Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/533 E. 2020/607 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/533 – 2020/607
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/533
KARAR NO : 2020/607

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sunulan 3 adet fatura ile davalı yanca davacı şirketten dönem dönem araç alındığını, cari hesap dökümünce kimi ödemenin TL üzerinden, kimi ödemenin dolar üzerinden borcuna mahsuben ödemeler yaptığını, bir seferde de borcuna karşılık bono verildiğini, sonrasında iptal edildiğini, cari hesap dökümüne göre davalının müvekkiline 8.707 Euro borcunun kaldığını, ödenmemesi üzerine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/31784 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kovuşturma sırasında 4.423 Euro ödeme yapıldığını, kalan 4.284 Euro için itirazın iptali davası süresi gözetildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu icra takibinde alacağın dayanağı olarak 223.086,00 TL bedelli 25/09/2014 tarih 205757 seri A sıra nolu faturaya dayandığını, müvekkiline çıkartılan ödeme emrinde borcun sebebi olarak bu faturanın açıklandığını, ancak dava dilekçesinde 3 adet faturadan ve cari hesap ekstresinden bahisle itirazın iptali talebinde bulunduğunu, talebini ve alacağın dayanağını davanın niteliği gereği genişletilemeyeceğini, zira davalı yanın itirazında bu sebebe dayalı olarak itirazlarını sunduğunu. Takibe dayanak fatura bedelini ödeme tarihi ve miktarını belirtmek suretiyle 196.672,00 TL’sini kaydi olarak banka havalesi ile ödediğini, bakiye kalan 26.414,00 TL’sini de talep üzerine süresi içinde alacaklı yana banka havalesi ile ödediğini beyan ettiğini, taraflar arasında satış veya cari hesap işletim sözleşmesi bulunmadığını, temerrüt şartının gerçekleşmediğini, davacının TL olarak satışı yapılan araç satışından ötürü kalan alacağını Euro cinsinden fiyatlandırarak kur farkı veya başka muhasebe yöntemiyle alacaklı olamayacağını, araç satışına dair fatura bedelinin tamamen ödendiğini belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “taraflar arasında takibe konu 25/09/2014 tarihli 205757 nolu 223.086,07 TL bedelli faturanın ödendiğine ilişkin herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, davacı taraf aracın Euro üzerinden aldığını fakat mevzuat gereği TL cinsinden faturalandırıldığını, aracın bedeli için Euro üzerinden bakiye kalan bedel 4.284,00 Euro için icra takibi başlatıldığını beyan ettiği, takibin dayanağını borca karşılık ödeme yapılan faturanın teşkil ettiği” gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı yan ile aralarında araç alım satımına ilişkin ticari ilişki olduğunu, davacının araçları yurtdışından Euro üzerinden aldığını, davalı tarafa da Euro üzerinden satış yaptığını ve bu hususta anlaştıklarını, ancak yasal zorunluluk nedeniyle düzenlenen faturaların TL cinsinden düzenlenmiş olduğunu, bu nedenle davacı ile davalı arasında Euro üzerinden açık hesap usulü bir çalışma sisteminin bulunduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan Euro bedelli bonodan da anlaşılacağı üzere taraflar arasında dövize dayalı ticari ilişki bulunduğunu, ayrıca davalı yanın 05.11.2014 tarihli 11.000,00 USD, 02.12.2014 tarihli 10.000,00 USD ödeme yapmış olmasının kötü niyetini ortaya koyduğunu, ayrıca yerel mahkemece tarafların ticari defterleri ve cari hesapları incelenmeden, sadece davaya konu faturalar üzerinden değerlendirme yapılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; takibin dayanağının 25/09/2014 düzenleme tarihli 205.757 nolu 223.086,07 TL’lik fatura olduğu, taraflar arasında borcun Euro cinsinden ödeneceğine ilişkin herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, takip dayanağı fatura bedelinin ödendiğinin tarafların kabulünde olduğu, bu haliyle takip dayanağı ve ödeme emrine bağlılık ilkesi dikkate alındığında söz konusu davanın itirazın iptali davası olduğu da nazara alındığında mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.12.2019 tarih ve 2018/707 Esas, 2019/522 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin olarak yatırıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı