Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/546 E. 2020/660 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/546
KARAR NO : 2020/660

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2020
NUMARASI : 2017/154 – 2020/34 E.K.
DAVACI : …. DANIŞMANLIK PERS. VE ÖZEL EĞİT.
HİZ. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı şirket ile davalı şirket arasında iş ortaklığı sözleşmesi adı altında 01/01/2013 tarihinde yazılı bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davacı şirketin, davalı şirketin ürettiği yazılımları Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt ve Rize illerinde pazarlayacağını, yapılan pazarlama sonucu davacı şirketin, müşterilerle davalı şirkete vekaleten sözleşmeler imzalayacağını, yapılacak satışlar nedeniyle davalı şirket tarafından müşteriler adına kesilecek fatura bedellerinin %30’unun faturanın davalı şirket tarafından tahsil edilmesinden sonra geçecek en geç yedi gün içinde davacı şirkete ödeneceğini, davacı şirketin 2015 yılı Aralık ayında Sinop İli Kamu Hastaneleri Birliği ile iki yıllığına toplam 102.000 TL, Aralık 2016 tarihinde Giresun İli Kamu Hastaneleri Birliği ile bir yıllığına 92.400 TL bedelle sözleşme imzaladığını ancak davalı şirket tarafından müvekkil şirkete yapılması gereken ödemelerin bir kısmının eksik ödendiğini bir kısmının ise hiç ödenmediğini bu nedenle müvekkil şirket tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, yapılan fesihin haklı bir fesih olduğunu beyan ederek sözleşme uyarınca yapılan satışlardan ötürü davacının tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş 16.981 TL alacağı ile 10.000 TL cezai şart olmak üzere toplam 26.981 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 01/01/2013 tarihli sözleşme kapsamında yer alan illerde müvekkili şirket ürünlerini pazarlama ve satışı ile sözleşmelerin tesisi noktasında gereken çalışmaları yapmadığını ve sözleşmede hüküm altına alınan amir düzenlemelere açıkça aykırı hareket ettiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin olduğu, tarafların dilekçelerinde bildirmiş oldukları delillerin mahkemece toplandığı, mahkemece Giresun Kamu Hastaneleri Birliği, Sinop Kamu Hastaneleri Birliği, Trabzon Kamu Hastaneleri Birliği, Ortahisar Belediye Başkanlığı, Ordu Üniversitesi Rektörlüğü, Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğü, Sinop İl Sağlık Müdürlüğü, Giresun İl Sağlık Müdürlüğü, Ordu İl Sağlık Müdürlüğü, Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü, Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne davacı ile aralarında yapılan ve davalının aracı olduğu tüm sözleşmelerin, feshedilmiş sözleşme varsa fesih nedenlerinin bildirilmesi için müzekkere yazıldığı, tarafların ticari defterlerini mahkemeye ibraz ettiği, ticari defterler üzerinde inceleme yapılmak üzere öncelikle dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, mali müşavir tarafından tanzim edilen 03/04/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin inceleme bölümünde tespit edilmiş olunan faturalardan kalan alacağı olan 16.985,60 TL’si sözleşmenin 11. maddesine göre talep edilmiş olan cezai alacak miktarı olan 10.000 TL’si ile birlikte toplam 16.985,60 + 10.000 = 26.985,60 TL’si olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, işbu raporun mahkemece alacağın tespiti bakımından yeterli görülmemesi nedeni ile dosya farklı bir SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmesinin istenildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen 04/12/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalıya ait 2017 ve 20108 yılları ticari defterler ve dosya kapsamındaki belgeler incelenmiş olup, davacının davalı firma ile arasındaki sözleşmeyi tek taraflı fesih tarihi olan 31/03/2017’den önce davalı firmaya düzenlediği 05/01/2017 ve 06/02/2017 tarihli faturaların davalı firmanın resmi defter kayıtlarında da görüldüğü ve ödenmiş olduğu karşılıklı teyit edilmiş olmasına rağmen, yine dosya muhteviyatından anlaşıldığı üzere davacının düzenlemiş olduğu görülen 07/03/2017 ve 06/04/2017 tarihli faturaların davalı firmanın resmi kayıtlarında yer almadığı tespit edilmekle adı geçen iki faturaya binaen ticari borcun oluşup oluşmadığının takdirinin mahkememize ait olduğunun bildirildiği, davalı tarafın yazılı ve sözlü beyanları uyarınca talep edilen kurumlara “kurumun … A.Ş. isimli şirketle sözleşme imzalayıp imzalamadığı, imzalamış ise sözleşme görüşmelerinde davacı şirketin bulunup bulunmadığı” hususlarında bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış, ayrıca yine davalı tarafın talebi üzerine …. A.Ş. isimli şirkete müzekkere yazılarak “davacı şirketin davalı şirket ile sözleşmesel ilişkisinin devam ettiği dönemde davacı şirketin …. şirketi ile sözleşme yapıp yapmadığı, yapmış ise sözleşme başlangıç tarihlerinin ne olduğu” hususları hakkında bilgi verilmesi istenilmiş olup, gelen müzekkere cevaplarından ve tüm tahkikat aşamalarında toplanan delillerden anlaşılacağı üzere, davacının sözleşmeye aykırılık iddiasını ispat edemediği, davalı şirketin davalı ile aralarındaki sözleşmeye aykırı bir işlemde bulunmadığı, davalının … A.Ş. ile yaptığı sözleşmenin davacı ile aralarındaki sözleşmenin ihlali kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafça ödenmemesi sebebiyle sözleşmeyi feshetmesinin sözleşmeye uygun olduğu, haksız fesih olarak nitelendirilemeyeceği ve yine sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin davalı tarafça davacıya ödenmesi gerektiği” gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket ile …. A.Ş. arasındaki ticari ilişkinin davacı şirketin müvekkil şirkete karşı sözleşmesel sorumluluğunun devam ettiği döneme sirayet edip etmediği hususunun hukuka uygun ve kesin delillere dayalı olarak incelenmediğini, davacının ileri sürdüğü iddiasını hiç bir delil ile ispatlayamadığını, mahkemece tanıklarının dinlenmediğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, sözleşme ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme kapsamında ücretini ödemediğini ileri sürerek alacağını ve cezai şartı talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalının Ocak, Şubat ve Mart 2017 dönemine ait faturaları ödemediğinin sabit olduğu, bu eylemin sözleşmenin 9. maddesine aykırı olduğu, davalının sözleşmeyi ihlal ettiği ve bu ihlalin sözleşmenin 11. maddesine göre cezai şart gerektirdiği açıktır. Bu aşamada sözleşmenin feshedilip edilmediği veya feshin haklı olup olmadığı cezai şarta hak kazanılmasına engel değildir. Bu sebeple davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davalının sözleşmeye aykırı davrandığının ve tek başına bu durumun cezai şart gerektirmesinin sabit olmasına göre, davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2020 tarih ve 2017/154-2020/34 E.K. Sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın mahsubu ile 1.382,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
6-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince davalıya iadesine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde KESİN olmak üzere 21/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı