Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/530 E. 2020/606 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/530
KARAR NO : 2020/606

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2020
NUMARASI : 2018/277 Esas – 2020/12 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Trabzon’da ticari faaliyette bulunduğunu, davalılara 644937 nolu 20/08/2014 tarihli faturada gösterilen 5.210,01 TL (KDV dahil) bedelli malzeme sattığını ve malzemeleri davalılara teslim ettiğini, 2014 yılından bu güne kadar malzemelerin karşılığı belirlenen ücretin davacı tarafa ödenmediğini, bunun üzerine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/9938 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılara dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğine rağmen davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadıkları görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “SMMM bilirkişiden alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı, icra takibine konu faturanın ticari defter ve belgelerde kayıtlı olduğu, fatura bedelinin 210,01 TL’sının nakit kalan 5.000,00 TL’lık kısmının ise çek ile tahsil edildiği anlaşılmış, davalıya verilen kesin süre içerisinde ticari defter ve belgelerini sunmadığı görülmüş, davacı çekle yapılan ödemeyi sehven davalı tarafından yapılan ödeme gibi kaydedildiğini çekin şirketten alacağına istinaden alındığını, daha önceden şirket hesabına alacak olarak kaydedildiğini söylemiş ve cari hesap ekstresi sunmuş ise de bu hususta bilirkişiden ek rapor alındığında cari hesap ekstrelerindeki muhasebe kayıtlarının delil niteliği taşıyan ticari defterlerde yer almadığı beyan edilmiş tüm bu nedenlerle davacının hesap hareketlerinde davalı tarafından takip tarihinde alacaklı olmadığının anlaşıldığı” gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilmiş olan kararın eksik incelemeye dayalı ve hukuki dayanaktan yoksun, usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda takip konusu 644937 seri nolu ve 5.210,01 TL bedelli faturaya ilişkin borcun 210,01 TL’sının nakit olarak tahsil edilerek muhasebe kayıtlarına alındığının belirtildiğini, ancak davacı şirketin davalı borçlulardan bu şekilde nakit bir tahsilat yapmadığını, yine yerel mahkemece aldırılan kök bilirkişi raporunda, dava konusu borcun 5.000,00 TL’lik kısmının Finansbank A.Ş. İçerenköy Şubesine ait, keşidecisi …, lehtarı … olan, 26.12.2014 vadeli, 482573 nolu ve 5.000,00 TL bedelli çek ile tahsil edildiğinin belirtildiğini ancak bu hususunda doğru olmadığını, 482573 nolu ve 5.000,00 TL bedelli çekin davalı şirket tarafından aralarında ticari ilişki bulunan .. şirketine ciro edildiğini, sonrasında aynı çekin .. şirketi tarafından aralarındaki ticari ilişkiye dayalı borca binaen davacı şirkete ciro edildiğini, davacı şirketçe çekin süresinde bankaya ibraz edildiğini ve çekin karşılığı olmadığı için banka tarafından karşılığı yoktur şeklinde yazdırıldığını, davacı şirketin muhasebecesinin yapmış olduğu maddi hata nedeniyle ilgili çekin tahsili yoluyla davaya konu borcun ödendiği şeklinde muhasebeleştirildiğini, davalı şirketin kesinlikle davacı şirkete olan borcunu ödemediğini, davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazda borcun olmadığını belirtmiş ancak borcu ödediğine ilişkin bir beyanda bulunmamış olduğunu, mahkemece davalı tarafa ticari defter ve belgelerini sunmak için süre verilmesine karşın davalı tarafça ticari defterlerin dosyaya sunulmadığını, davalı şirketin defterleri incelendiğinde borcun ödenmediğinin anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; bilirkişiden rapor ve ek rapor içerikleri nazara alındığında davacının bizzat kendi defterlerinde dava konusu yapılan çeki ödenmiş olarak kaydettiği, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacının basiretli bir tacir gibi davranmasının esas olduğu söz konusu davanın itirazın iptali davası olup davanın içeriği de nazara alındığında verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.01.2020 tarih ve 2018/277 Esas, 2020/12 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin olarak yatırıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı