Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2022/301 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/471 Esas – 2022/301

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 09/10/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ile davalı 01.12.2017 tarihli sözleşme ile Trabzon İli Ortahisar İlçesi … Mahallesi … adresinde bulunan … Ada … parsel de kain 1515 m2 üzerine kurulu ofis ve iş yeri inşaatına işinin onaylı projesi kapsamında Beton + kalıp+ demir işi ve işçiliğini 1m2 si 55,00Tl + Kdv üzerinden üzerinden yapmak hususunda anlaşmışlardır. Müvekkil toplamda 3648 m2 olarak işi tamamlamış olup ek işler de yapmıştır. İnşaatın toplam alanı 3564 M2 olup, müvekkil ayrıca 20m2 inşa edilen binanın arkasına perde örmüş, 45.5 m2 istinat perdesi ve 19,5 m2 istinat perde temeli inşaa etmiş olup toplamda 3648 m2 işi yapmasına rağmen, davalı eksik ödeme yaparak müvekkilimi mağdur etmiştir. Davalı müvekkile 187.000,00TL ödemiş olup başkaca ödeme yapmamıştır. Müvekkil fatura kesmesine rağmen ne bu faturadan kaynaklı bakiye alacağını ne de kdv tutarını ödememiştir. İnşaat işi devam ederken müvekkile ait kalıplar, iskele ve keresteler davalıya ait taşınmazda heyelan meydana gelmesi sonucu göçük altında kalmıştır. Müvekkil davalıdan zayii olan mallarını talep etmiş kendisine şifahi olarak karşılanacağı bildirilmiş, hatta davalıya 12.11.2018 tarihli ihtarname ile alacaklar talep rağmen ihtara cevaben gönderdiği 28.11.2018 tarihli Trabzon 1. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarında zayi olan malzemelerin taraflarınca karşılandığı belirtilmekle, artık bu hususta ispat yükü davalı taraftadır. Taraflar arasındaki 01.12.2017 tarihli sözleşmenin 7. Maddesinde “ sözleşme konusu işlerde kalıp malzemesi (tahta 5×10,10×10) taşerona ait olup iskele kiralama bedelinin yarısı işverene yarısı taşerona aittir. Taşeron bu iş için çalıştırdığı işçi ve personelinin sgk primlerini ve yemekleri işveren tarafından ödenecektir “ denmektedir. Davalı, heyelan sonucunda göçük altında kalan müvekkile ait iskele bedelini tazmin etmediği gibi işçilere ait sgk primlerini ödememiştir. Müvekkil kendisine ekstra maliyet yükleyen sgk primleri yüzünden zarar etmiştir. Müvekkil tüm taleplerinin karşılanması maksadıyla TBK. 479 ve devamı maddeleri gereğince 12.11.2018 tarihli ihtarname ile alacaklarının ödenmesi için davalıya ihtarname göndererek 3 gün içinde alacaklarının ödenmesini talep etmiş, davalı ise 22.11.2018 tarihinde ihtarnameyi tebliğ almasına karşın, 28.11.2018 tarihli Trabzon !.Noterliğinin … nolu ihtarı ile müvekkilin alacaklarına itiraz ettiğini ve herhangi bir ödeme yapmayacaklarını, ve hatta sözleşmede yemek ücretlerinin taraflarınca karşılanacağına dair hüküm bulunmasına rağmen yemek ücretleri olduğuna ilişkin taleplerini bildirmişlerdir. Müvekkilin alacaklarının belirlenmesi için yerinde keşif yapılaması ile toplam inşaat alanı ile ek işlerin değerinin tespiti ile sözleşmeden kaynaklı alacaklarının tespitinin yine bilirkişi marifetiyle tespit edilerek müvekkile ödenmesi için huzurdaki iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Bu nedenlerle, davamızın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 01.12.2017 tarihli sözleşmeye dayalı bakiye alacak için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL, 36.115.20TL faturadan kaynaklı ile 15.269,62 TL işçi sgk primleri ödemesi, fazla yapılan ek işler ile davalıya ait inşaat alanında meydana gelen heyelan sonucunda göçük altında kalan müvekkile ait malzemelerin zayii olması sebebiyle şimdilik 1.000,00TL olmak üzere toplam 53.384,82 TL alacağımızın 22.11.2018 tarihinden itibaren bankalara uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalılara usulün uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 30/10/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı şirketin tek ortağı olan … dava konusu 01.12.2017 tarihli sözleşmeye istinaden aynı taleplerle davacı kendi adına mahkemenizin … Esas … Karar sayılı dosyasında dava açmıştır. Bu dava husumet yokluğu nedeni ile reddedilmiştir. Ancak karar kesinleşmemiştir. HMK 114/1-1 maddesinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen sürülmekte olmaması” dava şartlarından biri olarak düzenlenmiştir. Aynı kişi tarafından aynı sebebe istinaden aynı taleple açılmış bir konuda karar kesinleşmeden ikinci bir davanın açılması mümkün değildir. Bu nedenle derdesttik itirazında bulunuyoruz. Mahkemenizin … Esas … Karar sayılı dosyasında davacı …’dir. Mahkemenizin iş bu dosyasında ise davacı … Tic.Ltd.Şti.’dir. Ancak ek: 12 de sunduğumuz ticaret sicil gazetesinden de anlaşılacağı gibi davacı şirket tek ortağı … olan bir şahıs şirketidir. Yani davacı her iki durumda da şahsı adına, aynı sebebe istinaden aynı taleplerle dava açmıştır. Birinci karar kesinleşmemiştir. Ekte Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/11507 Esas 2017/ 3129 karar sayılı ilamını sunuyorum. Bu karada da belirtildiği gibi; “6100 sayılı HMK’nın 114/1-1 bendinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir” Yukarda açıkladığımız nedenlerle davanın Derdestlik/dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerekir kanaatindeyiz. Dava şartı olan arabuluculuk şartı yönünden davanın reddi talebimiz. Dava şartı olan arabuluculuk şartı yerine gelmediğinden davanın dava şartı yokluğunda gerekir kanaatindeyiz. Ekte sunulan sözleşmenin 2.maddesinden de anlaşıldığı gibi sözleşmenin konusu, müvekkile ait … mahallesi … caddesi no:… adresindeki alanda, 1515 m2 üzerine yapılacak olan inşaatın beton, kalıp ve demir işçiliğidir. Uzlaşmazlık tutanağında ise uzlaşılamayan konu “Hizmet/eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkında” diye yazılmıştır. Oysa HU AK m. 18 A/2 maddesi gereği ihtilafın tutanakta açıkça ve tek tek belirtilmesi gerekirdi. Dava dilekçesindeki ise; sözleşmeden kaynaklı bakiye alacak, faturadan kaynaklı alacak, SGK prim ödemesi, fazla yapılan ek işler bedeli heyelan sonucu zarar gören malzeme bedeli talep edilmiştir. Oysa taraflar arasında bir hizmet veya eser sözleşmesi yoktur. Beton, kalıp ve demir işçiliğine ilişkin bir alt işverenlik sözleşmesi vardır. Bu nedenle arabuluculuk tutanağında gösterilen hususlar ile davada talep edilen hususlar farklı farklıdır. Arabuluculuk tutanağında belirtilen Eser/hizmet söyleşmesinden kaynaklanan hangi alacakların talep edildiği arabuluculuk tutanağında yoktur. Nasıl dava dilekçesinde talepler tek tek belirtildi ise arabuluculuk tutanağında da belirtilmelidir. Adalet bakanlığı uyuşmazlık dairesinin ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk isimli https://adb.adalet.gov.tr/link/ticariuvusmazliklardadavasartiarabuluculuk.pdf adresinde yayınlanan kitabın 43,44,56.şahitlerinden sunduğumuz iktibaslarda anlaşma sağlanamazsa anlaşma sağlanamayan hususların açıkça yazılması/net olarak belirtilmesi gerektiği hususunda 56.sahifede şöyle denilmiştir. Müvekkil ile davacı … İşlt.San.Tic.Ltd.Şti 01.12.2017 tarihli sözleşme ile müvekkile ait … mahallesi … caddesi no:… adresindeki 1515 m2 alan üzerine yapılacak inşaatın beton, kalıp ve demir işçiliğinin davacı tarafından yapılması üzerine anlaşmışlardır. Sözleşme örneği elci de sunulmuştur. Bu sözleşme gereği tarafların edimi söyle düzenlenmiştir: Müvekkile ait … mahallesi … caddesi no:… adresindeki alan üzerine yapılacak olan inşaatın beton ,kalıp ve demir işçiliğini yapacaktır. Yapılacak işin 1515 m2 inşaatın İşçiliğin m2 birim fiyatının 55 TL. olduğu işin metrekare olarak miktarı sözleşme gereği dıştan dışa ölçülerek belirlenecektir Sözleşme konusu iş 28.02.2018 tarihinde bitecektir Sözleşme konusu işin yapılması için gerekli iskeleyi davacı temin edecek ve ücreti taraflarca yarı yarıya karşılanacaktır. Yapılan işlerin ödemesi, davacı tarafından hak ediş tutanağı düzenlenip müvekkile ibraz edilmesinden sonra takip eden ayın 1 ile 5 adasında taşerona ödenecektir, Dava dilekçesindeki iddialara tek tek cevap verecek olursak: Davacı dava dilekçesinde müvekkilin kendisine 187.400,OO.TL.ödeme yaptığını kabul etmektedir. Müvekkilin sözleşmenin tarafı şirkete için tuttuğu cari hesap ekstresi ekte sunulmuş olup bu miktarı doğrulamaktadır. Müvekkilin tüm borcu hesap ekstresinden anlaşıldığı gibi 187.400,99.TL. olup davacının kabul ettiği gibi bu bedel kendisine ödenmiş olup müvekkilin borcu kalmamıştır. b-Davacı şirket ile imzalanan sözleşmeye göre, sözleşmenin tarafı olan davacı şirketin yapacağı iş müvekkilin iş yerine yapılacak inşaatın beton,kalw,demir işçiliğidir. Yapılacak işin metrekare birim fiyatı ise 55,00.TL.dir,( bilgisayar ile yazılan metinde birim fiyat yazı ile 60,00.TL.yazılmış ise de elle iki tarafta paraf ederek 55,00TL.( elli beş TL), olarak düzeltmiştir. Müvekkilin iş yerinde davacı şirketin yaptığı işin metrekare olarak miktarı sözleşme gereği dıştan dışa ölçülerek belirlenmesi gerektiği sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenmiş olup bu ölçüm yapılmış ve bedeli davacıya ödenmiştir. Her ne kadar sözleşmenin 8.meddesi gereği hak ediş tutanağı düzenlenip müvekkile ibrazından sonra ödeme yapılacak olsa da müvekkil 1515 m2 inşaat bedeli ve davacının tüm alacaklarını bu eksiğe rağmen iyi niyetle davacıya ödemiştir. Davacı sözleşmeye uygun olmayan ölçümleme ile fazla talepte bulunmaktadır. Sözleşmenin 4.maddesinde işin 28.02.2018 tarihinde bitirileceği düzenlenmiş olmasına rağmen davacı bu tarihte işini bitirmemiş, işi teslim etmemiştir. Bu teslim etmeme müvekkili mağdur etmiştir. Bu tarihten itibaren aylar geçmesine rağmen davacı işini bitirmemiş müvekkil işi başkasına tamamlanmak zorunda kalmıştır. Sözleşmenin 8. Maddesinde yapılan işlerin ödemesi, hak ediş tutanağı düzenlenip müvekkile ibraz edildikten sonra takip eden ayın 1 ile 5 adasında ödenecektir. Bu hak ediş tutanakları müvekkile ibraz edilmemiş olmasına rağmen yukarda belirttiğimiz gibi müvekkil iyi niyet gösterip davacıya işin bedelini ödemiştir. Fazla alacağı olduğunu iddia eden davacı hak ediş tutanağı düzenleyip müvekkile ibraz etmesi gerekirdi ki sözleşme gereği alacağını talep edebilsin. Fazladan işler yaptığını iddia eden davacının bu fazladan işleri yapabilmesi için müvekkil ile birlikte bunları yazılı olarak belirleyip, ondan sonra yapıp yapım işinden sonra ise hak ediş tutanağı düzenleyip müvekkile sunması halinde alacak talep edebilecektir. Sözleşme gereği yapılması gereken bu husussuların hiç biri yerine getirilmemiştir. Bu nedenle davacının sözleşmedeki usule uymadığı için dava ve talep hakkı yoktur. Davacı bu dava ile sözleşmedi belgelerin hiç birini düzenlemeden soyut kendi iddiası ile kendisine ödeme yapılmasını istemektedir ki bu durumun sözleşmeye aykırılığı açıktır. Bu nedenlerle, yapılacak yargılama esnasında ortaya çıkacak nedenlerle; öncelikle davanın aynı sebebe davayı aynı taleplerle açılmış mahkemenizin … Esas … Karar sayılı dosyası mevcut olduğundan derdest bir dava varken aynı sebebe dayalı aynı taleplerle dava açılamayacağından davanın reddine, Dava şartı olan arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine, Davacının belirlenebilir talepleri gereği eksik yatırdığı harem tamamlatılmasına, Davacının haksız davasının esastan reddi ile mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davalı vekili cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü, Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası iş bu dosya içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, İnşaat Mühendisi … ve SMMM … tarafından tanzim edilen 25/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu dosya detaylıca incelenmiş, heyetimizden mahkemece istenen hususlar yukarıda detaylı olarak cevaplanmış olup; Sözleşmeye ve projeye göre yapılması gereken işlerin bedel hesabı; Yapılan incelemede sözleşmede belirtilen şartlara göre toplam alan 3560 m2 olarak hesaplanmıştır. 3.560m2 x 55,00TL/m2= 195.800,00TL olarak tespit edilmiştir. Sözleşmedeki şartlara göre proje harici ilave yapılan duvarlar (90,69 m2) için ilave ödenmesi gereken dava tarihi bedel 7.255,20TL olarak hesaplanmıştır. Şantiyede gerçekleştiği belirtilen heyelan nedeni He göçük altında kaldığı belirtilen kalıplar, iskele ve kerestelerin miktarının belirlenmesi için olay zamanında bir tespit yaptırılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Heyelan nedeni ile zarar gören malzemelerin bedel hesabı yapılabilmesi için hasar gören malzeme miktarlarının bilinmesi gerekmektedir. Dosyada bu hususta bir bilgi, belge bulunmayıp, heyelan sonrası çekildiği belirtilen resim ile de kesin bir miktar hesabı yapılması mümkün değildir. Bu itibarla takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere heyelan nedeni ile göçük altında kaldığı belirtilen malzemelere ait bir hesaplama yapılamamıştır. Davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin, Davaya konu olan 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait davacı şirkete ait defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait defterlerinin yıl sonu yaptırılması gereken yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmış olduğu (TTK md.70/Son-yeni TTK md.64) dolayısı ile konu olan defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uvaun tutulmuş olduğu kanısına varılmıştır. Davacı … Ltd. Şti.’nin kanuni defterleri üzerinden yapılan incelemede, davalı … Tic. A.Ş.’nden 236.755,20TL alacaklı kaydının olduğu ve bu alacağının dava tarihi itibarı ile devam ettiği görülmüştür. Davacının SGK prim ödeme kayıtlarında 2017 Aralık – 2018 Mart döneminde toplam 14.715,66 TL prim tahakkuk ettiği tespit edildiği bildirilmiştir.
Taraf vekilleri mahkememize sundukları dilekçeleri ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmişlerdir.
Aynı bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 14/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davaya konu hesaplamalar davacının resmi defter ve belgeleri üzerinden yapılmış olup, tespite konu defter ve belge fotokopileri de kök rapor ekinde sunulmuştur. Sözleşmede belirlenen birim bedel bina için olduğundan proje harici ilave yapılan duvar için piyasa koşulları dikkate alınarak birçok firma ile görüşülerek davaya konu, yapılan ilave duvarların beton + kalıp+ demir işi işçiliğinin (sözleşmedeki şartlarla) dava tarihi 2020 yılı itibariyle 80,00TL/m2 olduğu tespit edilmiştir. Bu bedele KDV dahildir. Yargıtay 15.HD 2019/2773 E, 2020/314 sayılı kararında mahalli piyasa rayici içinde KDV ve yüklenici karı olup ayrıca eklenmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kök raporumuzda yerinde yapılan ölçümler ve projesinde yapılan hesaplamalar sonucu proje harici ilave yapılan duvar alanı 90,69 m2 olarak hesaplanmıştır. Davacı, dava dilekçesinde temel dahil 20,00m2+ 45,50m2 + 19,50m2 = 85,00m2 ilave duvar yapıldığını belirtmiştir. Bu nedenle heyetimizce aşağıda iki şekilde hesaplama yapılacak olup takdir Sayın Mahkemenize aittir. Heyetimizce hesaplanan 90,69m2 ilave duvarın dava tarihi bedeli; 90,69 m2 x 80,00TL/m2= 7.255,20 TL (KDV Dahil) Dava dilekçesinde belirtilen 20,00m2+ 45,50m2 + 19,50m2 = 85,00m2 ilave duvarın dava tarihi bedeli; 85,00 m2 x 80,00TL/m2= 6.800,00 TL (KDV Dahil) olarak hesaplanmıştır. Sözleşmeye göre inşaat işinin onaylı projesi kapsamında beton + kalıp+ demir işi ve işçiliğini 1m2 si 55,00TL + Kdv üzerinden yapmak hususunda anlaşılmıştır. Yapılan incelemede sözleşmede belirtilen şartlara göre toplam alan 3560 m2 olarak hesaplanmıştır. 3.560m2 x 55,00TL/m2= 195.800,00TL olarak tespit edilmiştir. Bu bedele KDV dahil olmayıp %18 KDV dahil bedel 231.044,00TL olarak hesaplanmıştır. Davacı dava dilekçesinde davalı tarafından 187.000,00TL ödenmiş olduğunu belirtilmiştir. Davalı vekili ise ” davacının da kabul ettiği gibi 187.400,00 TL ödenmiştir.” demiş ve cevap dilekçesi ekine aşağıdaki ödeme listesini eklendiği bildirilmiştir.
Taraf vekilleri mahkememize sundukları dilekçeleri ile bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmişlerdir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dava ve cevap dilekçeleri, mahkemece getirtilen bilgi ve belgeler incelendiğinde, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin Trabzon İli Ortahisar İlçesi … Mahallesi … Cad. No… adresinde bulunan … Ada … parsel de kain 1515 m2 üzerine kurulu ofis ve iş yeri inşaatına işinin onaylı projesi kapsamında Beton + kalıp+ demir işi yapımı olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık ise, davacının sözleşmede belirlenenden fazla iş yaptığı ve yaptığı işin karşılığı bedeli davalı taraftan eksik aldığı iddiasına dayalıdır. Dolayısıyla mahkemece çözümlenmesi gerek husus, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı tarafından işin tam ve eksiksiz yapılıp yapılmadığı ve sözleşmede belirlenen işlerden başka ek iş yapılıp yapılmadığının tespiti noktasındadır. Bunun için mahkemece mahallinde keşif icrası yapılmasına ve uzman bilirkişiler tarafından rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir. Mahkeme heyeti ile mahallinde keşif icra edilmiş, bilirkişiler tespitlerinin yapmış ve raporlarını mahkemeye sunmuşlardır. Söz konusu bilirkişi heyet raporunda; sözleşmede belirtilen şartlara göre toplam alanın 3560 m2 olarak hesaplandığı, karşılığı bedelin 3.560m2 x 55,00TL/m2= 195.800,00 TL olarak tespit edildiği, bu bedele KDV dahil olmayıp %18 KDV dahil karşılık bedelin 231.044,00TL olacağı, davacı dava dilekçesinde davalı tarafından 187.000,00TL ödenmiş olduğunu belirttiği, davalının ise 187.400,00 TL ödendiğini teyit ettiği belirtilmiştir. İşbu bilirkişi raporunun oluşa ve hukuka uygun olduğu dikkate alınarak verilecek hükme esas alınmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle ve mahkemece aldırılan bilirkişi raporu uyarınca, davacı tarafından yapılan işin toplam bedelinin 231.044,00 TL olduğu, davalı tarafından davacıya yapılan ödemenin ise 187.400,00 TL olduğunun tespiti karşısında davalının davacıya 44.044,00 TL eksik ödeme yaptığı sabittir. Dolayısıyla davacının dava konusu eser sözleşmesinden kaynaklı olarak davalıdan 44.044,00 TL alacağı bulunduğu kanaatine varılmıştır. Anılan sebeplerle davacının davasının talebi dikkate alınarak kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen 44.044,00 TL’nin zorunlu arabuluculuk tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
2- Alınması gereken toplam 3.008,64 TL’den peşin alınan 911,68 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.096,96 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 6.525,72 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
5- Davacı tarafından yapılan toplam 3.180,48 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.623,98 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
6- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.
7- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022