Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1002 E. 2020/894 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1002 – 2020/894
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1002
KARAR NO : 2020/894

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2018/670 – 2020/222 E.K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- … –
VEKİLLERİ : Av.
2-
VEKİLLERİ : Av.
3- … –

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi
Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı bir kısım davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortacısı davalı şirket olan, … yönetimindeki … plaka numaralı aracın park halinde bulunan müvekkiline ait — plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır hasara uğrayan aracının onarımını yaptırdıktan sonra araçta oluşan hasar ve değer kaybının ödenmesi talebiyle davalı şirkete başvuru yaptığını, davalı sigorta şirketince yetkili servise 3.250 TL ödeme yapıldığını, ancak bakiye 9.750 TL’lik kısım için ödeme yapılmadığını beyan ederek araçta meydana gelen 9.750 TL hasarın ve 1.250 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinden 13/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, diğer davalılar yönünden ise 14/09/2018 kaza tarihi itibariyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olay günü zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada kendisinin de mağdur olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalı iken diğer davalı … sevk ve idaresindeki aracın, bir diğer davalı … sevk ve idaresindeki aracın arkasına park etmek isterken dava konusu kazanın meydana geldiği, bu kazanın oluşumu sonucunda davacının aracının da aralarında bulunduğu park halindeki çok sayıda aracın hasar gördüğü, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 27/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere dava konusu kazanın oluşumunda davalılardan …’in %80 oranda, diğer davalı …’in %20 oranda kusurlu olduğu; davacının da aralarında bulunduğu park halinde iken hasar gören araç sürücülerinin ise kusursuz olduğu, Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından tanzim edilen 31/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere ise dava konusu trafik kazası sebebi ile davacının aracının onarımı için gereken tutar 12.934,31 TL, ve onarıldıktan sonra davacının aracında kazalı olması sebebi ile oluşacak olan değer kaybı tutarı ise 2.400 TL olmak üzere davacının toplam tazmini gereken zararının 15.334,31 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ödediği 3.250 TL’nin mahsuplaşılması ile halen davacının tazmini gereken zararının 12.084,31 TL olduğu, dava konusu trafik kazasının oluşumunda davacının kusursuz bulunması sebebi ile zararın tamamından davalıların sorumlu olduğu, TBK 61 maddesi uyarınca ise zararın tümünden müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, temerrüt tarihinin gerçek kişi davalılar açısından kaza tarihi olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden ise davacının zararın tazmini için sigorta şirketine müracaatından itibaren 8 iş günü sonrası olduğu, davacının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi dosyadan tam olarak anlaşılamasa da sigorta şirketince 13/11/2018 tarihi itibariyle hasar dosyası oluşturulup kısmi ödeme yapıldığından en geç bu tarihte davacı müracaatının davalı şirkete ulaştığının kabulü gerektiği bu tarihin 8 iş günü sonrası olan 24/11/2018 tarihinin davalı şirket yönünden temerrüt tarihi olduğu anlaşılmakla” davanın kabulü ile 12.084,31 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden temmerrüt tarihi olan 24/11/2018’den, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 14/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; değer kaybı hesabının serbest piyasa rayiçlerine göre yapılmasının hatalı olduğunu, davacıya ait aracın kaza tarihinde 198.186 km olup bu nedenle ZMMS genel şartlarına göre değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada aldırılan kusur raporunun hatalı olduğunu, kazanın oluşumunda asli kusurlunun … olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, araç değer kaybı ve onarım tazminatına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanıp değerlendirilen delillere, oluşturulan gerekçeye ve özellikle tarafların kusur durumunu gösterir ATK Trafik İhtisas Dairesinin 16/12/2019 tarihli raporunun gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olmasına, mahkemenin bu rapora itibar etmesinde usule aykırı bir yön bulunmamasına, kazanın haksız fiil mahiyetinde olmasına, haksız fiil içerikli zarar giderimlerinde tazminat hesabının Borçlar Kanunu gereğince yapılacak olmasına, nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40-2020/40 E.K. sayılı kararının da bu yönde olmasına nazaran davalıların tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar … AŞ ve … vekillerinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2020 tarih ve 2018/670-2020/222 E.K. sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın mahsubu ile 619,10 TL bakiye karar harcının istinaf eden davalılardan AYRI AYRI tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
6-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı … AŞ tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince bu davalıya iadesine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde KESİN olmak üzere 26/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

—————-