Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/107 E. 2019/113 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/107
KARAR NO : 2019/113

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019
NUMARASI : 2019/435 Esas

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
VEKİLİ : AV. …
DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ HACİZ (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2019

İhtiyati haciz talebinin reddine dair verilen Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince oluşturulan ara karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin otel, restoran kafe ekipmanları satış işi ile uğraştığını, davacı şirketin davalı tarafa satmış olduğu mallar karşılığında iki adet fatura düzenlendiğini, bu faturalarda gösterilen malların eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafın fatura bedellerini TTK’nun 21/2 maddesinde belirtilmiş olan süre içerisinde itiraz etmemesine rağmen fatura bedellerini davacı şirkete ödemediğini, bunun üzerine davacı tarafça alacağın tahsilini sağlamak amacıyla Vakfıkebir İcra Müdürlüğü’nün icra dosyası ile borçlu davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının süresi içerisinde alacaklı davacı şirkete karşı borcu olmadığını ileri sürerek borca, faizine ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu davalının icra takibine itiraz ederken ödemeye ilişkin hiçbir belge sunmaması ve taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini inkar etmemesi, ayrıca haricen elde edilen bilgileri göre borçlu davalının birçok borcunun olması, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ileride davanın kabul edilmesi durumunda mahkeme ilamının etkin ve infazının mümkün olabilmesi için davalı şirket adına kayıtlı menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını, Vakfıkebir İcra Müdürlüğü’nün dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre mahkemesince 22/10/2019 tarihli ara karar ile; “davacı vekilinin ihtiyati haciz talebini faturalara dayandırdığı, davalının, faturalara dayalı icra takibine konu faturaların tebliğ edilmediğinden borca ve faize itiraz ettiği, tek başına fatura düzenlenmesinin taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığına delil teşkil etmeyeceği ve talebin yargılamayı gerektirdiği” şeklindeki gerekçelerle İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; para alacaklarına ilişkin ihtiyati haciz taleplerinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin ara kararı ile reddedildiğini, İİK’nun 257. maddesinde ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için rehinle teminat altına alınmamış para alacağı ve vadesi gelmiş para alacağı olması gerektiğini, derdest olan davalarında rehinle teminat altına alınmayan ve vadesi gelmiş fatura alacağının mevcut olduğunu, İİK’nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı uygulanmakta olduğunu ve tam ispat aranmamakta olduğunu, bu madde gereği, dosyaya ibraz etmiş oldukları faturalar ve davalının birçok borcunun olması, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimalinin bulunduğu da gözetildiğinde yaklaşık ispat kuralı uyarınca taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep; itirazın iptali davasında para alacaklarına ilişkin ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına yöneliktir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” denilmiştir. Aynı kanunun 258/1. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın kesin bir şekilde ispat edilmesi değil yaklaşık ispat ölçülerinde kanıtlanmasının yeterli olduğudur.
İİK’nun 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu bulunması halinde ihtiyati haciz istenebileceği, vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ise ancak borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla malları gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklanın haklarını ihlal eden işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği hükme bağlanmıştır. Yine İİK’nun 258. maddesinde alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermek zorunda olduğu düzenlenmiştir…. İhtiyati haciz talebine dayanak gösterilen faturalar alacaklıya tebliğ edilmediği gibi, faturalarda belirtilen borcun vadesinin geldiği, muaccel olduğu da ispatlanamamıştır. Yine vadesi gelmemiş borçlar için İİK’nun 257/2 maddesinde aranan şartların varlığına ilişkin bir delil de sunulmamıştır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 08/09/2015 tarih, 2015/6216 Esas, 2015/5705 Karar sayılı ilamı, yine aynı mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2014 tarih, 2014/12218 Esas, 2014/18163 Karar, 23/01/2014 tarih, 2013/18723 Esas, 2014/2804 Karar sayılı ilamları v.b.)
Somut olayımızda da davacı dava dilekçesi ekinde davasına dayanak olarak iki adet fatura sunmuş, bu faturaların tebliğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi başkaca bir mevcut delil de dosyaya ibraz etmemiştir. Bu haliyle mahkeme kararı gerekçesinin yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ara kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın kesinleştirme, gider avansı ve harç iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
6-Gerekçeli kararın mahkemesince taraflara tebliğine.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 17/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.


Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.