Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/555 E. 2020/671 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/555
KARAR NO : 2020/671

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI : 2018/528 Esas – 2019/372 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı şirkete yapılan ticari mal alım satımı nedeni ile davacı şirketin davalı şirketten alacağı bulunduğunu, bu durumun ticari defterler ve faturalar ile sabit olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirkete olan cari hesap alacağından kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine Ankara 19.İcra Müdürlüğünün 2017/16404 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine dosyanın Trabzon İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/21306 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine üzerine duran takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı şirket yöneticisi cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile yaklaşık olarak 3-4 yıldır çalıştıklarını, davacı şirketin sipariş edilen lastikleri bazen kamyon, bazen de kargo şirketiyle gönderdiğini, bunun karşılığında fatura ettiği emtialar için elden, banka havalesi ve bono vermek suretiyle ödemelerde bulunduğunu, davacı şirketin kesmiş olduğu son faturanın 17/05/2017 tarih ve 1.131,22 TL tutarındaki fatura olduğunu, Davacı tarafın icra takibi ile 21/02/2017 ile 17/03/2017 tarihli fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ettiğini, iddia edilen tutar kadar borcunun olmadığını, ödemelerin senet ve banka havaleleri ile yapıldığını, tüm bu nedenlerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davalının cevap dilekçesinde davacı şirketle aralarında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkisi bulunduğunu, ödemelerin senetle, elden ve davacı şirketin banka hesabına yaptığı havalelerle gerçekleştirdiğini savunduğu, taraflara ticari defter ve belgelerini iki haftalık kesin sürede sunmaları istenmiş ise de davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, SMMM bilirkişisi …..’tan alınan bilirkişi raporunda belirttiği üzere; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı ve sahibi lehine delil teşkil ettiği anlaşılmış, davacının takibe konu ettiği faturaların ve davalı tarafından cevap dilekçesinde sunulan senet, ödeme belgelerinin ve bankaya yazılan müzekkere cevabında davacının hesap hareketlerinde davalı tarafından yapılan ödemelerin davacı ticari defter ve belgelerinde yer aldığı ve davacının cari hesap ekstresi ve muhasebe kayıtlarına göre fatura bedelleri ve ödemeler sonucu 31/12/2017 tarihi itibariyle 18.344,38 TL davalıdan alacağı tespit edilmiş” gerekçesi ile gerekçeli, açık, anlaşılır bilirkişi raporunu hükme esas alınarak davacının davasının kabulü ile davalının Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/21306 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacak konusunun yargılamayı gerektirdiği de dikkate alınarak icra inkar tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının itirazının tamamen haksız olduğuna karar verilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece ”alacağın konusunun yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yapılan yargılama sonucunda davalının amacının alacağın tahsilini engellemek ve uzatmak olduğunun anlaşıldığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesindeki amacın borçlunun borçlu olduğunu bildiği halde borcunu inkar ederek takibi uzatmasını önlemek olduğunu, bu tazminata hükmedilirken borçlunun kötü niyetli veya iyi niyetli olduğunun araştırılmayacağını, bu nedenle mahkemece yasanın amaç ve ruhuna uygun bir şekilde borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu tazminatın verilmemesinin adeta borçlu davalı için hukuka aykırı bir ödül niteliği oluşturduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile hukuka aykırı olarak verilmeyen icra inkar tazminatı konusundaki kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davasının kabulü ile davalının Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/21306 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verdiği, ayrıca alacağın konusunun yargılamayı gerektirmesi de dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddine yönelik hüküm kurduğu anlaşılmıştır. İstinaf yasa yoluna davacı tarafından gelinerek icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olmadığı belirtilip bu yöndeki kararın kaldırılmasına karar verilmesini ister olduğu görülmüştür.
Somut olayda; Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2018/21306 takip sayılı dosyası incelendiğinde davacının davalı aleyhine toplamda 18.344,38 TL asıl alacak yönünden takip başlattığı, borcun sebebi olarak da 17/03/2017 ve 21/02/2017 tarihli faturaların bakiye alacağının gösterildiği, akabinde ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, yapılan itirazın ve açılan davanın da süresinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece deliller toplanılarak banka kayıtları getirtilmiş, taraflardan defterlerini sunmaları istenmiş, davacı taraf defterlerini sunmuş, davalı tarafın ise defterlerini sunmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi SMMM …….’tan rapor alınmış, bilirkişinin yaptığı hesaplamanın cari alacak da göz önünde tutularak yapıldığı görülmüş, sonuç olarak cari hesaptan kaynaklı alacağın 18.344,38 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Yine bu rapor incelendiğinde takibe konu 17/03/2017 tarihli 13.769,56 TL’lik fatura ile 21/02/2017 tarihli 8.348,00 TL bedelli faturaların düzenlenmesinden sonra çeşitli ödemelerin olduğu görülmüş bu haliyle takip dayanağı faturaların dikkate alınarak bilirkişi incelemesinin yapılması gerekirken cari hesap dikkate alınıp sonuca gidildiği anlaşıldığından bu hesaplama yönteminin doğru olmayacağı görülmüş ise de aleyhe davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı anlaşıldığından alacağın sırf faturalara hasren hesaplanmayıp cari ilişki göz önünde tutularak hesaplama yapıldığı da nazara alındığında alacağın likit olduğundan bahsedilemeyeceğinden mahkemenin icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin kararının yerinde olduğu görülmüştür.
Tüm bu sebeplerle dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; bilirkişinin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisini esas alarak hesaplama yapması göz önünde bulundurulduğunda alacağın likit olmadığı yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/102019 tarih ve 2018/528 Esas, 2019/372 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin olarak yatırıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı