Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/431 E. 2020/433 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/431
KARAR NO : 2020/433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
NUMARASI : 2019/109 – 2020/21 E.K.
DAVACI : SAĞLIK BAKANLIĞI
VEKİLİ :
DAVALI : AKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 19/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından personele yapılacak promosyon ödemelerine dair ihaleye çıkıldığını, yapılan ihalede davalı bankanın sunduğu teklifin personel başına aylık 62,50 TL olmak üzere 48 ay için toplam 3.000 TL olduğunu, ihale şartnamesinin 11. maddesine göre, promosyon anlaşması yapıldıktan sonra kurumlara naklen atama yoluyla gelen personele ilk maaş yatırıldığı tarihten itibaren promosyon süresi sonuna kadar kalan kısmı hesaplanarak belirlenecek olan tutarın 15 gün içerisinde banka tarafından ilgili personele ödeneceğinin, 12. maddesine göre, 10. ve 11. maddede belirtilen işlemlerin bankanın sorumluluğunda olduğunun, 14. maddesine göre, verilecek promosyonun her personele eşit miktarda ve tek seferde dağıtılacağının ve yine şartname hükümlerine göre anlaşmalı bankanın bu şartnamede belirtilen şartları yerine getirmekle sorumlu olduğunun belirlendiğini, ihalenin düzenlenmesinden sonra Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde geçici statüde görevlendirilen 50 kişilik personel listesinin davalı bankaya gönderilerek ihale şartnamesinin 11. maddesine göre kalan dönem için hesaplanacak promosyon tutarının ilgili personelin hesabına ödenmesinin istenildiğini, bahse konu edilen personellerin maaş, performans, nöbet, harcırah v.b. ödemelerinin davalı banka tarafından yapıldığını, banka tarafından gönderilen 28/06/2018 tarihli yazıda maaş ödeme sözleşmesinin 13/a maddesinde ek bütçe kapsamında yer alan personelin belirlendiğini, sonradan idare bünyesine dahil olan personelin ek bütçe kapsamında yer almadığını, bu nedenle sözleşmenin 13/a maddesi uyarınca sonradan idare bünyesine dahil olan personelin ek bütçe kapsamında yer almadığı bu nedenle anılan personele promosyon ödemesinin yapılamayacağının bildirildiğini, maaş ödeme sözleşmesinin yürürlük döneminin 15/09/2017-14/09/2021 olup davaya konu olan ve müvekkil bünyesine sonradan katılan personelin katılma döneminin bu süre içerisine tekabül ettiğini, sözleşmesinin 2. maddesinde mevcut 2.051 personel sayısından söz edilmekle birlikte devamında her ne şekilde olursa olsun kurum bünyesine dahil olan personelin de otomatik olarak sözleşmeye dahil olacağının belirtilerek personel sayısı bakımından üst sınır konulmadığını, şartnamesinin 11. maddesinde de promosyon anlaşması yapıldıktan sonra kuruma naklen atamayla gelen personele de promosyon ödemesi yapılması gerektiğinin açıkça belirtildiğini beyan ederek her bir personel için 2.562,50 TL’den toplam 131.437,50 TL promosyon ödemesi yapması gereken davalının bu ödemeyi yapmayacağını belirttiğinden Türk Borçlar Kanunu’nun 129. maddesi gereği dava dilekçesinde isimleri yazılı lehtarlar lehine hüküm kurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumda geçici statüde çalışan personellerin kurum ile yapılan maaş promosyon ödeme sözleşmesinin kapsamında yer almadığını, bu sebeple sözleşme kapsamında yer almayan geçici personel adına davacı kurumun talep ve takip yetkisi bulunmadığını, maaş promosyon sözleşmesi ile davacı kurumda çalışan personellerin promosyon ödemesine hak kazandıklarını, davacı kurumun ise doğrudan bir menfaati bulunmadığını, bu sebeple davacı kurumun geçici işçiler adına bu davayı açamayacağını, davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan ederek davanın öncelikle dava şartı eksikliği ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesini, taraflar arasında düzenlenen şartnamede kurum biriminde sürekli görev yapan kadrolu ve sözleşmeli tüm çalışanlara promosyon ödenmesine karar verildiğini, bu maddede geçici görevli çalışan personelin yer almadığını, şartnamenin 11. maddesinde de geçici personelin promosyon dışı tutulduğunu, promosyon ödemesi yapılacak personelin müvekkil bankadan maaş almasının esas olduğunu, davaya konu geçici personelin müvekkil bankadan sadece döner sermaye aldığını beyan ederek davanın esastan reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığıyla bilirkişiler hesap uzmanı …., muhasebe-finansman Dr. Öğr. Üyesi ….. ve bankacı …….’a tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu personelin sürekli görev yapacak kadrolu ve sözleşmeli bir çalışan olmaması ve maaşını davalı bankadan almaması nedeniyle promosyon ödemesi şartlarının oluşmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahememize sunduğu 23/12/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; görülmekte olan dava; davacı Sağlık Bakanlığı tarafından davalı banka aleyhinde, dava dışı çalışanlarına maaş promosyonlarının ödenmemiş olması sebebi ile açılmış alacak davasıdır. Mahkememizce taraflar arasında dava konusu promosyon anlaşmasına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek talimat yoluyla 1 hesap uzmanı (hukukçu), 1 emekli bankacı ve 1 SMMM bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış ve sunulan rapordan davaya konu personelin sürekli görev yapacak kadrolu ve sözleşmeli bir çalışan olmaması ve maaşını davalı bankadan almaması nedeniyle promosyon ödemesi şartlarının oluşmadığının bildirildiği anlaşılarak” davanın reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu personelin kadrolu veya sözleşmeli personel olmadığı iddiasının doğru olmadığını, bahse konu personelin müvekkil idare bünyesinde 657 sayılı Kanunun 4/a maddesine tabi olarak çalışan kadrolu memurlar olduğunu, dava dilekçelerindeki geçici personel tanımının yanlış yorumlandığını, bu personellerin çeşitli sağlık birimlerinden Trabzon İl Sağlık Müdürlüğüne geçici olarak atandığı ve kadrolarının başka yerde olduğunu, mahkemece görevlendirilecek bilirkişi heyetinde ihale uzmanı bilirkişinin yer almadığını bu yönleri ile mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun verilmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, banka promosyon ödemesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı ile davalı arasında maaş ödemesi ve promosyon konulu sözleşme yapıldığı, davacının 50 personele promosyon ödemesi yapılmadığı gerekçesiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece sözleşme kapsamında talep konusu personele ödeme yapılmaması gerektiği gerekesiyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bahsi geçen personelin sözleşme kapsamında olduğunu, kadrolu memur olduklarını, başka birimlerde geçici görevlendirildiğini, sözleşmenin yorumlanmasında hata yapıldığını, bilirkişi kurulunda ihale uzmanı bilirkişinin yer alması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davacı tarafından açılan ihale neticesinde davacı ile davalı arasında 15/08/2017 tarihinde Maaş Ödeme Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile davacı bünyesinde çalışan personelin maaş ve diğer ödemelerinin davalı banka aracılığıyla ödeneceğinin, bankaca maaş alan personele promosyon ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığı, bankaca talep konusu 50 personele ödeme yapılmadığı sabittir.
Uyuşmazlığın düğümlendiği nokta bahsi geçen 50 personelin sözleşme kapsamına dahil olup olmadığıdır.
Sözleşme ile personel maaş ve diğer ödemelerinin banka aracılığıyla yapılmasının kararlaştırılmış olduğu, bu kapsama alınacak personelin İhale Şartnamesi’nin Tanımlar başlıklı maddesinde “Kurumların birilerinde sürekli görev yapan kadrolu ve sözleşmeli tüm çalışanları” kapsadığı, ayrıca 11. madde ile naklen atanan personelin de sözleşme kapsamına dahil edileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 13/a maddesinde de kuruma tayinen personel alımı veya kadro ataması ile atananların da kapsama dahil edileceğinin kararlaştırıldığı, dava dilekçesinde bahsi geçen 50 personelin davacı tarafın iddia ettiği gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde düzenlenen naklen atama yoluyla atanmadığı, Sağlık Banaklığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Geçici Görevlendirme” başlıklı 11. maddesi kapsamında geçici olarak görevlendirildiği, bu haliyle İhale Şartnamesi ve Sözleşme kapsamına alınan personelden olmadığı anlaşılmakla, bahsi geçen kişilere promosyon ödenmemesinin sözleşmeye aykırı olmadığı anlaşılmıştır.
Promosyon anlaşmasının temelinde maaşa bağlı olduğu dikkate alındığında, kurum tarafından bahsi geçen 50 kişinin maaş dışındaki ödemelerinin davalı banka aracılığıyla ödenmesinin de ilgililere promosyona hak kazandırmayacağı açıktır.
Bu değerlendirmeler karşısında ilk derece mahkemesince bahsi geçen 50 personelin statüsünün değerlendirilmesinde hata olmadığı, bu kişilerin sözleşme kapsamındaki statüde olmadığı, maaş dışındaki ödemelerin miktarı ne olursa olsun ilgililere sözleşme kapsamına alınmayı bahşetmeyeceği, bilirkişi kurulunun teşekkül edilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, kaldı ki hukukçu bilirkişi atanmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/01/2020 tarih ve 2019/109-2020/21 E.K. sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliğ işlemlerinin Dairemizce YERİNE GETİRİLMESİNE,
6-Kararın kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 19/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı