Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2020/447 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/123 Esas – 2020/447

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/08/2014
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2020

İş bu dava, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının … Karar sayılı ilamı ile bozularak gelmiş olduğundan dosya ele alınarak resen yenilenerek esas defterine kaydı yapıldı. Yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/08/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kaza tarihinde davalı … A.Ş. nezdinde servis yetkilisi olarak görev yapmakta ve aynı zamanda da zırhlı araçların para taşıması esnasında güvenlik görevlisi olarak bulunmakta olduğunu, kaza anında müvekkil ve aynı araç içerisinde bulunan diğer kişilerin… tarafından bireysel olarak sigortalı bulunduğunu, bu sigorta zorunlu trafik sigortası dışında hayat ve sakatlık sigortası şeklinde bir sigorta olduğunu, yine müvekkilinin içinde bulunduğu aracın da aynı sigorta şirketi tarafından ZMMS kapsamında sigortalı bulunduğunu, olay anında, müvekkilin içinde bulunduğu araç, sürücüsü …’nin ağır kusuru doğrultusunda kaza mahallindeki tünel girişinde şerit ihlali yaparak kazaya sebebiyet verdiğini, kaza anında müvekkil içinde bulunduğu aracın arka koltuğunda bulunduğunu ve kaza neticesinde ölümden dönerek ağır şekilde yaralandığını, müvekkilin yaralanmasına neden olan söz konusu kazada, müvekkile atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, zira müvekkilin para taşımakta olan zırhlı aracın içerisinde, bulunması gereken mevki ve koltukta oturmakta olduğunu, kazada asli kusurun davalı …’nın çalışanı olan şoför …’de olup, dolaylı olarak davalıların sorumluğunun bulunduğunu, yine davalı …. kaza anında … plakalı aracın …nolu poliçe ile sigortacısı bulunmakta ve ayrıca farklı bir poliçe ile araç içerisindeki görevli müvekkilin bireysel olarak ölüm ve sakatlık sigortacısı olduğunu, kaza tarihinde… olarak bilinen davalı tarafından sunulacak belgelerden de açıkça anlaşılabileceğini, belirtilen hususlar ışığında davalıların meydana gelen kaza çerçevesinde tazmin sorumluluklarının bulunduğunun açık olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle yargılama başında davalılarca, 6098 sayılı TBK’nun 76. maddesi doğrultusunda müvekkiline 10.000,00 TL miktarında geçici ödeme yapılmasına karar verilmesini, davaya konu trafik kazası nedeniyle, efor ve işgücü kaybı, yoksun kalınan kar, kalıcı sakatlık, çekilen acı ve ızdıraplar gibi kazaya bağlı olarak müvekkilin uğradığı maddi ve manevi tüm zararların tazmini kapsamında iş bu belirsiz miktarlı davanın kabulüne, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … A.Ş. yönünden, kaza tarihindeki güncel poliçe limitiyle sınırlı olarak maddi zararlar gibi tüm sorumluluğu kapsamında, diğer davalı yönünden ise tüm maddi ve manevi zarar talepleri kapsamında, sorumlu olunan ortak bedeller ve ferileri için müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsili ile müvekkillere ödenmesine, yapılacak tüm yargılama giderlerinin sorumlulukları kapsamında davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı dava dilekçesi ekinde delillerini bildirmiştir.
Duruşmalara gelen davacı dava dilekçesini tekrarla davanın kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 16/09/2014 havale tarihli dilekçesi ile cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş, mahkememizin 22/09/2014 tarihli ek kararı ile HMK’nun 127. maddesi gereğince cevap süresinin 2 hafta süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 10/10/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu trafik kazasının 06/02/2008 tarihinde gerçekleşmiş olup yasal süresi içinde açılmayan davanın öncelikle süre aşımı yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu trafik kazası 06/02/2008 tarihinde gerçekleşmiş olup kazaya karışan aracın banka ile …. arasında akdedilen sözleşmeye istinaden araç şoförü ile birlikte anılan firmadan temin edilmiş olduğunu, anılan hükümler yarınca davanın …’a ihbarını talep ettiklerini, 6098 sayılı TBK’nun III. geçici ödemeler üst başlıklı 76. maddesinin zarar gören iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hakim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebileceğini, davalının yaptığı geçici ödemelerin hükmedilen tazminata mahsup edileceğini, tazminata hükmedilmezse hakimin davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faizi ile birlikte geri vermesine karar vereceği hükmünü ihtiva ettiğini, davacının 06/02/2008 tarihinde sürücüsü … olan ve banka adına kayıtlı olduğunu iddia ettiği … plakalı araç içerisinde iken yaşanan kazada yaralandığını ve kalıcı sakatlığa maruz kaldığını, yaşanan kazada … plakalı araç sürücüsü …’nin tam ve asli kusurlu bulunduğunu, kazada kendisine atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kaza nedeniyle …’nin yargılandığını ve ceza aldığını, bankanın kazaya sebebiyet veren aracın hem maliki hem işleteni durumunda bulunduğu ve araç sürücüsünün kusurundan doğrudan sorumlu olduğunu iddia ettiğini, davacının anılan davada davaya katılmak istemediğini ve sürücü …’den şikayetçi olmadığını beyan etmiş olduğunu, dolayısıyla hem şikayetçi olmadığını hem de herhangi bir mağduriyeti olmadığı için katılmadığı davaya rağmen aradan 6 yıl geçtikten sonra bankaya karşı açılan iş bu davanın anlaşılamaz ve kötü niyetli olduğunu, açık ifade ile kaza nedeniyle bir maluliyetinin söz konusu olmadığını, çalışmaya devam etmiş ve malulen emekli olmak talebinde bulunmadığını, bu nedenlerle, davacının haksız ve mesnetsiz davasının öncelikle usul yönünden bu itirazlarının kabul edilmediği takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmalara gelen davalı vekili cevap dilekçesini tekrarla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, … A.Ş., Trabzon SGK İl Müdürlüğü, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü, Halk (Birlik) Sigorta A.Ş., Gümüşhane Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü, Ankara Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü, İstanbul Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü ve … Genel Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderilmiş olduğu anlaşıldı.
Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
KTÜ Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’nden istenilen raporun gönderildiği anlaşıldı.
Mahkememiz dosyası talimat yazımız arcılığı ile Bilirkişi Hukukçu Aktüer Uzmanı …’ya tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 08/03/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; 06/02/2008 tarihinde meydana gelen kaza sonucu %18 oranında vücut genel çalışma gücünü kaybeden davacı … için 49.313,77 TL geçici tam ve sürekli kısmi iş göremezlikten (maluliyetten) kaynaklı maddi tazminat hesaplandığını, davalıların hesaplanan tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, hesaplanan tazminata davalı banka açısından dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin uygun olduğunu, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin dosya kapsamından tespit edilemediği görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 14/04/2016 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 09/05/2016 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 13/05/2016 havale tarihli dilekçesi ile, ara kararı gereğince bilgi ve belgelerini ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 03/10/2016 havale tarihli dilekçesi ile, ek rapor talebini ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığı ile yine aynı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 15/11/2016 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekilinin ilk bilirkişi raporuna yaptığı itirazların yerinde olmadığı, bu nedenle raporda belirlenen hususları değiştirecek bir durum saptanmadığı görüş ve kanaatinde olunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 26/12/2016 havale tarihli dilekçesi ile ıslah taleplerini ibraz etmiştir.
Davalı şirketin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, davalı bankaya ait … plakalı aracın dahil olduğu kazada araçta yolcu konumunda olduğu, kazada yaralanması neticesinde Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının raporuna göre % 18 sürekli işgöremezlik halinin bulunduğunun tespit edildiği, yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alındığından davalı sigorta şirketinin davacının kaza nedeniyle maruz kaldığı maddi zarardan sorumlu bulunduğu, aldırılan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının bu yaralanmadan kaynaklanan işgücü kaybı nedeniyle maddi zararının toplam 49.313,77 TL olduğu, davacının davanın ıslahı yoluyla talep ettiği miktarın bu miktar ile örtüştüğü anlaşılmakla, davacının maddi tazminat davasının bu yönüyle kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan davacı her ne kadar kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiş ise davalıların davadan önce temerrüde düşüren her hangi bir belgenin dosyaya yansımadığı anlaşıldığın dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 21/03/2017 havale tarihli dilekçesi ile mahkememiz kararını istinaf etmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas, 2017/… Karar sayılı ilamı nedeniyle davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 08/08/2017 havale tarihli dilekçesi ile kararı temyiz etmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının … Karar sayılı bozma ilamında özetle; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun birinci maddesi uyarınca; İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde İş Mahkemeleri kurulur. Bu tür davalara iş mahkemelerince bakılır. İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının kaza tarihinde davalı … AŞ de İş kanunu hükümlerine göre çalıştığı anlaşılmaktadır. Meydana gelen trafik kazası, davacı yönünden trafik iş kazası olup uyuşmazlık iş hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda mahkemece, İş mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek H.M.K. 114-115 maddeleri uyarınca görev nedeniyle davanın reddine (görevsizlik) karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir…” bahisleriyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … AŞ’ye geri verilmesine 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemece verilen kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının … Karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememize geldiği, ilgili bozma ilamı uyarınca; somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının kaza tarihinde davalı … AŞ de İş kanunu hükümlerine göre çalıştığının anlaşıldığı, Meydana gelen trafik kazasının, davacı yönünden trafik iş kazası olup uyuşmazlığın iş hukukundan kaynaklanmakta olduğu, bu nedenlerle uyuşmazlığı çözmede görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu anlaşılmakla davanın, görev yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dava konusu uyuşmazlığın iş hukukundan kaynaklanmakta olduğu anlaşıldığından görev yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE.
2-Taraflardan birinin 6100 sayılı kanunun 20. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli ve yetkili TRABZON NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE. Taraflardan birinin 2 hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde yargılama giderinin mahkememizce hüküm altına ALINMASINA.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020