun ve yönetmelikteki diğer belgeleri, makul güvence veren denetim rapor ve iyileştirme projesini dosyaya sunmadığı anlaşıldığından HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece tefrik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte kefil ve ipotek maliki olan davacılar yönünden ayrı bir proje sunulmasının şart koşulmasının da doğru olmadığını, zira asıl borçlunun konkordatodan yararlandırılmasına rağmen kefil ve ipotek maliklerinin yararlandırılmamasının hukuka aykırı olduğunu, asıl borçlu tarafından konkordato planı dahilinde borcun ödenmesi halinde müvekkillerinin borcunun da sona ereceğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato mühleti verilmesi talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Konkordato; bir borçlunun, alacaklılarının belli bir çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesince tasdik edilmekle hüküm ifade eden cebri anlaşma olup, bu anlaşma uyarınca alacaklıların, alacaklarının bir kısmından feragat emesi veya borçluya borcunu ödemek konusunda belli bir süre vermesi, borçlunun da anlaşmaya uygun şekilde borcunu ödemesi halinde borçlarının tamamından kurtulmasını sağlayan hukuki bir müessesedir.
Konkordatonun amacı elinde olmayan nedenlerle mali durumu bozulmuş dürüst borçluları korumaktır. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ekonomik kriz durumlarında, bozulan piyasa koşullarına bağlı olarak kötü niyetli olmayan borçlular borçlarını vadesinde ödeme konusunda sorun yaşayabilmektedir. Bu sorunlar iflasa tabi borçlular yönünden iflaslara, iflasa tabi olmayan borçlular yönünden ise önce davranan alacaklının alacağını tahsil etmesine karşın diğer alacaklıların alacağına hiç veya yeterli düzeyde kavuşamamasına neden olmaktadır. İşte bu gibi durumların giderilmesi adına kanun koyucu tarafından İİK’nun 285. ve devamındaki maddelerde konkordato müessesesi düzenlenmiştir.
Konkordato hem borçlunun hem alacaklının lehinedir. Zira konkordato sayesinde iflasa tabi borçlu iflastan ve iflasın sonuçlarından, iflasa tabi olmayan borçlu ise bütün mal varlığının, alacaklılardan birinin veya bir kaçının alacağının tahsili için haczedilip satılmasına karşın geri kalan alacaklılarca tahsil edilemeyen alacaklar yönünden cebri icra tehdidi altında yaşamaktan kurtulacaktır. Öte yandan konkordato sayesinde alacaklılar haciz ve iflas masrafları yapmaksızın daha fazla miktarlarda alacak tahsil etme olanağı bulacaktır.
Bu genel açıklamalar uyarınca somut olaya gelindiğinde; davacılar vekilince, bu davanın davacısı olan gerçek kişi davacıların tefrik edilen davanın davacısı olan …… A.Ş’nin borçları nedeniyle şahsi kefaletlerinin bulunduğu ve bu borçların ödenmesini teminen taşınmazlarını ipotek ettirdikleri, şirketin borçlarını ödeyememesi nedeniyle alacaklılar tarafından davacılardan borcun tahsili yoluna gidileceğini belirterek tefrik edilen dava dosyasındaki davacı şirket ile birlikte bu davanın davacıları olan gerçek kişiler yönünden de konkordato mühleti verilmesi talep edilmiştir.
İİK’nun 285. maddesi uyarınca gerçek kişiler yönünden konkordato talebinde bulunmaya bir engel bulunmamaktadır. Ancak konkordato talebinde bulunan gerçek veya tüzel kişilerin talep dilekçesine eklemek durumunda olduğu belgeler İİK’nun 286. maddesinde ve Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmelik’te açıkça gösterilmiştir. Konkordato talep eden borçluların, borç miktarları, borçlu oldukları kişiler, borcu ödeme şekil ve imkanları, mal varlıkları, iflasa tabi olup olmadıkları, borcun ödenmemesi halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel para miktarı, talep edilen vade veya tenzilat miktarları gibi etmenler birbirinden farklı olacağından konkordato talebinde bulunan her bir borçlu için İİK’nun 285. maddesinde ve bahsi geçen yönetmelikte sayılan belgelerin talep dilekçesi ekinde ibrazı zorunludur. Zira alacaklıların ancak bu belgeler üzerinden konkordato talebinin içeriğini değerlendirebilmesi mümkün olacağı gibi mahkemece ancak bu belgelerin eksiksiz olarak sunulduğunun tespiti halinde geçici mühlet kararı verilebilecektir.
Somut olayda davacılar vekilince tefrik edilen dosyada ibraz edilen konkordato ön projesinde sadece konkordato talebinde bulunan borçlu şirkete ilişkin değerlendirmelere yer verilmiş olup davacı gerçek kişilere ilişkin olarak usule uygun şekilde düzenlenmiş konkordato ön projesi sunulmamıştır. Bununla birlikte davacı gerçek kişiler yönünden konkordato talebinin başarıya ulaşması, konkordato talebinde bulunan asıl borçlu şirket yönünden hazırlanan ön projenin seyri ve başarısına bağlanmıştır.
Ancak anılan kanun hükümleri uyarınca konkordato talebinde bulunan her bir borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösterir nitelikte ve İİK’nun 286. maddesine uygun bir konkordato ön projesi sunması gerekir. Bu husus mutlak bir koşul niteliğinde olup, bir başkasına ait projeye atıfla ya da bir başkasına ait projenin başarıya ulaşmasına ilişkilendirilmiş şekilde borçtan kurtulma ihtimalinin ileri sürülmesi, kabul edilebilir bir proje niteliğinde sayılamaz. Bu durumda asıl borçlu şirket yönünden hazırlanan konkordato ön projesinin davacı gerçek kişiler yönünden uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gibi, davacı gerçek kişilerin, aleyhine yapılacak icra takiplerinden kurtulmak amacıyla konkordato talep ettiği sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 23. HD’nin 2020/689-2549 Esas-Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Açıklanan bu durum karşısında davacı gerçek kişiler yönünden, İİK’nun 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz şekilde ibraz edilmemiş olması nedeniyle usule uygun şekilde yapılmış bir konkordato başvurusunun bulunmadığı, bu haliyle konkordato başvurusuna ilişkin ön koşulların davacı gerçek kişiler yönünden yerine getirilmemesi nedeniyle geçici mühlet kararı da verilemeyeceği gözetildiğinde, yazılı gerekçeyle davacı gerçek kişilerin konkordato talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.12.2019 tarih ve 2019/461 Esas, 2019/514 Karar sayılı karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nun 293/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.