Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/240 E. 2021/43 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/240 Esas – 2021/43

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2021

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği 24/06/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında yemek hizmetine dayalı ticari bir ilişki olduğunu, müvekkili tarafından verilen hizmetleri karşılığında 30/02/2019 tarihinde 12.714,00 TL tutarlı, 30/03/2019 tarihinde 12.335,00 TL tutarlı, 30/04/2019 tarihinde 10.220,00 TL tutarlı, 31/05/2019 tarihinde 3.895,00 TL tutarlı, 03/07/2019 tarihinde 10.543,00 TL tutarlı, 01/08/2019 tarihinde 7.847,00 TL tutarlı fatura olmak üzere toplam 57.554,00 TL’lik fatura kestiğini, faturaların düzenlendiği tarihte ticaret konusu emtiaların teslim edildiğini ve kayıt altını alındığını, ancak davalının hatırlatmalara rağmen ödeme gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Trabzon İcra Müdürlüğünde (… Esas) İcra Takibi başlatıldığını, müvekkili ile dava dışı …ve davalı arasında sözleşme akdedilmiş olup, sözleşme gereği yerine getirilmediğini, sözleşme gereği … (…) …’dan alacağı olan 48.000,00 TL’yi davalının üstlendiğini, ancak davalının hatırlatmalara rağmen ödeme gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Trabzon İcra Müdürlüğünde (… Esas) İcra Takibi başlatıldığını, davalının … Esas ve … Esas sayılı dosyasına 16/03/2020 tarihinde itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını, ancak anlaşmaya varılamadığını, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalarının kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun haksız itirazı dolayısı ile takip alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin Mahkememize verdiği 17/07/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu faturalara dayalı olarak yapılan Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı İcra Takibe konu faturaların müvekkiline tebliğ edildiğini dair iddiaların gerçek dışı olduğunu, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, söz konusu faturaların müvekkili şirket kayıtlarında da yer almadığını, dava konusu emtiaların müvekkiline teslim edilmediğini, ayrıca Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı İcra Takibine konu edilen müvekkili şirketin davacı tarafa 48.000,00 TL borcu bulunduğuna dair iddialarında gerçeklikten uzak olduğunu, 48.000,00 TL tutarındaki bedelin ödenmesi … (…) …’A ait dairelerin sözleşmenin tanzim edildiği 07/11/2019 tarihinden itibaren 3 ay+20 gün opsiyonlu süre içerisinde satılıp paraya çevrilmesine bağlandığını, sözleşme de yer alan şartın gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkil şirketin ödeme yükümlülüğünden bahsedilemeyeceğini, ayrıca İcra İnkar Tazminatından bahsedilebilmesi için alacağın likit olması gerektiğini, mevcut dava konusu olayda likit bir alacağın bulunmadığını, dava kabul edilse bile İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmada cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMESİ:
İlk tensip zaptı ara kararları gereğince; Trabzon İcra Müdürlüğüne, Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 25/11/2020 havale tarihli tanık ve delil listesi sunmuştur.
Davalı vekilinin 26/11/2020 havale tarihli delil dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
12/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında 3 numaralı ara karar ile taraflara ticari defter ve kayıtlarını sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş ve kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlarını sunmayan tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacağı ihtar edilmiştir.
Davacı vekilinin 01/12/2020 havale tarihli ticari defterlere ilişkin beyan dilekçesi sunmuştur. Sunulan davacı vekili beyan dilekçesi incelendiğinde; davacı …’ın tacir olmayıp esnaf olduğunun ve lokantacılık faaliyeti yaptığının, bu nedenle ticari defter tutmayıp basit usulde işletme faaliyeti gösterdiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı ile davalı şirket arasında yemek satışı hususunda ticari ilişki bulunduğu, bu yemek satışından kaynaklı olarak davacının davalı şirkete toplamda 57.554,00 TL’lik fatura kestiği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı şirket aleyhinde Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, yine davacı, dava dışı …ve davalı arasında sözleşme yapıldığını, sözleşme gereği davacının, dava dışı … (…)’ ve …’dan alacağı olan 48.000,00 TL’yi davalının üstlendiği ancak davalının ödeme yapmaması üzerine davacı tarafından davalı şirket aleyhinde Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığı, davalının … Esas ve … Esas sayılı icra takiplerine itirazı üzerine takiplerin durdurulduğu ve davacı tarafından itirazların iptali için görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Mahkemelerin Görevli olması hususu HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi Mahkeme tarafından da re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle öncelikle dava konusu yargılamada Trabzon Asliye Ticaret Mahkememizin görevli olup olmadığı hususunu irdelemek gerekmektedir. 6102 sayılı TTK 5/1 maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri dava değerine bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Ticari davaların mutlak ve nispi ticari dava olmak üzere ikiye ayrıldığı da dikkate alındığında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.
Somut olayımızın ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işi olmadığı açıktır, zira davamız, davalı tarafı bulunan çekişmeli bir davadır. Yine dava konusu uyuşmazlık davacı tarafından satılan yemek bedeline ilişkin itirazın iptali davası olup satış sözleşmesi mutlak ticari davalara sebebiyet vermeyeceği için görülmekte olan davanın mutlak ticari dava olmadığı da sabittir. Öte yandan bir davanın nispi ticari dava olabilmesi için dava taraflarının tacir olmaları ve dava konusu uyuşmalığın her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayımızda davalı şirket tacir ise de davacı vekilinin 01/12/2020 havale tarihli dilekçesinde de belirttiği üzere davacı …, lokantacılık yapan bir esnaftır. Bu nedenle davanın nispi ticari dava olarak da kabulü mümkün değildir.
Benzer bir davada Yargıtay 20. H.D., 2017/7894-6581 E-K sayılı ilamında; “Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin, davalı R… D…’a toplam 11.018,28.-TL’lik duş teknesi, cam duşa kabin sattığını, karşılığında da davalıya 11/06/2014 tarihli, … fatura no’lu faturayı keserek teslim ettiğini, söz konusu borç ile ilgili olarak müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple Torbalı 1. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak takip başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, söz konusu sebeplerle itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar, davacı taraf ticari şirket olsa da; davalının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.” şeklinde karar vermiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- TTK’nun 4. ve 5. maddeleri ile 6502 sayılı kanunun 3 ve 73. maddeleri dikkate alınarak davanın mahkememiz açısından göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE. Mahkememize GÖREVSİZLİĞİNE.
2-Taraflardan birinin 6100 sayılı kanunun 20. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli ve yetkili TRABZON NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE. Taraflardan birinin 2 hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde yargılama giderinin mahkememizce hüküm altına ALINMASINA.
Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021