Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1001 E. 2020/987 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1001
KARAR NO : 2020/987

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2020
NUMARASI : 2019/51 Esas-2020/135 Karar

DAVACI : … -…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI :
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 09/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/32310 Esas sayılı dosyasında aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca verildiğini, çekin verilmesine dayanak yapılan ticari ilişki ve anlaşma doğrultusunda davalının taahhüt ettiği malları teslim etmediğini, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek takibe konu çek uyarınca davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kişisel ve ailevi ihtiyaçları için müvekkilinden borç para aldığını, bu borcun ödenmesine yönelik takibe konu çekin verildiğini, taraflar arasında bunun dışında başkaca bir ticari ilişkinin bulunmadığını, ibrazla birlikte karşılıksız kaldığı anlaşılan çek uyarınca takip yapıldığını savunarak davanın reddiyle birlikte davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/32310 E. Sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 32.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2016/32310 Esas sayılı takip dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelendiği, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi olduğu, Mahkememiz dosyası 22/11/2019 tarihinde bilirkişi SMMM …..’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 02/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının incelemeye konu 2015 yılına ait ticari defterlerini sunmadığı, 2016 yılına ait ticari defterlerinin ise açılış tasdikinin yapıldığı, kapanış tasdikinin yapılmadığı, dolayısıyla mahkemece davalının ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı takdir edilmiştir. Davalı tarafça dava dosyasına sunulan, kapanış tasdiki bulunmayan, ticari defterler incelendiğinde davacı tarafça keşide edilen, davalı tarafın hamili olduğu çek ile ticari ilişkinin varlığına ait herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığı” gerekçesiyle davacının davasının KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2016/32310 Esas sayılı icra takip dosyasındaki takip konusu İş Bankası Of Trabzon Şubesi’ne ait, 1007314 nolu, 20/06/2015 tarihli, 32.000,00 TL bedelli çeke ilişkin borçlu olmadığının TESPİTİNE, davacının kötü niyet tazminatı talebinin davalının kötü niyetli olduğu ispat olunamadığından REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava uyarınca ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının davasını ispata yarar nitelikte delil sunamadığı gözetilmeksizin ispat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/32310 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam 37.268,00-TL’nin tahsili için icra takibine başlandığı, takibin dayanağının davacının keşideci, davalının lehtar olduğu 20.06.2015 keşide tarihli 32.000,00-TL bedelli çek olduğu, çekin süresinde bankaya ibrazıyla karşılıksız kalması üzerine icra takibine başlandığı hususu sabittir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduklarından kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik açılan menfi tespit davalarında ispat yükü davacı borçluya aittir. Zira çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Aksinin yani avans olarak verildiğini ispat yükü davacı borçludadır. Davacı borçlu taraflara arasında çekin verilmesine dayanak yapılan hukuki ilişkiyi, bu çerçevede dava ve takibe konu çekin mal karşılığı avans olarak verildiğini, çekin verilmesine karşılık malların teslim edilmediğini, dolayısıyla çek bedelinin karşılıksız kaldığını ispat etmek zorundadır.
HMK’nun 222/son maddesinde; “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmektedir. Bu hüküm uyarınca bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi için iddiada bulunan kişinin TTK’nun 83. maddesi ve HMK’nun 222. maddesi uyarınca münhasıran diğer tarafın defterlerine dayanması gerekir. Öte yandan mücerret bir borç ilişkisi doğuran kambiyo senedi niteliğindeki çekin davalı tarafça ticari defterlerine kaydedilme zorunluluğu da bulunmamaktadır.
O halde mahkemece; davanın çeke dayalı menfi tespit davası olduğu, bu nedenle ispat yükünün davacı borçluda bulunduğu, davacı tarafından münhasıran davalının ticari defterlerine delil olarak dayanılmadığı gibi mücerret borç ilişkisi doğuran çekin davalı tarafın ticari defterine kaydolunma zorunluluğunun da bulunmadığı, dava değeri gözetildiğinde iddianın yazılı delille veya diğer kesin delillerle ispatının gerektiği, davacı tarafından iddianın ispatına uygun yazılı delillerin dosya kapsamına sunulmadığı gibi yemin deliline de dayanılmadığı, bu haliyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Ne var ki bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yerine esasa ilişkin aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2020 tarih ve 2019/51 Esas-2020/135 karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
A)Davacının davasının REDDİNE,
B)İİK’nun 72/4. maddesi uyarınca tazminat koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
C-Alınması gerekli 54.40-TL ilam harcının mahsubuyla fazla alınan 457,93-TL’nin talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
Ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
D)Davalı kendisini vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile DAVALIYA ÖDENMESİNE,
E)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yargılama giderleri olarak yapılan BVH 148,60-TL posta ve tebligat gideri 54,00-TL toplamı 202,60-TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.