Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1245 E. 2020/1166 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1245
KARAR NO : 2020/1166

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2020/353 Esas

İHT. TEDBİR TALEP EDEN
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …-
Av. …-
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı
Alacağının Tahsili Kaynaklı)
(İhtiyati Tedbir)
KARAR TARİHİ : 28/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2020

İhtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 31/11/2020 tarihli ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
DAVA :
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili talep dilekçesinde özetle; ortağı olduğu davalı şirketin işlerinden diğer şirket ortaklarınca uzaklaştırıldığını, şirketin üzerine olan dairelerin muvazaalı bir şekilde diğer ortakların yakınlarının üzerine yapıldığını, tüm bu nedenlerle davacının davalı şirket ortaklığından ayrılmasına karar verilmesini talep ettiği davada davalı şirket adına kayıtlı Antalya İli, Alanya İlçesi, Avsalar Mahallesi 289 Ada 16 Parsel, Trabzon İli, Ortahisar İlçesi, Çukurçayır Mısırlı Mah., 190 Ada 1 Parsel, 259 Ada 1 Parsel, 343 Ada 8 Parsel ile Trabzon İli, Yomra İlçesi, Kaşüstü Mevkii, 167 Ada 9 Parsel sayılı taşınmazlar ile davalı şirket adına kayıtlı ……. ve ……. plaka sayılı araçlar üzerine satış ve devrin önlenmesi için dava kesinleşinceye karar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının şirketlerin şantiye alanında aktif görev yaptığını ve şirketlerin yönetiminde de aktif olarak rol aldığını, ancak 2018 yılında meydana gelen ekonomik kriz nedeniyle kar payı ödemelerinin askıya alındığını, ayrıca Alanya İlçesinde bulunan inşaatın durma noktasına gelmesinde davacının aktif rolünün bulunduğunu, inşaatların durması ihtimaline karşı teminat amacıyla davacıya yalnızca tapu harçların ödemesi ve inşaat bittiğinde geri iade edilmek şartıyla bedelsiz olarak 12 adet taşınmazın devredildiğini, davacının şirket yönetiminden uzaklaştırıldığı iddialarının doğru olmadığını, bu durumun davacının tamamen kendi kusurundan kaynaklandığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialarının gerçek olmadığını, TTK’nun 245. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilecek muhik sebeplerden olmadığını, davacının şirketin durumunun kötü olması nedeniyle ve şirketin iflas edeceği korkusuyla ortaklıktan ayrılmak istediğini, davacının şirketin iyi gününde işlerle ilgilendiğini, ancak şirketin durumlarının bozulmaya başlamasıyla işten kaçtığını ve şirketle ilgilenmemeye başladığını, tüm bu nedenlerle davanın ve davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep edildiği görülmüştür.

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre “ihtiyati tedbir konusunda mahkememizin 2020/102 D.İş sayılı dosyasında 15/09/2020 tarihinde ek karar ile ihtiyati tedbire yapılan itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına karar verildiği” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilmiş olan ara kararın usul ve esas yönünden hatalı olduğunu, asıl uyuşmazlık konusu olan hususun tedbir kararının 2020/102 D. İş kararının esas davanın açılması ile beraber HMK’nun 397/4 maddesi gereği esas dosyasının eki sayılması ve tedbire ilişkin itirazların esas dosyadan değerlendirilmesi gerekirken mahkemece değişik iş dosyasından tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, yerel mahkemenin 2020/102 D. İş sayılı dosyasında yapılan itiraz üzerine verilen ek karar ile konulmuş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiğini, yerel mahkemece ise değişik iş dosyasından verilmiş olan ek karar dayanak gösterilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, mahkemece verilmiş olan ara kararın gerekçesinin dahi bulunmadığını, esas davanın açılması ile birlikte değişik iş dosyasının yetkisinin ortadan kalktığını, bu nedenle tedbir açısından değişik iş dosyası üzerinden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca gerekçeye dayanak yapılan ve istinaf değerlendirmesinden geçen 2020/102 D. İş dosyasından verilen 15/09/2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından verilen karar sebebiyle tedbire ilişkin kısımın sürüncemede kaldığını, davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların tamamının devredildiğini, bu nedenle telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıktığını, şirket bünyesinde yüzlerce dairenin yapılarak satılmış olduğunu, bu satışlardan davacıya payının ödenmemiş olduğunu, konulan tedbirin kaldırılması halinde kalan taşınmaz ve araçlarında devredileceğinin açık olduğunu, kaldı ki kalan malların davacının ortaklıktan payına düşecek olan miktarı dahi karşılamayacak olduğunu, şirkete ait tapu kayıtları incelendiğinde tapuların toplu halde devredildiğinin görüleceğini, tüm bunlara rağmen mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın yerinde olmadığını, tüm bu nedenlerle mahkemece verilmiş olan ara kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep; şirket ortaklığından ayrılma istemli davada yapılan ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; istinaf konusunun ihtiyati tedbir talebi olup davacı taleplerinin yargılamayı gerektirmesi, davacının iddialarının dava konusu şirketin defterlerinin incelenmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılması, taraf delillerinin toplandıktan sonra somut hale geleceği dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat şartlarının da oluşmadığı da nazara alındığında verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2020 tarih ve 2020/353 Esas sayılı hükmüne yönelik istinaf başvuru talebinin HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınması gerekli harç peşin olarak alındığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı ÜZERİNDE BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 28/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.