Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/540 E. 2020/588 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/540 – 2020/588
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/540
KARAR NO : 2020/588

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2020
NUMARASI : 2018/718 – 2020/3 E.K.
DAVACILAR : 1-
VEKİLLERİ : Av. –
DAVALI : GÜNEŞ SİGORTA AŞ
VEKİLLERİ : Av. –
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle
Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 11/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin evlatları ve destekleri …ın 10/08/2012 tarihinde sürücüsü olduğu … plakalı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıların maruz kaldığı destekten yoksun kalma zararlarının tamamının tazmininden davalı sigorta şirketinin desteğin trafik kazasındaki kusurundan kazada hiçbir dahli bulunmayan davacıları sorumlu tutmadan, kusuru 3.kişiler olan davacılara yansıtmadan ve hiçbir kusur indirimi yapmadan teminatları dahilinde sorumlu olduğunu belirterek, her bir müvekkili için 5.000 TL’şer (belirsiz alacak) destekten yoksun kalma zararının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt-avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunduğunu, davanın esasına ilişkin olarak, müteveffa sürücünün kazanın meydana gelmesine tam kusuruyla sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı ….’ın araç işleteni olduğunu, bu nedenle taleplerinin reddi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilecek olması ihtimalinde desteğin muhtemel bütün hak sahipleri araştırılarak paylarının ayrılması gerektiğini, davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan delillerden, davacılar vekilinin dava dilekçesine, ekindeki belgelere, Devrek Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/.. soruşturma numaralı dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, mahkememizce alınan Aktüerya bilirkişisi tarafından ibraz edilen rapora, taraf beyanlarına, aile nüfus kayıt örneği ve tüm dosya içeriğine göre; 10/08/2012 tarihinde tek taraflı trafik kazası nedeniyle kaza tarih ve saatinde davalı şirketin ZMMS poliçesi kapsamında olan …. plakalı araç sürücüsü dava dışı ….’ın meydana gelen kazada mahkememizce %100 kusurlu olduğu bildirildiği, alanında uzman aktüer bilirkişi tarafından hazırlanmış raporun açık, anlaşılır ve gerekçeli olması sebebiyle hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda davacı anne için 41.791,11 TL tazminat hesaplandığı, poliçe incelendiğinde sigortalının davacı baba …. olduğu ZMMS’nin sigorta ettirenin/işleten tarafından 3. kişilere verilen zararları karşıladığı hususu da dikkate alınarak davacı anne yönünden davanın kabulüne diğer davalı yönünden davanın reddine” dair davacı …. için 41.791,11 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birilkte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların davadan önce müvekkil şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacılar vekili müvekkillerinin murisi ….’un 2012 yılındaki tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek her bir davacı için fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan faizi ile istemiş;
Davalı vekili ise davadan önce kendilerine başvuru yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi 26/04/2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı kanunun 5. maddesi ile değiştirilmiş, “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının dava şartı olduğu düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme usul hukukuna ilişkin olduğundan yürürlük tarihinden itibaren açılan davalarda uygulanmalıdır. Bu anlamda kaza tarihinin daha önce olmasının bir önemi yoktur.
6100 Sayılı HMK’da dava şartlarının düzenlendiği 114/2 maddesinde; “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
Dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115. maddesine ise;
“(1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenlemeler dikkate alındığında zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının HMK’nın 114/1 hükmü kapsamında dava şartı olduğu, bu şartın HMK’nun 115/2 (2. cümle) kapsamında dava açıldıktan sonra da tamamlanabileceği, bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı takdirde ilgilisine eksikliği gidermek üzere HMK’nun 115/2 hükmü gereğince kesin süre verilmesi ve neticesine göre hareket edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır (Yargıtay 17.HD 2018/4932 E, 2018/12056 K).
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava tarihinin yasal değişiklikten sonra 28/12/2018 tarihi olduğu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine bir başvuru yapıldığına dair delilin veya belgenin dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Keza mahkeme kararında da bu hususa hiç değinilmemiştir. Mahkemece yapılacak iş davacılar vekiline tazminat ödenmesi için sigorta şirketine başvuru yapması amacıyla süre verilmesi, bu süre içerisinde başvuru yapılıp buna ilişkin delil dosyaya konulduktan sonra yargılamaya devam edilip karar verilmesi şayet başvuru yapılmazsa davayı dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddetmekten ibarettir.
Bu itibarla davalı vekilinin dava şartı yokluğuna ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılarak, kaldırma kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/01/2020 tarih ve 2018/718-2020/3 E.K. sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVALIYA İADESİNE,
5-İstinaf başvurusu sırasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
7-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince DAVALIYA İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 11/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.