Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/271 E. 2020/297 K. 17.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/271
KARAR NO : 2020/297

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/357 Esas-2019/510 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : HASIMSIZ

ASLİ MÜDAHİL : .
VEKİLLERİ :

ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av.
ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av.
ASLİ MÜDAHİL : .
VEKİLİ : Av.

ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av.
ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av.

ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLLERİ : Av.

DAVANIN KONUSU : Konkordato
KARAR TARİHİ : 17/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2020
Konkordato mühleti verilmesi talebine ilişkin davanın yapılan açık yargılaması neticesinde verilen karara karşı konkordato mühleti talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. isimli firmanın 15.03.2014 tarihinde Trabzon Ticaret Sicil Memurluğu nezdinde … sicil numarası ile tescil edildiğini, firmanın zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi, kazı ve hafriyat işleri, proje danışmanlık hizmetleri, SİM (Serbest inşaat mühendisi) belgesi ile proje çizimleri, taahhüt işleri alanlarında faaliyet gösterdiğini, faaliyet alanlarıyla ilgili olarak kamu ve özel sektöre işler yaptığını, grup firmaları dolayısıyla banka ve finans kuruluşları ile yapılan genel kredi sözleşmelerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalar atılması, grup şirketlerin finansal yapılarının bozulması nedeniyle müvekkil firmanın ödemeler dengesinin bozulduğunu, finansal anlamda çıkmaza girilerek borca batık hale gelindiğini, ne var ki müvekkili firmanın istihdam yarattığını, borçlarını düzenli ve zamanında ödeme gayretinde olduğunu, iflas halinde hem ülke ekonomisinin hem de alacaklıların zarar göreceğini, dava dilekçesine ekli konkordato projesi çerçevesinde borçların iskontolu şekilde ödenebileceğini, ileri sürerek İİK’nun 287. maddesi uyarınca geçici mühlet kararı verilmesini, ardından kesin mühlet kararı verilmesini ve son olarak da konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Asli müdahil alacaklıların bir kısmı davanın reddine, bir kısmı ise konkordato talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; İİK 305/1-c. maddesi uyarınca, konkordato projesinin tasdiki için, usulüne uygun şekilde yapılan alacaklılar toplantısında İİK 302. maddede belirtilen çoğunlukla konkordato projesinin kabul edilmiş olması gerekmektedir. Somut olayımızda komiser heyetince usulüne uygun şekilde 09/09/2019 tarihinde alacaklılar toplantısı düzenlenmiş, toplantıya 36 alacaklıdan 20 alacaklı katılmış, bu alacaklılardan 16 tanesi konkordato projesini kabul etmiş, 4 alacaklı konkordato projesini reddetmiş ve 2 alacaklı ise toplantıya katılmamış olmasına rağmen iltihak süresi içinde konkordato projesini kabul ettiklerine dair yazılı beyan sunmuşlar ve böylece 18 alacaklı konkordato projesini kabul ederek İİK 302. maddesindeki kaydedilmiş olan alacaklıların yarısının konkordato projesini kabul etmesi şartı sağlanmış ise de konkordato projesini kabul eden alacaklıların alacakları toplamı 1.678.153,57 TL olup, kaydedilmiş alacakların yarısını sağlamamaktadır, zira toplantıda konkordato projesini kabul etmeyen alacaklıların alacakları 2.083.179,84 TL’dir. Bu durumda kaydedilmiş alacakların yarısından fazlasına sahip alacaklılar konkordato projesini kabul etmedikleri için İİK 302. maddesinde belirtilmiş olan Konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş olması koşulu sağlanamamıştır. Bu koşul İİK 305/1-c maddesi uyarınca konkordato projesinin tasdiki şartlarından olup bu şartın sağlanamadığı” gerekçesiyle Davacının konkordato talebinin, konkordato projesinin 09/09/2019 tarihli alacaklılar kurulu toplantısında İİK’nun 302. maddesinde belirtilen alacak ve alacaklı çoğunluğu ile kabul edilmemiş olması sebebi ile İİK’nun 305/1-c maddesi uyarınca REDDİNE, komiserlerin görevlerinin sonlandırılmasına ve komiserlerinin görevlerinin sonlandırıldığının Samsun Bilirkişi Bölge Kuruluna derhal BİLDİRİLMESİNE, İİK’nun 288/3 maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin kararın aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca İlanına ve ilgili yerlere BİLDİRİLMESİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin DSİ’ne taahhüt işleri yaptığını, yapılan işlerden kaynaklı hak edişlerin konkordato projesinin ana gelirini oluşturduğunu, ancak devletin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle müvekkiline yapmış olduğu işler nedeniyle yeterli hak ediş ödemesi yapılmadığını, bu nedenle alacaklılar toplantısında konkordato projesinin onaylanmadığını, ancak yeterli hak ediş ödenmemesinde müvekkilinin kusuru olmadığı gibi bu durumun müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, öte yandan konkordato projesine olumlu yanıt veren ….. Şti.’nin alacağının mizanda 445.000,00-TL gösterilmesine karşın toplantı nisabında daha az olacak şekilde ele alındığını, bir diğer alacaklı ……’ın temlik alacağının imtiyazlı alacak olarak değerlendirilmediğini, bunların hesaba katılması ile toplantı nisabının sağlanacağını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato mühleti verilmesi talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil nosuna kayıtlı …. tarafından konkordato mühleti verilmesi talebiyle açılan dava uyarınca tensiben gerekli tedbir kararları verilmesi sonrasında, konkordato komiserlerinin atandığı, mahkemece 04.07.2018 tarihinden itibaren üç ay süreyle geçici mühlet kararı verildiği, 11.10.2018 tarihinden itibaren geçici mühlet kararının 2 ay süreyle uzatıldığı, 06.12.2018 tarihinde 1 yıl süreyle kesin mühlet kararı verildiği, kesin mühlet kararı sonrasında İİK’nun 299. maddesi uyarınca alacaklıların belirlendiği, İİK’nun 301. maddesine uygun şekilde alacaklıların toplantıya çağrıldıkları, 09.09.2019 tarihinde alacaklılar toplantısının yapıldığı, alacaklılar toplantısında yapılan oylama neticesinde konkordato projesinin tasdiki için İİK’nun 302. maddesinde belirlenen nisabın sağlanamadığı, komiserin gerekçeli raporunu hazırlayıp mahkemeye sunduğu, mahkemece İİK’nun 304. maddesi uyarınca konkordato hakkında karar verilmek üzere usulünce duruşma günü belirlediği, yapılan duruşma neticesinde İİK’nun 308. maddesi uyarınca konkordato talebinin reddine karar verildiği sabittir.
Davacı vekilince istinaf dilekçesinde ……. Ltd. Şti’nin alacağının eksik hesaplandığı belirtilmiş ise de alacaklı şirketin alacağının İİK’nun 299. maddesi uyarınca alacağının bildirilmediği, alacaklılar toplantısına iştirak etmediği gibi daha sonrasında da konkordato projesine onay vermediği sabittir. Bu haliyle bu alacaklının alacak miktarının ne olduğu sonucu etkili görülmemiştir. Öte yandan İİK’nun 302. maddesinde yapılan atıf uyarınca sadece rehinli alacaklar alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmayacak olup …A.Ş.’nin alacağının bu neviden olmaması nedeniyle hesaplamaya dahil edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; Türk Hukukunda kural olarak yalnız tacirlerin iflasına karar verilebilir. Kimlerin tacir sayılabileceği dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 12., 14., 16. ve 17. maddelerinde sayılmıştır. Sermaye şirketlerinin ortakları ve yöneticileri sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamazlar. Bu kişilerin ayrıca tacir olması halinde iflası istenebilir.
İflas davasına bakan ticaret mahkemesi, borçlunun iflasa tabi kişilerden olup olmadığını kendiliğinden araştırmak zorundadır. TTK’nun 18. maddesi uyarınca Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir. Aynı Kanun’un 12. maddesi uyarınca bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. İİK’nun 308. maddesi uyarınca Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288. madde uyarınca ilan edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkeme, borçlunun iflasına re’sen karar verir. İİK’nun 177/1-3. maddesi uyarınca 308. maddedeki hal varsa; alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.

Konkordato mühleti verilmesi talebinde bulunan davacı gerçek kişi tacir olup iflasa tabi şahıslardandır. Dosya kapsamından davacının borca batık vaziyette olduğu, konkordato projesinin onaylanmasına ilişkin gerekli çoğunluğun alacaklılar toplantısında sağlanamadığı, dava sürecinde alınan tedbirler nedeniyle alacaklıların alacaklarını tahsil edemediği, bu nedenle alacak miktarının alacaklıların aleyhine olacak şekilde arttığı, iflas ve konkordatoya ilişkin hükümlerin kamu düzeninden olduğu ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında mahkemece İİK’nun 308. maddesi uyarınca davacının iflasına re’sen karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 355 ve 353/(1)-b-2. maddeleri uyarınca mahkemece verilen kararın kaldırılarak yeniden esasa yönelik aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.12.2019 tarih ve 2018/357 Esas, 2019/510 Karar sayılı kararın HMK’nun 353/(1)-b-2 ve 355. maddeleri uyarınca re’sen KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
A)Davacının konkordato talebinin, konkordato projesinin 09/09/2019 tarihli alacaklılar kurulu toplantısında İİK’nun 302. maddesinde belirtilen alacak ve alacaklı çoğunluğu ile kabul edilmemiş olması sebebi ile İİK’nun 305/1-c maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Komiserlerin görevlerinin sonlandırılmasına ve komiserlerinin görevlerinin sonlandırıldığının Samsun Bilirkişi Bölge Kuruluna derhal BİLDİRİLMESİNE,
C)İİK’nun 288/3. maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin kararın aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca İlanına ve ilgili yerlere BİLDİRİLMESİNE,
Ç)Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….sicil numarasında kayıtlı …..’ın 16.03.2020 tarihi, saat 13:30 itibariyle İFLASINA,
D)İflas kararının ilgili iflas müdürlüğüne BİLDİRİLMESİNE, karar kesinleşinceye kadar yapılan masraflar düşüldükten sonra depo edilen iflas avansından kalan kısmın İflas Müdürlüğüne AKTARILMASINA,
E)İflas kararının; Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine ve ticaret sicil gazetesinde İLANINA,
F)Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
G)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,

Ğ)Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesinin 1. fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-Davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın DAVACIYA İADESİNE,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereği kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kararın kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
7-Gerekçeli kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde İİK’nun 308/a maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren on günlük yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 17/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.