Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/531 E. 2020/609 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/531 – 2020/609
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/531
KARAR NO : 2020/609

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
NUMARASI : 2020/119 Esas- 2019/121 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2020

Taraflar arasında görülen menfi tespit istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Akbank A.Ş. Merkez Şubesinde … nolu hesabı bulunan davacının 10/12/2019 tarihinde banka çalışanları tarafından aranılarak “hesabınızdan 50.000,00 TL kredi çekildi bu para EFT yapıldı, haberiniz varmı, onayladınız mı?” şeklinde soru sorulduğunu, davacının işlemlerden haberdar olmadığını, onay vermediğini belirttiğini, bankaca davacının bilgisi, rızası ve talimatı olmaksızın kredi kullandırıldığını, bu kredinin 48.436,44 TL’sinin harcandığını veya başka hesaba gönderildiğini, davalı bankanın araması üzerine yapılan işlemi öğrendiğini, hesaplarını kontrol ettiğinde kendi adına internet bankacılığı yoluyla 50.000,00 TL kredi çekildiğini ve kredinin Garanti Bankasındaki … isimli kişinin hesabına aktarıldığını gördüğünü, durumu öğrendikten sonra savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı bankanın kredinin kullanılmasında kendi kusurlarının bulunmadığını bildirdiğini, davacının şifre ve parolasını kimseyle paylaşmadığını, davalı bankanın kusuru nedeniyle kullanmadığı krediden sorumlu tutulduğunu belirterek davacıdan habersiz olarak kullandırılan ve başka bir hesaba aktarılan kredinin geri istenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, 09/12/2019 tarihinde davacıdan habersiz olarak kullandırılan 50.000,00 TL tutarlı kredi ve bu kredinin 48.436,44 TL’lik kısmının başka bir hesaba aktarımı nedeni ile müvekkilinin davalı bankaya borcu olmadığının tespitini, dava konusu edilen kredinin davacıdan tahsil edilmesi durumunda davaya istirdat davası olarak devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “dosyaya sunulan ödeme planı incelendiğinde çekilen kredinin ticari kredi olmayıp ihtiyaç kredisi olduğu, davacının tacir olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi, belge ve iddia bulunmadığı” gerekçesiyle açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddine, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen karar ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu belirtilmiş ise de davacı ile davalı banka arasında tüketici işleminin söz konusu olmadığını, TTK’nun 4/1-f maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bankacılık faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıkların mutlak ticari nitelikte sayılmakta olduğunu, yerel mahkemenin çekilen kredinin türünün ticari kredi olmadığı, ihtiyaç kredisi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinin kabul edilemeyeceğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/635 Esas, 2019/1532 Karar sayılı ilamı ile benzer uyuşmazlığın olduğu bir davada görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunun belirtildiğini, yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/12617 Esas, 2018/4214 Karar sayılı ilamı ile 26.05.2014 tarihi itibariyle bankacılık işlemleri nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına ve mevduatın vadeli olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğinin belirtildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacının hesabı bulunan Akbank A.Ş. Trabzon Merkez Şubesi’nden 20/12/2019 tarihinde bilgisi ve onayı olmaksızın, rızası dışında 50.000,00 TL bedelli ihtiyaç kredisi çekildiğini beyan ederek davalı bankaya borcu olmadığının tespitine karar verilmesi talepli menfi tespit davası açtığı, yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda çekilen kredinin ticari kredi olmayıp ihtiyaç kredisi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Trabzon Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verdiği, davacı tarafça yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırılması talebiyle istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
HMK’nun 1. maddesinde görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; dava konusu alacağın dayanağının bankanın kullandırdığı ihtiyaç kredisi oluşturmaktadır. Bu haliyle 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davacının davalı bankada bir hesabı bulunduğu açıktır. Bu durum karşısında; davaya konu borcun çekilen ihtiyaç kredisine ilişkin olduğu, ticari nitelikte olmadığı anlaşıldığından yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. (Örn: Yargıtay 13. H.D.’nin 31/10/2019 tarih, 2019/4981 Esas, 2019/10673 Karar sayılı ilamı v.d.)
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf yasa yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş olan aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/02/2020 tarih, 2020/119 Esas ve 2020/121 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Davacı tarafça harç peşin olarak yatırıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider avansı ve harç iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/(1)-c maddesi gereğince kesin olmak üzere 14/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı