Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/162 E. 2020/3 K. 03.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/162
KARAR NO : 2020/3

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2019
NUMARASI : 2019/293 D. İş 2019/293 Karar

TALEP EDEN :
VEKİLİ : Av. …-
KARŞI TARAF : …- …-
DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ : 03/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2020

Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı gereği alınan teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin 04/11/2019 tarih, 2019/293 D. İş, 2019/293 Karar sayılı ek kararına karşı talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TALEP :
Teminatın iadesini talep eden vekili 18/06/2019 havale tarihli dava dilekçesinde; borçlu karşı tarafın 31/06/2019 tarihli 50.000,00 TL, 31/07/2019 tarihli 50.000,00 TL, 30/09/2019 tarihli 42.500,00 TL ve 31/08/2019 tarihli 60.000,00 TL tutarlı kambiyo senedi vasfına haiz Vakıfbank Yomra Şubesine ait çekleri …. marka perdelerin bedelleri olarak keşide ederek müvekkili şirkete verdiğini, yine 30/05/2019 tarihli ödeme günü olan 50.000,00 TL vadesi gelen kambiyo senedinin karşılıksız çıkmasına münhasır mahkemeye başvuruda bulunularak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, aynı zamanda Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2019 tarih ve 2019/287 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararına binaen borçlunun iş yeri adresinde fiili haciz uygulanarak müvekkil şirkete ait kambiyo senedine karşılık malların muhafaza altına alındığını, mahkemenin ihtiyati haciz sonrası icra müdürlüğünce borçlunun iş yerine gidildiğinde iş yerinin iki ay önce borçlu karşı taraftan devralındığı şeklindeki beyanlar, yapılan araştırmada borçlu adına düzenlenmiş 24/05/2019 tarihli elektrik faturası, müvekkil şirket tarafından kesilen faturaların ve teslim ve tebellüğ fişlerinin …… adına tutanak imzacısı……. tarafından teslim alındığı, müvekkil şirket tarafından …… adına kesilen faturaların olduğu, borçlu adına üçüncü kişi Halk ve Garanti Bankasından hesap ekstrelerinin devredildiği iddia olunan iş yerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu karşı taraf adına Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenmiş tahakkuk fişlerinin devredildiği iddia olunan iş yerinde bulunduğu, İİK’nun 257. Maddesinin ikinci fıkrası uyarınca borçlu hakkında ihtiyati haciz taleplerinin bulunduğunu, borçlunun 30/05/2019 tarihli kambiyo senedini ödemediği, ödemekten imtina ettiği, çekin yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edilmesine karşılık karşılıksız çıktığı, alacaklı şirketten alınan mallara münhasır verilen talep konusu keşide tarihli çekleri ödememek adına iş yerini muvazaalı bir işlemle akrabasına devrettiği söylemi ve itirazı olmasına rağmen belge sunulmadığı, sunulsa dahi 2 ay öncesi yapılan devir işleminin TBK’nun 202. maddesi gereği dinlenemeyeceği, borçlunun açıkça hileli işlemlere giriştiği, mallarını gizlemeye ve kaçırmaya çalıştığı, banka hesaplarını boşalttığı, üzerine taşınır ve taşınmaz malların bulunmadığı Trabzon İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasında belirgin ve açık olduğunun, tüm bu nedenlerle borçlu adına kayıtlı araçlara, diğer menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından müvekkil alacağını ve giderlerini karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Teminatın iadesini talep eden vekili 01/11/2019 havale tarihli talep dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından yapılan muhafaza işleminden sonra borçlunun yakın akrabası ….’un icra müdürlüğüne istihkak talebinde bulunmasına istinaden dosyanın karar verilmek üzere Trabzon İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, …. Karar sayılı ilamıyla istihkak talebinin reddedildiğini, dosya borcuna istinaden muhafaza altına alınan taşınırların ise 05/11/2019 tarihinde satışının yapılacak olduğunu, bu nedenlerle iş bu dosyadan verilmiş olan ihtiyati haciz kararına münhasır yapılan haciz işleminde borçlu ve üçüncü kişi müvekkil şirketi dolandırarak çek karşılığında alınan malları ilgili iş yerinden kaçırmış olduğunu, bu nedenle verilmiş olan.. ihtiyati haciz kararının uygulanamamış olduğunu, gelinen durumda borçlu tarafından itiraz edilmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunulan icra takibinin durduğunu, borçlu karşı tarafın verilen ihtiyati haciz kararına itirazı olmadığı gibi ihtiyati haciz nedeniyle de uğradığı zararda söz konusu olmamakla birlikte, zararın tazminine yönelik tazminat davası açılmamış olması karşısında teminatın iadesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre mahkemesince 19/06/2019 tarihli ara karar ile; İhtiyati Haciz isteyenin talebinin kabulü ile İİK’nun 257. maddesi gereğince %15 teminat karşılığında borç ve masraflara yetecek miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Alacaklı talep eden vekilinin 01/11/2019 havale tarihli teminatın iadesi talebinin mahkemenin 04/11/2019 tarihli ek kararı ile kesin olmak üzere reddine karar verildiği, bunun üzerine talep eden vekilinin 15/11/2019 havale tarihli dilekçesi ile ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurusu isteminin 18/11/2019 tarihli kararı ile verilen kararın kesin karar olarak verilmiş olması sebebiyle HMK’nun 346 maddesi gereğince istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece teminatın iadesi taleplerinin reddine ilişkin olarak kesin olmak üzere verilen karara ilişkin taraflarınca yapılan istinaf başvurusunun da 18/11/2019 tarihli istinaf başvurusu değerlendirme kararı ile kararın kesin olmak üzere verildiği, bu meyanda kararın istinaf edilemeyeceği gerekçeleri ile istinaf yolu açık olmak üzere reddine karar verildiğini, bu itibarla sayın mahkemece teminatın iadesine ilişkin kesin olmak suretiyle verilen kararın ve bu karara karşı yapmış oldukları istinaf taleplerinin de reddine ilişkin olarak verilen kararın HMK’nun 341. maddesine açıkça aykırı olması hasebiyle istinaf kanun yoluna başvuruda bulunarak teminatın iadesine ilişkin kesin nitelikteki kararın hukuka aykırı olması nedeniyle düzeltilerek istinaf dairemizce yeniden karara bağlanmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı gereği alınan teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin 04/11/2019 tarih, 2019/293 D. İş, 2019/293 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına yöneliktir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden vekilinin 31/06/2019 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 31/07/2019 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, …. keşide tarihli 60.000,00 TL bedelli, ….. keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli çekler yönünden toplamda 202.500,00 TL alacak için %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz konulması yönündeki taleplerinin kabulü ile İİK’nun 257. maddesi gereğince borçlunun taşınır taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borç ve masraflara yetecek miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına 19/06/2019 tarih, 2019/293 D. İş sayılı karar ile karar verildiği anlaşılmıştır. Daha sonra ki aşamada ise ihtiyati haciz talep eden vekilinin 01/11/2019 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haczi tamamlayan merasimin hükümsüz kalması sebebiyle teminatın iadesi talep olunmuş, mahkemece 04/11/2019 tarihli ek karar ile bu talebin reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir. Yine ihtiyati haciz talep eden vekilince 15/11/2019 tarihli dilekçe ile HMK’nun 341. maddesi uyarınca teminatın iadesine ilişkin kararın mahkemece kaldırılarak istinaf merciince yeniden karar bağlanması talep olunmuş, bu talep üzerine 18/11/2019 tarihli mahkemece verilen ek karar ile “teminatın iadesi talebinin reddine karşı kanun yolu açık olmadığı anlaşılmakla HMK’nun 346. maddesi uyarınca istinaf talebinin reddine” karar verilerek bu karara yönelik istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekilince bu kararın kaldırılması talebiyle dosya dairemize gönderilmiştir.
HMK’nun 341. Maddesinde belirtilen “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda binbeşyüz Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.” hükmü ile istinaf yoluna başvurulabilen kararlar düzenlenmiştir. İstinaf konusu yapılan olayda ise ihtiyati haciz sonrasında yatırılan teminatın iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Alınan teminatın iadesi konusunda Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 44. maddesinde hüküm bulunmakta iken bu yönetmeliğin kaldırılması ile yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 217. maddesi ile “İhtiyati tedbir veya ihtiyati haciz taleplerinde teminat olarak yatırılan para, banka mektubu, tahvil ya da benzeri evrakın iadesinin istenmesi halinde yazı işleri müdürü teminatın iadesi için kanuni şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırıp bu hususu belgelendirerek görüşü ile birlikte dosyaya hakim veya başkanına sunar. Teminat gösterilmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalktığının anlaşılması halinde mahkemece, teminatın iadesine karar verilir.” hükmü getirilmiştir.
Görüldüğü üzere teminatın iadesi işlemi HMK’nun 341. Maddesinde sayılan istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olmayıp bir hakimlik işlemidir. Hakim dosyada şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini takdir edip sonucuna göre teminatın iadesine veyahut bu talebin reddine karar verecektir. Bu sebeple mahkemenin HMK’nun 346. Maddesi uyarınca vermiş olduğu ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talep eden vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/293 D. İş, 2019/293 Karar sayılı dosyasındaki 04/11/2019 tarihli ek kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınması gereken 54,40 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 10,00 TL harcın davacı tarafça TAHSİLİNE.
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider avansı ve harç iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.