Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/543 E. 2020/645 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/543
KARAR NO : 2020/645

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI : 2018/174 Esas – 2019/498 Karar

DAVACI : …. İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜV. MERKEZİ ÖZEL
SAĞ.EĞT.İNŞ.LTD.ŞTİ – Y.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … .
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı şirket arasında İş Sağlığı ve İş Güvenliği sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davacı şirketin sözleşme gereği yaptığı hizmetin bedeli olarak davalıya fatura kesmiş olduğunu, ancak davalı tarafça fatura karşılığı ödenmediğini, bu nedenle davacı tarafça davalı taraf hakkında Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/11414 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış olduğunu, başlatılmış olan icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın davacı şirketten hizmet almış olduğunu, davalının bakanlık kayıtlarında kendisinin de onay vermesi ile hizmeti aldığını kabul ettiğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketçe takip konusu yapılan tutar kadar davalının borcunun bulunmadığını, davalının iş yerinde davaya konu sözleşme süresi boyunca çalışan işçi sayıları, davacı kurumun personel atama belgeleri, işe giriş ve ayrılma süreleri dikkate alındığından hesaplanacak ücretin davacı şirketin davalı aleyhine başlatmış olduğu takip konusu alacak kadar olmadığının açıkça görüleceğini, bu nedenlerle davacı şirketin başlatmış olduğu takibin kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatmış olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki iş sağlığı ve güvenliği sözleşmesi uyarınca hizmet bedeli karşılığı kesilen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeden dolayı davacının alacağının mevcut olup olmadığı, mevcut ise miktarının ne olduğunun tespiti amacıyla mahkememizce öncelikle Trabzon İcra Müdürlüğü’ne ve Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ilgili icra dosyası ve evraklar dosya içerisine alınmış, ardından tahkikata geçilerek alacağın tespiti için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bir mali müşavir ve bir iş sağlığı ve güvenliği uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yaptırılmış ve rapor hazırlaması istenilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan rapora tarafların itiraz etmesi üzerine dosya ek rapor hazırlanmak üzere tekrar rapor düzenleyen bilirkişilere tevdii olunmuş, mahkemece ek raporun da eksik ve hüküm kurmaya elverişli olmaması ayrıca tarafların da itirazları dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetine tevdii olunarak yeniden rapor düzenlenmesi istenilmiş, düzenlenen bu yeni raporda, taraflar arasında iş sağlığı ve güvenliği hizmet alım sözleşmesi uyarınca icra takibine konu fatura bedelinin 12.650,00 TL olduğu, faturanın ilgili muhasebe kayıtlarında ve GİB BS Bildirim Formlarında mevcut olduğu dolayısıyla davacının 12.650,00 TL tutarında davalıdan alacağı olduğu belirtilmiş, işbu raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu” gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/11414 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın 12.650,00 TL yönünden iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına, kalan miktar olan 760,00 TL yönünden takibin iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı lehine 12.650,00 TL alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı tarafın tazminat talebinin davacının kötü niyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilmiş olan kararın yerinde olmadığını, davanın konusunun bir fatura alacağı olduğunu, iş bu fatura alacağına davalı tarafından itiraz edildiğini, davalının böyle bir borcunun bulunmamakta olduğunu, bu nedenle incelenecek olan durumun faturanın aslı olduğunu, davanın bir alacak davası olmadığını, faturanın incelenmesi gerektiğini, faturanın davacının ticari defterinde bulunmadığının 24/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiş olduğunu, bu halde resmi bir faturadan söz etmenin mümkün olmadığını, faturadan kaynaklı incelemenin ticari defter üzerinden yapılması gerektiğini, aksi durumun kanuna aykırılık teşkil edeceğini, bilirkişi raporunun eksik inceleme ile oluşturulduğunu, davacı şirketin limited şirket olduğunu ve bir tacir sayıldığını, her tacirin VUK’na göre defter tutmakla yükümlü olduğunu, hal böyle iken uygulamada ve kanunen tüm faturaların deftere işlenmesi gerekirken bilirkişinin kanuna uygun olan defter incelemesi yerine bilgisayar ortamında vergi dairesinin kendiliğinden göremeyeceği tamamen muhasebe kaydını tutan muhasebecinin sunduğu CD’de bulunun muhasebe kayıtları üzerinden inceleme yapmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın ticari defterlere faturayı işlememesinin alacağının olmadığı anlamına geldiğini, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranıp ticari defterini kanuna göre tutmasının gerektiğini, yine bilirkişi raporunun yanlış hesaplama sonucu oluşturulduğunu, SGK’dan istenecek kayıtlar ile 20 işçinin günde kaç saat çalıştıklarının tespitinin yapılmasının gerektiğini, ayrıca davacı şirketin davaya konu faturayı davalı tarafa hiç vermediğini, davalının faturadan başlatılmış olan icra takibi sonucunda öğrenmiş olduğunu, mahkemece dosyada aldırılmış olan ilk bilirkişi incelemesi ticari defterler üzerinde yapılmış olduğunu ve bu inceleme sonucu oluşturulan raporda defterde faturanın kaydının bulunmadığının tespit edildiğini, ikinci raporun kanuna uygun olarak tutulmayan bilgisayar kayıtları üzerinden yapıldığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; bilirkişilerden alınan rapor ve ek rapor içerikleri nazara alındığında bilirkişilerin tespitlerinin, yapılan ortalama fiyat belirlemelerinin, davalının e-devlet üzerinden yaptığı onayların, davacını kesmiş olduğu fatura kapsamlarının bütünü bir arada değerlendirildiğinde verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2019 tarih ve 2018/174 Esas, 2019/498 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 216,03 TL harcın yatması gereken 864,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 648,09 TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı