Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/515 E. 2022/306 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/515 Esas – 2022/306

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yakını … yönetimindeki … plakalı araçla Tosya ilçesinden Osmancık doğrultusuna doğru seyrederken 1 nolu davalının sahibi bulundğuu, 2 nolu davalı tarafından sigortalı, 3 nolu davalının yönetimindeki … plakalı aracın dinlenme tesislerinden çıkarak karşı yola geçmek amacıyla yolda gerekli denetimleri yapmadan arkasından gelen sol şeritten aynı yönde seyreden hızlı araçlarla arasındaki güvenlik uzaklığını (mesafesini) ayarlamadan, dönüş yapacağı kavşağı 200-300 metre önceden girerek yolun sol bölümündeki trafik akışını kusurlu biçimde yavaşlatarak müvekkillerinin yakını …’nın kullandığı tırın değinilen yolcu otobüsüne sağ arka yanından çarpmasını kusurlu biçimde sağlayarak yaşamını yitirmesine neden olduklarını. Haksız eylemden ötürü 6100 sayılı yasanın 107/1 maddesi uyarınca açılan belirsiz alacak davasına bağlı olarak müvekkillerinin maddi zararlarının saptanmasını, her bir müvekkili için ayrı ayrı 1,00’er TL maddi, 1 nolu davacı eş için 100.000,00 TL manevi, 2 nolu davacı çocuk için 50.000,00 TL manevi ödenceler toplamı 150.002,00 TL’nin olay tarihi 22/12/2017 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle 2 nolu davalı bakımından sorumluluk düzeyilye sınırlı olmak üzere (yalnızca maddi ödence) davalılardan dayanışmalı olarak alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Ltd.Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını, tır sürücüsünün ölümlü kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurlu olduğunu. Müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını bu nedenle manevi tazminat isteminin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarında, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini. Esasa ilişkin beyanlarında ise; kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini kusur oranlarının tespiti için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine sevki gerektiğini, hesap raporunun aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, davalı kabul anlamısan gelmemek kaydıyla söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespiti gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorularak tenzil edilmesi gerektiğini. Gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin zarardan poliçe teminatları dahilinde sorumlu olduğunu, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, 11/09/2019 tarihli celsede kusurunun bulunmadığını, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Trabzon Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden … plaka sayılı aracın trafik kaydı celp edilmiştir.
Kargı Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan … nolu soruşturma dosyasının örneği uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Davalı sigorta şirketinden … plaka sayılı araca ait sigorta poliçesi celp edilmiştir.
Osmancık Devlet Hastanesi’ne ve Artvin SGK İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Davacılara ve murise ait sosyo ekonomik durum araştırması yapılarak dosya içerisine alınmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda 11/09/2019 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile “…davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
Verilen karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dosyamızı inceleyen Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi 26/10/2020 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile “…İlk derece mahkemesince ceza soruşturmasındaki tespit ve raporlar esas alınarak müteveffanın tam kusurlu olduğu değerlendirilmiş, davacı tarafından ise tanıkların dinlenmemesi ve yeniden rapor alınmaması sebebiyle istinaf yoluna başvurulmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir. Hukuk hakiminin ceza mahkemesindeki bilgi, belge ve delilleri değerlendirip kullanmasına da bir engel bulunmamaktadır.
Somut olayda, soruşturma aşamasında iki ayrı bilirkişi raporu alındığı, 08/01/2018 tarihli raporda müteveffanın %50, davalı sürücünün %50 kusurlu olduğunun tespit edildiği, 01/02/2018 tarihli Ankara ATK raporunda ise müteveffanın asli ve tam kusurlu, davalı sürücünün kusursuz olduğunun tespit edildiği, bu durumda ceza soruşturmasındaki kusur durumunun istikrar göstermediği anlaşılmıştır.
Birbiriyle çelişkili iki ayrı raporun bulunması, ATK’nın son karar merci olarak değerlendirilmesinin mümkün olmaması, gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun ileri sürülmesi karşısında ilk derece mahkemesince yeniden kusur raporu alınması gerekmesine rağmen, mahkemece ATK raporu, kaza tespit tutanağı ve tanık beyanlarını esas alarak davalı sürücünün kusursuz olduğuna hükmetmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken, davacının tanıklarının usulünce davet edip dinledikten sonra, soruşturma dosyasını fiziken getirtip dosyayı İTÜ Trafik Kürsüsü veya Karayolları Fen Heyeti’ne göndererek, soruşturma dosyasındaki raporlar, tanık beyanları ve davacının tanıklarının beyanları da dikkate alınarak tarafların kusur oranını tespit ettirip neticesine göre değerlendirme yapmaktan ibarettir.
Yapılan değerlendirme neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka uyarlık görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 hükmü gereğince kararın kaldırılmasına…” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesinden dönen dosyamız usulen taraflara tebliğ olunmuş ve mahkememizin yukarıda ki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
İstinaf sonrası dosya İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli bilirkişi kurulundan rapor aldırılmıştır. Bilirkişi kurulu raporunda sonuç olarak; … plakalı çekicinin sürücüsü müteveffa …’nın asli ve tam %100 kusurlu olduğu, … plakalı yolcu otobüsünün sürücüsü …’e atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı yönünde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, müzekkere cevapları, Kargı Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyasında dinlenen tanık beyanları, 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporu, kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi gidermek için alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 01/02/2018 tarihli raporu birlikte değerlendirildiğinde, kazanın müteveffa …’nın sevk ve idaresindeki çekici ile gece vakti kavşağa hızını azaltarak ve uygun hızla yaklaşmaması sonucu kavşak girişinde önünde seyretmekte olan ve sinyalli vaziyette “U” dönüşü yapmak için yavaşlayan sürücü davalı …’ün kullandığı otobüsün sağ arka köşesine önlemsizce çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, Kargı Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı dosyasında şüpheli sürücü hakkında hakkında Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, takipsizlik kararının kesinleştiği anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 01/02//2018 tarihli raporu ile müteveffa sürücü …’nın asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı kaldırma ilamı doğrultusunda İTÜ Trafik Kürsüsü heyetinden aldırılan kusur raporunda davalı … plakalı otobüs sürücüsü …’e atfı kabil kusur izafe edilmediği, müteveffa …’nın asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Davacı tanıklarının kazaya ilişkin görgü tanıkları olmadığı, manevi tazminata ilişkin tanıklık yapacağı davacı vekili tarafından belirtildiğinden yargılamanın esasına fayda sağlamayacağı anlaşılmakla davacı tanıkları dinlenilmemiştir.
ATK kusur raporu, İTÜ Trafik Kürsüsü heyet raporu, kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyasında dinlenen tanık beyanları, 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporu, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde müteveffanın kazaya sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından davalılar hakkında açılan davanın reddine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılmış bulunan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 512,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 431,64 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACILARA İADESİNE.
3-Davalılar … Şirketi ve … Ltd.Şti. Kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince maddi tazminat yönünden 2,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
4-Davalı … Ltd.Şti. Kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu DAVALIYA ÖDENMESİNE.
5-Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA.
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacılar tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACILARA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022