Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/526 E. 2020/531 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/526
KARAR NO : 2020/531

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2020
NUMARASI : 2020/198 Esas-2020/193 Karar

DAVACI : … – …

DAVALI : … –

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında LPG Tüplü Gaz Bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalının 19.06.2019 tarih ve 184475 sayılı ihtarname ile tek taraflı olarak bayilik sözleşmesini feshettiğini, davalıya bayilik sözleşmesi uyarınca mal karşılığı olarak 30.01.2020 ile 30.10.2020 tarihleri arasında vadelenen 9 adet bono verildiğini, mal bedellerinin peşin ödenmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin süresi dolmadan feshi nedeniyle davalıya verilen bonoların bedelsiz kaldığını, mal karşılığı peşin olarak verilen bonoların davalı tarafından iade edilmediğini ileri sürerek bonolar uyarınca davalıya borçlu olunmadığının tespitiyle bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu kapsamda icraya konulma tehlikesine binaen dava konusu bonoların davalı tarafından protesto edilmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlığın alınan bonolar nedeniyle menfi tespit ilişkin ilişkin olduğu, 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” hükmü uyarınca, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” gerektiği, yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasına cümle ekleyen 23. maddesi ile arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir hükmünü içerdiği, 7155 sayılı yasanın ilgili hükmünün 01/01/2019’dan sonra yürürlüğe girdiği” gerekçesiyle 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk” hükmü uyarınca, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği” düzenlenmiş olup, açılan davada arabulucuya başvurulmadığı anlaşıldığından, HMK’nun 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarının dava şartı niteliğinde zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını, mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, öte yandan ihtiyati tedbir talebi hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedi uyarınca borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece menfi tespit davaları yönünden arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunduğu, dava açılması öncesinde bu zorunluluğun yerine getirilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik 2020/85 Esas ve 2020/454 Karar sayılı, 13.02.2020 tarihli ilamında gerekçesi açıklandığı üzere; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesi zorunlu olmayıp arabulucuya gidilmiş olması da bir dava şartı değildir. Söz konusu ilamın bağlayıcı olması karşısında mahkemece taraf delilleri toplanılıp işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı tarafından dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmasına karşın bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsiz olmuştur.
Açıklanan bu durum karşısında; davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-4 ve 6. maddeleri uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.05.2020 tarih ve 2020/198 Esas, 2020/193 Karar sayılı kararın, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 353/(1)-a-4 ve 6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
5-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.