Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2022/352 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2022/352

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/06/2021 – 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2022

Mahkememize asıl ve birleşen dosya davacılar vekili tarafından açılan destekten yoksun kalma talepli Maddi Tazminat davasının yapılan yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Asıl ve Birleşen dosya davacılar vekili tarafından Mahkememiz asıl dosyasına sunulan 10/06/2021 havale tarihli dava dilekçesinde; 14/11/2020 tarihinde müvekkili …’nin eşi, diğer müvekkillerinin annesi olan müteveffa …’nin sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracın Trabzon’dan D.010 Devlet Karayolunu takiben Akçaabat İlçesi istikametine seyri sırasında 1 nolu Beşirli Mahallesi, Tenis Kortları karşısına geldiğinde, ön sol tekerlek kısmı ile orta refüj taşlarına vurarak refüje çıktığını, çitlere çarpmak suretiyle devrilerek 18,5 metre sürüklendiğini, sol yanı üzerine yatık şekilde durabildiğini, kaza sırasında araçta; müteveffa sürücü … (müteveffa), çocukları … ve …, … ve …’ün kızı …’ün bulunduğunu, kaza sonrasında … vefat ederken, araçtaki diğer kişilerin çeşitli şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuralarına Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6.maddesinin (b) bendinde yer alan “hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri”nin teminat dışı kalacağı hükmü uyarınca taleplerinin karşılanmayacağının taraflarına bildirildiğini, ilgili Kanun maddesinin (i) bendi hükmünün Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, davacıların, destek tam kusurlu olsa da müteveffa …’nin desteğinden yoksun kalan 3. kişi olarak tazminat hakları bulunduğunu, bu tazminatı karşılamanın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, davalı şirketinin tazminat talebine vermiş olduğu olumsuz cevap neticesinde, zorunlu arabuluculuk başvurusunu yaptıklarını, anlaşılamadığını, müvekkillerinin, müteveffa …’nin ölümü nedeniyle uğradıkları destekten yoksun kalma zararının tazmini için 500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davacılar vekili tarafından Mahkememize ait … Esas sayılı birleşen dosyasına sunulan 16/12/2021 havale tarihli dava dilekçesinde; 14/11/2020 tarihinde müvekkilleri … ve …’ün kızları olan müteveffa …’nin sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracın Trabzon’dan D.010 Devlet Karayolunu takiben Akçaabat İlçesi istikametine seyri sırasında 1 nolu Beşirli Mahallesi, Tenis Kortları karşısına geldiğinde, ön sol tekerlek kısmı ile orta refüj taşlarına vurarak refüje çıktığını, çitlere çarpmak suretiyle devrilerek 18,5 metre sürüklendiğini, sol yanı üzerine yatık şekilde durabildiğini, kaza sırasında araçta; müteveffa sürücü …, müteveffanın çocukları … ve …, … ve …’ün kızı …’ün bulunduğunu, kaza sonrasında müvekkillerinin kızı …’nin vefat ettiğini, araçtaki diğer kişilerin çeşitli şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya davalının, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6.maddesinin (b) bendinde yer alan “hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri”nin teminat dışı kalacağı hükmü uyarınca taleplerinin karşılanmayacağının taraflarına bildirildiğini, müteveffa …’nin vefatı nedeniyle eşi ve çocuklarının destekten yoksun kalmaları nedeniyle uğradıkları zararın tazmini istemiyle davalıya karşı Mahkememizin … esas sayılı davasını açtıklarını, aynı sebepten kaynaklandığından HMK md 166/4 anlamında davalar aralarında bağlantı olduğunu, ilgili Kanun maddesinin (i) bendi hükmünün Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, müvekkillerinin; müteveffa kızları …’nin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma zararına uğradıklarını, müteveffa tam kusurlu olsa bile bu hususun tazminat hakkına engel olmadığını, müteveffa destek tam kusurlu olsa da destek görenlerin tazminat talep hakları olduğunu, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kalan 3. kişi olarak tazminat hakları bulunduğunu, tazminatı karşılamanın da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, davalı şirketinin tazminat talebine vermiş olduğu olumsuz cevap neticesinde, zorunlu arabuluculuk başvurusunu yaptıklarını, anlaşılamadığını, adli yardım taleplerinin kabul edilmesine, bu davanın Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkillerinin, müteveffa …’nin vefatı nedeniyle uğradıkları destekten yoksun kalma zararının tazmini için müvekkili … … için 200,00 TL ve müvekkili … için 200,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara gelen asıl ve birleşen dosya davacılar vekili asıl ve birleşen dosyadaki dava dilekçelerini ve beyanlarını yinelemiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri asıl ve birleşen dosya davalısına usulüne uygun tebliğ edilmiştir.

SAVUNMA :
Asıl ve birleşen dosya davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan 05/07/2021havale tarihli asıl dosya cevap dilekçesinde; dava konusu … plakalı aracın, 22.05.2020-2021 vade tarihli … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, müteveffanın davaya konu sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, davacıların taleplerinin karayolları trafik kanunu ve genel şartlar gereğince teminat dışı olduğunu, …’nin talepleri ayrıca kendisinin doğrudan sigortalı olması nedeniyle de teminat dışında olduğunu, kendi kusuru ile vefat eden sürücünün zararından işletenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu zarardan kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, faizin yasal faiz olarak kabul edilmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde başvurunun müvekkili şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren yasal faize hükmedilmesini, tazminata hükmedilmesi halinde ıslah edilmemiş tutar için tazminat faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren, ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğu ise ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa sulüne uygun yapılan tebligatlara rağmen davalı vekilinin birleşen dosyaya cevap sunulmadığı, duruşmalara ise katılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRİLMESİ :
İlk tensip zaptı ara kararı gereğince; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına, davalı şirkete, Gümüşhane SGK İl Müdürlüğüne, davalı şirkete ve Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Davacılar vekili 08/10/2021 havale tarihli talep tutarları ile ilgili beyan dilekçesi sunmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişi Av. …’ya tevdi edilmiş, bilirkişinin 22/10/2021 havale tarihli kök raporunda; “… 14.11.2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle davacılarım eşi ve anneleri olan …’nin hayatını kaybetmesi nedeniyle yapılar inceleme neticesinde; Sayın Mahkeme’nin 07.10.2021 tarih ve 5 nolu ara kararında her ne kadar dava konusu destekten yoksun kalma tazminat alacağının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı hususunda rapor tanzim edilmesi talimatı verilmiş ise de dava konusu tek taraflı trafik kazasında destekten yoksun kalma tazminat alacağının oluşup oluşmadığına ilişkin tespit yapılması Yargıtay içtihatlarına atıfta bulunmak suretiyle hukuki değerlendirme yapılmasını gerektirdiğinden ve bu husus Bilirkişilik Kanunu’na aykırılık teşkil edeceğinden destekten yoksun kalma tazminat alacağının oluşup oluşmadığına ilişkinin nihai takdir Sayın Mahkeme’ye bırakılmış olup Sayın Mahkeme’nin destekten yoksun kalma tazminatının oluştuğuna kanaat getirmesi halinde … plakalı aracın ZMSS poliçesinin kişi başına ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 410.000,00 TL olduğu göz önüne alınarak yapılan garame hesabı neticesinde davacılardan; Eş …’nin 227.879,23 TL, Çocuk …’nin 19.911,40 TL, Çocuk …’nin 32.451,29 TL destekten yoksun kalma tazrninatı talep edebileceği…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekili 08/11/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğu, bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili 09/11/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan ve ıslah dilekçesi sunmuş ve harcı yatırdığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili 16/11/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna bir kısım itirazların sunumuna dair ek dilekçe sunmuştur.
Dosya daha evvel kök raporu sunmuş olan aktüer bilirkişi Av. …’ya tevdi edilmiş, bilirkişinin 27/12/2021 havale tarihli ek raporunda; “… Delilerin takdiri ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte; 14.11.2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle davacıların eşi ve anneleri olan …’nin hayatını kaybetmesi sonrasında, … plakalı aracın ZMSS poliçesinin kişi başına ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 410,000,00 TL olduğu da göz önüne alınarak yapılan garame hesabı neticesinde davacılardan; Eş …’nin 196.391,80 TL, Çocuk …’nin 20.801,65 TL, Çocuk …’nin 34.386,41 ‘TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, Birleşen Dosya davacıları anne … …’ün uğradığı destekten yoksun kalma zararının 301.674,33 TL olup yapılan Garame Hesabı sonucunda bu miktarın 103.444,91 TL’sinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, baba …’ün uğradığı destekten yoksun kalma zararının ise 160.323,19 TL olup yapılan Garame Hesabı sonucunda bu miktarın 54.975,24 TL’sinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu …” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekili 17/01/2022 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuş, bilirkişiden ek rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan 27/01/2022 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile; “… Son alınan aktüer bilirkişi ek raporunda eksik veya hatalı bir husus bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin aktüer bilirkişiden ek rapor aldırılması talebinin reddine…” dair karar verilmiştir.
Mahkememize ait … Esas sayılı dava dosyasının dosyamız ile birleştirildiği ve dosya arasına alındığını, davacılarının … ve … … olduğu, davalısının … A.Ş. olduğu, davanın; davacıların kızları müteveffa …’nin vefatından dolayı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 31/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi sunmuştur.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
14/11/2020 tarihinde Asıl dosya davacıları …’nin eşi, … ile …’nin anneleri, birleşen dosya davacıları … … ve …’ün kızları olan müteveffa …’nin sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketi bünyesinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, … plaka numaralı aracın Trabzon’dan D.010 Devlet Karayolunu takiben Akçaabat İlçesi istikametine seyri sırasında 1 nolu Beşirli Mahallesi, Tenis Kortları karşısına geldiğinde, ön sol tekerlek kısmı ile orta refüj taşlarına vurarak refüje çıktığı, çitlere çarpmak suretiyle devrilerek 18,5 metre sürüklendiği, sol yanı üzerine yatık şekilde durabildiği, kaza sırasında araçta; müteveffa sürücü …, müteveffanın çocukları olan asıl dosya davacıları … ve …, dava dışı … ve …’ün kızı …’ün bulunduğunu, kaza sonrasında asıl ve birleşen dosya davacılarının desteği olan …’nin vefat ettiği, araçtaki diğer kişilerin çeşitli şekilde yaralandığı, somut olayın bu şekilde gerçekleştiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususların ihtilafsız olduğu sabittir.
Asıl dosya davacılarından desteğin eşi …, destek müteveffa … sevk ve idaresinde bulup da dava konusu kazaya karışan aracın sahibi ve davalının sorumluluğunu doğuran sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu dosyada yer alan ZMMS poliçesinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu davacı …’nin dava konusu sigorta sözleşmesi uyarınca zarar gören 3. Kişi olarak kabulü mümkün değildir, zira ZMMS sözleşmesinin bizatihi tarafıdır. ZMMS poliçelerinin, sadece sigortalı aracın trafikte işletilmesi sırasında zarar gören 3. Kişilerin uğrayacakları maddi zararları teminat altına alması sebebi ile 3. Kişi konumunda olmayan asıl dosya davacısı … uğradığı destekten yoksun kalma zararı davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmamaktadır. Bu sebeple asıl dosya kapsamında davacı olan … yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Asıl dosya kapsamında davacı olan desteğin çocukları … ile …’nin ve birleşen dosya kapsamında davacı olan anne … … ve baba …’ün ise dava konusu trafik kazasında desteklerini kaybetmeleri sebebi ile zarar gören 3. Kişi konumunda oldukları açık olup, kazanın oluşumunda kendi şahsi kusurlarının bulunmaması sebebi ile desteğin kusurundan etkilenmeksizin zararlarının poliçe limitleri ile sınırlı olacak şekilde davalı sigorta şirketi tarafından giderilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişinin 27/12/2021 havale tarihli ek raporundan da anlaşıldığı üzere, dava konusu olay sebebi ile asıl dosya davacısı Çocuk …’nin 20.801,65 TL, Çocuk …’nin 34.386,41 TL, Birleşen Dosya davacısı anne … …’ün 103.444,91 TL, baba …’ün 54.975,24 TL destekten yoksun kalma zararından davalı sigorta şirketi sorumlu olup, bu davacılar yönünden belirtilen rakamlar üzerinden davaların ıslah edilmiş hali ile kabulü gerekmiştir.
Değinilmesi gereken son husus ise, temerrüt tarihidir. Bilindiği üzere sigorta şirketi yönünden temerrüt kendilerine zarar ihbarı yapılmasının üzerinden 8 iş günü geçmekle gerçekleşir. Somut olayımızda davacıların davalı sigorta şirketine zarar ihbarının ulaştığı tarih net olarak belli olmamakla birlikte, zarar ihbarının en geç davalı sigorta şirketinin davacılara cevap verme tarihi olan 11/02/2021tarihinde ulaştığı kabul edilerek bu tarihten 8 iş günü sonrası olan 24/02/2021 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya kapsamında görülen davanın ıslah edilmiş hali ile; KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile;
A) Davacı … adına açılan davanın, bu davacının ZMMS poliçesinin tarafı olup zarar gören üçüncü kişi konumunda olmaması sebebi ile REDDİNE,
B) Davacı … için 19.911,40 TL, davacı … için 32.451,29 TL olmak üzere toplam 52.362,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 24/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar … ve …’ye VERİLMESİNE,
2-Birleşen Mahkememizin … Esas sayılı dosyası kapsamında görülen davanın ıslah edilmiş hali ile KABULÜ ile; davacı … için 54.975,24 TL, davacı … … için 103.444,91 TL olmak üzere toplam 158.420,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 24/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
3-a) Asıl dosya yönünden alınması gereken toplam 3.576,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve ıslah ile alınan 177,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.340,12 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
Dava açılırken Asıl dosya davacıları tarafından yatırılan 59,30 TL peşin nispi harç ile 59,30 TL başvurma harcı ve 177,48 TL ıslah harcı toplamı olan 296,08 TL’nin davalıdan alınarak ASIL DOSYA DAVACILARINA VERİLMESİNE, bakiye kalan kısmın asıl dosya davacıları üzerinde BIRAKILMASINA,
b) Birleşen … Esas sayılı dava yönünden alınması gereken toplam 10.821,68 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve ıslah edilen 539,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.222,66 TL harcın davalıdan müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
Dava açılırken birleşen dosya davacıları tarafından yatırılan 59,30 TL peşin nispi harç ile 59,30 TL başvurma harcı ve 539,72 TL ıslah harcı toplamı olan 658,32 TL’nin davalıdan alınarak BİRLEŞEN DOSYA DAVACILARINA VERİLMESİNE,
4) Asıl dosya yönünden;
a) Asıl dosya davacıları kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 7.607,15 TL’nin davalıdan alınarak ASIL DOSYA DAVACILARINA VERİLMESİNE,
b)Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince 100,00 TL’nin asıl dosya davacılarından müştereken ve müteselsilen alınarak ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA DAVALISINA VERİLMESİNE,
5- Birleşen … Esas sayılı dava yönünden;
Birleşen dosya davacıları kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 18.999,91 TL’nin davalıdan alınarak BİRLEŞEN DOSYA DAVACILARINA VERİLMESİNE,
6- Asıl dosya yönünden asıl dosya davacıları tarafından yapılan toplam 679,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 678,31 TL’sinin davalıdan alınarak ASIL DOSYA DAVACILARINA VERİLMESİNE, bakiye kalan kısmın asıl dosya davacıları üzerinde BIRAKILMASINA,
7- Birleşen … Esas sayılı dava yönünden birleşen dosya davacıları tarafından yapılan toplam 15,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak BİRLEŞEN DOSYA DAVACILARINA VERİLMESİNE
8-a)Asıl dava yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00 TL arabulucuk ücretinin 1.357,42 TL’sinin davalıdan, 2,58 TL’sinin asıl dosya davacılarından alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
B)Birleşen dosya yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
9-Asıl ve birleşen dosya davacıları tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince Asıl ve birleşen dosya davacıları tarafından İBAN numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA DAVACILARINA İADESİNE,

Dair, Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022