Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/61 E. 2021/133 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/61 Esas – 2021/133

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/02/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 19/02/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı davalı yan ile akdettiği 01/11/2016 tarihli … İşi. Alçı Panel Yapım işi Sözleşmesi ile bugüne kadar yapılan imalatlara ilişkin işçilik ve malzeme bedelinin tahsili istemi ile davalı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile takip başlatmıştır. Müvekkil davacı tarafından takibe konu edilen sözleşmenin sureti icra dosyasına takip talebi ile ibraz edilmiş ve bir sureli de davalı / borçlu tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu tarafça akdedilen sözleşme kabul edilmiş müvekkil davacıya 40.000,00-TL çek, 10.000,00-İ L nakit ve 65.000,OO-TL malzeme ödemesi yapıldığı iddiası ile takibe itirazda bulunmuştur. Borçlu davalı itirazında müvekkilimize fazla ödeme yapıldığı halde mükerrer takip yaptığını belirterek müvekkilimize ödeme yapıldığı iddiasında bulunmuştur. Davalı borçlu takip dayanağı 01/11/2016 tarihli sözleşmedeki imzayı ikrar etmiş ancak itirazını ödeme olgusuna dayandırmıştır. İİK m. 60/3 maddesi “… Takibin dayanağı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde icra takibinde senedin kendisinden sadır sayılacağı,… ” şeklindedir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi… Karar Tarihi: 30.06.2014 içtihadında da yazılı olduğu üzere; ‘…Somut olayda takip dayanağı belge “alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi” başlıklı olup, belgede borcun konusunun, borçlunun alacaklıya ödeyeceği tutarın ve ödeme pimlerinin açıkça belirtildiği ve sözleşmenin taraflarca imzalandığı, borçlunun itiraz dilekçesinde belgedeki imzasına itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle takibe konu belge, mahkemece kabul edilenin aksine karşılıklı edimler yüklemeyip, imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir bebedir….” demektedir. Borçlu, belge altındaki imzaya yedi gün içerisinde ayrıca ve açıkça itiraz etmediğinden takip dayanağı belge İİK m. 68/b’ de yazılı olduğu Üzere imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarım içeren yazılı bir belge olduğundan işbu dava açılmıştır. Ödeme emri ve belgesi mevzuata uygun olarak düzenlenmiş ve borçluya gönderilmiştir. Borçlunun borca itirazını kabul etmek mümkün değildir. Bu itiraz niteliği itibariyle bölünebilir nitelikte olup, borçlunun borca itirazı borç belgesini ve borcun varlığını kabul mahiyetindedir. Bu durum karşısında borçlu, borca itirazını veya borcu ödediğini aynı nitelikte, yazılı bir belgeyle ispat etmelidir. Konuya ilişkin örnek yukarıda bahsi geçen Yargıtay 12. Hukuk Dairesi … içtihadı. İİK ‘ııun 68. maddesinde; talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olay yukarıda belirtilen yasal düzenleme doğrultusunda değerlendirildiğinde; borçlunun itirazında borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazım ödeme olgusuna dayandırdığı, itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının İİK 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer olmadığı, bu durumda borçlunun ödeme iddiasını IIK 68. maddesinde sayılan belgeler ile ispat etmesi gerektiği dikkate alınmalıdır. Diğer yandan müvekkil davacının davalı şirket nezdinde gerçekleştirdiği imalatlara, kaç işçi ile kaç gün çalışıldığına dair tanıklarımız mevcut olup yargılamanın ilerleyen aşamalarında ad ve adreslerini bilahare dosyanıza sunacağız. Mahallinde yapılacak keşif neticesinde de yapılan imalatların boyutu, niteliği, hacmi ve bedeli bilirkişi tarafından rahatlıkla hesaplanabilecektir. Zaten borçlu itiraz dilekçesinde işin yapılmadığına dair bir itirazı bulunmamakta, icra dosyasında talep edilen miktarı da kabul etmekte yalnızca ödeme yapıldığını bildirmektedir. Bu hali ile ispat yükünün ödemeyi gerçekleştirdiğini iddia eden davalıya ait olduğu aşikardır. İşin boyutu, yapılan imalatların değeri, var ise ödemenin mahsubu ile müvekkilimizin alacaklı olduğu miktar bilirkişi incelemesi neticesinde netleşecektir. Bu nedenlerle, Davanın kabulü ile davalının Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının İPTALİNE ve takibin DEVAMINA, Borçlunun haksız itirazı dolayısı ile takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra- inkar tazminatına MAHKUM EDİLMESİNE, Yargılama harç ve masrafları ile birlikte ücreti vekaletin davalılara müşterek ve müteselsilen TAHMİLİNE, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı şirket müdürü tarafından mahkememize sunulan 12/03/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; …tarafından aleyhimize itirazın iptali kötü niyetlidir. Davacıya borcumuz yoktur, aksine davacıdan alacaklı durumdayız. Davacı ile 01/11/2016 tarihinde yüklenici olduğumuz … alçıpan işleri için anahtar teslim götürü bedel sözleşme imzaladık. Avans ödemesi, ara dönem hakkedişleri ve malzeme vermek suretiyle ödemeler gerçekleştirdik. Yapılan hesaplar neticesinde kesin hakediş yapıldığında davacının şirketimize borcu olduğu meydana çıkmıştır. Davacı aleyhimize Trabzon İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır. Davacıya borcumuz olmadığından icra dosyasına itirazımızı sunduk. Davacı Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi… E. sayısı ile itirazın iptali davası açmıştır. Yargılama esnasında beyanlarımızı, sözleşme, yapılan ödeme ve makbuzları dava dosyasına sunduk. Mahkeme davayı reddetmiştir ve davacının istinaf talebiyle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi … nolu kararı ile de karar onanmıştır. Bu nedenlerle, Davacı davasını yalnızca sözleşmenin imzalanması olgusuna dayandırmaktadır. Mahkemenizce yapılacak delil araştırmalarında da ortaya çıkacağı gibi davacıya karşı borçlu değil alacaklı konumda olmaktayız. Bu nedenlerle davanın reddine, davacıya kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü, Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşıldı.
Trabzon İcra Müdürlüğü’nün… Esas ve … Esas sayılı takip dosyaları iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Mahkememiz dosyası SMMM bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 25/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının ihtara rağmen kendi ticari defterleri sunmadığı, beyan dilekçesinde alacağına karşılık fatura tanzim ederek talepte bulunmadığı, alacağının defter kayıtlarında yer almadığı hususu beyanının takdiri mahkemenize ait olmak üzere; Davalı tarafından da ticari defter sunulmayarak iş karşılığı alacağını hak edişlere bağlı olduğu ve alacaklı tarafa 40.000,00 TL çek ve 10.000,00 TL nakit ve 65.000,00 TL malzeme ödemesi olmak üzere 115.000,00 TL avans ödemesi yapılmış olduğunu bildirmesine rağmen esas dosyaya belgelerinin sunulmadığı, Davalıya ait esas dosyaya sunulan 2016 yılına ilişkin defterlerin açılış ve kapanış onay kaydı yasal süresinde yapılmış olup, sahibi lehine delil özelliği bulunduğu, dava konusu davacı ile olan ilişkisinden dolayı herhangi bir kayıt yer almadığı tespit edilmiş olup, Davacının sözleşme haricinde herhangi bir hak ediş ve dava tarihine kadar tanzim edilmiş faturalar ve tahsilatları içeren kayıt yer almadığından takdiri mahkemenize ait olmak üzere alacağını ispat edememiş durumda olduğu, Takdiri Mahkemenize ait olmak üzere; Dava konusu olayda işin bitiminde taraflar arasında tanzim edilmiş bir hak ediş olmadığı takdirde, davalı ve davacılar tarafından, tanzim edilmiş faturalar, ödeme ve tahsilatların belgeleri ile birlikte esas dosyaya sunulması gerekmekte olup, bahse konu iş ile ilgili hak ediş belgesinin dosyaya kazandırılmadığı noktasında davacının yaptığı işin İnşaat Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla tespitinin yapılması suretiyle sonuca gidilebileceği bildirilmiştir.
Davalı mahkememize sunduğu 17/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 12/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası aynı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/03/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Ek rapora konu davalının kayıtlarında tespit edilen miktar rapora ilave edilmek üzere rapor yeniden hazırlanmış olup, Davacının ihtara rağmen kendi ticari defterleri sunmadığı, beyan dilekçesinde alacağına karşılık fatura tanzim ederek talepte bulunmadığı, alacağının defter kayıtlarında yer almadığı hususu beyanının takdiri mahkemenize ait olmak üzere; Davalı tarafından da ticari defterler esas dosyaya sunulmuş olup, iş karşılığı alacaklı tarafa 40.000,00 TL çek ve 10.000,00 TL nakit ve 65.000,00 TL malzeme ödemesi olmak üzere 115.000,00 TL avans ödemesi yapılmış olduğunun defter kayıtlarında 50.000,00 TL çek ve nakit kaydının yer aldığı, 65.000,00 TL malzeme karşılığı ödemesinin yer almadığı, Davalıya ait esas dosyaya sunulan 2016 yılına ilişkin defterlerin açılış ve kapanış onay kaydı yasal süresinde yapılmış olup, sahibi lehine delil özelliği bulunduğu, Davacının sözleşme haricinde herhangi bir hak ediş ve dava tarihine kadar tanzim edilmiş faturalar ve tahsilatları içeren kayıt yer almadığından takdiri mahkemenize ait olmak üzere alacağını ispat edememiş durumda olduğu, Takdiri Mahkemenize ait olmak üzere; Dava konusu olayda işin bitiminde taraflar arasında tanzim edilmiş bir hak ediş olmadığı takdirde, davalı ve davacılar tarafından/ tanzim edilmiş faturalar, ödeme ve tahsilatların belgeleri ile birlikte esas dosyaya sunulması gerekmekte olup, bahse konu iş ile ilgili hak ediş belgesinin dosyaya kazandırmadığı noktasında davacının yaptığı işin İnşaat Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla tespitinin yapılması suretiyle sonuca gidilebileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 16/03/2020 havale tarihli dilekçesi ile ek bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası aynı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 09/09/2020 havale tarihli 2. ek bilirkişi raporunda özetle; Kök ve 1.Ek raporumuzdaki değerlemeleri koruduğumu, davacı vekilinin itirazına konu tespit ve değerlemeler rapor içeriğinde açıklanmış olup, Davacının ihtara rağmen kendi ticari defterleri sunmadığı, beyan dilekçesinde alacağına karşılık fatura tanzim ederek talepte bulunmadığı, alacağının defter kayıtlarında yer almadığı hususu beyanının takdiri mahkemenize ait olmak üzere; Davalıya ait esas dosyaya sunulan 2016 yılına ilişkin defterlerin açılış ve kapanış onay kaydı yasal süresinde yapılmış olup, sahibi lehine delil özelliği bulunduğu, davacıya yapmış olduğunu iddia ettiği ödemelerin dökümü ve detayı bu defter kayıtlarına dayanılarak tespit edilmiş olup takdiri mahkemenize ait olmak üzere, Davacının sözleşme haricinde herhangi bir hak ediş ve dava tarihine kadar tanzim edilmiş faturalar ve tahsilatları içeren kayıt yer almadığından takdiri mahkemenize ait olmak üzere alacağını ispat edememiş durumda olduğu, Takdiri Mahkemenize ait olmak üzere; Dava konusu olayda işin bitiminde taraflar arasında tanzim edilmiş bir hak ediş olmadığı takdirde, davalı ve davacılar tarafından, tanzim edilmiş faturalar, ödeme ve tahsilatların belgeleri ile birlikte esas dosyaya sunulması gerekmekte olup, bahse konu iş ile ilgili hak ediş belgesinin dosyaya kazandırılmadığı noktasında davacının yaptığı işin İnşaat Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla tespitinin yapılması suretiyle sonuca gidilebileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 14/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile 2. ek bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde mevcut tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflara arasındaki otel yapım işi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya getirtilen tüm bilgi ve belgelerden, davacı …ile davalı şirket arasında 01/11/2016 tarihli … İşi Alçı Panel Yapım İşlerine Ait Sözleşme” tanzim edilmiş olduğu, davacının alçı panel işini yapan taraf, davalı şirketin ise işveren taraf olduğu, davacı tarafça yapılan işin karşılığında davalı şirket tarafından sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalının takibi itiraz etmesi üzerine de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda mahkemece çözümlenmesi gereken hususlar; dava konusu sözleşmeden doğan alçı panel yapım işine ait alacak miktarının ne olduğu, davalı şirket tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise ne miktarda ödeme yapıldığı ile ilgilidir. Mahkemece, toplanan tüm delillerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, Davacının ihtara rağmen kendi ticari defterleri sunmadığı, beyan dilekçesinde alacağına karşılık fatura tanzim ederek talepte bulunmadığı, alacağının defter kayıtlarında yer almadığı hususu beyanının takdiri mahkemenize ait olmak üzere; Davalı tarafından da ticari defterler esas dosyaya sunulmuş olup, iş karşılığı alacaklı tarafa 40.000,00 TL çek ve 10.000,00 TL nakit ve 65.000,00 TL malzeme ödemesi olmak üzere 115.000,00 TL avans ödemesi yapılmış olduğunun defter kayıtlarında 50.000,00 TL çek ve nakit kaydının yer aldığı, 65.000,00 TL malzeme karşılığı ödemesinin yer almadığı, Davalıya ait esas dosyaya sunulan 2016 yılına ilişkin defterlerin açılış ve kapanış onay kaydı yasal süresinde yapılmış olup, sahibi lehine delil özelliği bulunduğu, belirtilmiş ise de 65.000,00 TL tutarındaki malzeme bedelinin davacıya ödenmediğinin tespit edildiği, zira davacı tarafın icra takip dosyasında 50.000,00 TL tutarındaki alacağını yapım işlerine ait malzeme ve işçilik bedeline dayandırdığı, bunun yanı sıra sözleşme kapsamındaki işin yapılmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır, davalı taraf takibe konu ödemenin yapıldığını iddia etmiştir. Ayrıca bilirkişi, raporunda davalının cevap dilekçesinde ileri sürmediği beyanları ileri sürmüş gibi değerlendirme yapmıştır, bu noktada bilirkişi raporu usule uygun bir şekilde düzenlenmediğinden hükme esas alınmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle; dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgelerden davacının davalıdan 50.000,00 TL tutarında alacağının bulunduğu sabit olduğundan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİNE. Takibin DEVAMINA.
2- Dava konusu alacağın likit oluşu ve davalının itirazında haksız olduğu da dikkate alınarak asıl alacağın (50.000,00 TL) %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 3.415,50 TL’den peşin alınan 853,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 7.300,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 1.756,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
6- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021